DİYALOG MÜZESİ

EMRAH POLAT İLE

126. DİYALOG

TÜRK DİLİ'NİN RİTMİ

Merhaba
Diyaloglarımız ilginizi çekiyor mu Emrah Bey?

Güzel gözüküyor, benimle hangi konu üzerine ve ne zaman yazışmayı planlıyorsunuz?

Edebiyat tabiiki.

Son roman mı?
 
Edebiyat diyaloglarımız şiirde kaldı.
Sonra bir kampanya başlatıp, "kendini şair zanneden arkadaşları diğer türlere yönlendirebilir miyiz" diye düşündük?
Siz belki bir kısmını romana çekebilirsiniz!

Şu sıralar zamanın sınırlı. E-posta adresime soruları gönderebilirseniz yanıtlamaya çalışırım.

Ok. Uygun bir zamanınızda tekrar rahatsız ederim.

Rica ederim. İyi çalışmalar.


DAHA SONRA

Merhaba

Merhaba, yanlış anlamayın ama chat gibi değil de e-posta gibi yazarsanız. Zamanım çok dar gerçekten. Umarım anlayışla karşılarsınız beni.

Formatın dışına çıkmak istemiyorum doğrusu.
Yazı sanatıyla ilgili bir kaç "püf noktası" rica edeceğim. Fazla zamanınızı almaz. En fazla on dakikacık.

Tamamdır, başlayalım.

Teşekkür ediyorum. Öncelikle eğitiminizden başlayalım lütfen.

ODTÜ / SOSYLOJİ...

Eğitiminizin yazı sanatına katkısı ne oldu ve nasıl geliştirdiniz?

Sosyolojik düşüncenin dünyayı kavramaya önemli etkileri oluyor. Bu durum elbette dolaylı ya da dolaysız olarak yazmayı etkiliyor.

Yazma dürtünüz nedir, asıl sizi yazıya iten ve yeteneğinizi geliştiren etken ne oldu?

Sıkışmışlık ve yalnızlık hissi.

Kelimeleri kullanırken renk veya nota -gibi mi, matematiksel bir diziliş mi takip edersiniz?

Cümlelerin bir müzikalitesi olduğu doğru. Bazı sözcükler okurken kulağımı tırmalar ve bunları değiştiririm. Nedenini bilmem. Bu durum şuna benzetilebilir: "Her şeyde matematik vardır, ama herkes matematiği bilmek zorunda değildir". Sözcükler ve cümle, ritm, anlam ve diziliş olarak rahatsız ediyorsa beni mutlaka müdahale ederim, -sürekli değiştiririm yani.

Türk Dili'nin ritmini nasıl keşfettiniz?

Bazen birilerini okurken "klasik müzik" ya da "caz" dinliyor gibi hissediyorum kendimi. "Böyle anlar ritm duygusunu sezdiğim anlardı" diyebilirim.

Başka bir dil öğrendiniz mi?

Okuldayken İngilizce... Üzerine düşmedim ama iletişim kurabiliyorum, okuduğumu da genel olarak anlıyorum. Fakat o dile -yazacak kadar- vâkıf değilim, en azından edebi bir metni...
 
Başka bir dil bilmediğiniz söylenebilir mi bu durumda, karşılaştırdığınız zaman yabancı dil öğreniminde sizi en zorlayan ne oldu?

Evet söylenebilir. "Dinleme" konusu çok zorladı. Görsel olarak öğrenmeye alıştırılmış bir kuşağız nihayetinde.


"Ne zaman ve nereden edindiğimi hatırlamadığım kelepçeyi ellerine arkadan taktım. Sürükleyerek içeri götürdüm. Kollarım kalınlaşmıştı ama ayağımda hastabakıcıların..."

Cümlenizden sonra gelen "Afallamıştım" kelimesi'nin hikayesini verebilir misiniz?

Nasıl bir akış ve bağ kurmaktadır zihninizde ve üreyen diğer cümlelere etkisi nasıl olmuştur?

Şimdi neden kullandığımı tam hatırlamıyorum ama Özcan Yalım'ın "Yakın ve Karşıt Anlamlılar Sözlüğü"ne sık başvururum. Muhtemelen "şaşırmıştım" sözcüğünü sık kullandığım için başka bir arayışa gitmiş olmalıyım. Aynı sözcüğü -seçici olmadan- peş peşe gelen cümlelerde kullanmam, bu bana da okura da rahatsızlık verir. "Afallamak", "Şaşırmak", "Donakalmak", "Küçük dilini yutmak" "Kalbi kıl testeresiyle kesilir gibi olmak"... bunlar yakın anlamlılar oluyor malum, -bağlama bağlı olarak birini tercih ediyorum.

Son olarak "kendisini şair zanneden arkadaşlara" bir mesajınız olabilir mi, yazı sanatının diğer türlerine geçmek için ne yapmalılar?

Benim haddime düşmez. Hepimizin daha çok okuması, film izlemesi, genel olarak -farkındalık bilinciyle- kültür sanatla ilgilenmesi gerekiyor elbette.

Kurdukları kelime gruplarını türlere evirme bakımından bir çizelgeniz, önerileriniz var mı?

İnsanın kendine ait sözcükleri/kelimeleri olmalı. Bu bazen bilinçdışından kaynaklı bir durum da olabilir. Dolayısıyla insan kendi içine dönüp bir tür sözcük kazısı yapmalı ama neyle karşılaşacağımızı bütünüyle bilemiyoruz. Biz yalnızca "şeytani yanlarımızı" görme ve onları yazıya dökme anlamında cesur olmalıyız. Başka kitaplar okunurken ilginç ve anlamadığınız sözcükler not edilebilir. Sözlük karıştırılabilir. Argo Sözlüğü önemli, ona bakılabilir. Zaten yazarın başucu kitapları sözlüklerdir. Dönüp dönüp bakacağı/bakması gereken tek kitaplardır onlar.

Teşekkür ediyorum, katkı verdiniz. Milyonlara ulaşan eserler üretmeniz dileklerimle.

Rica ederim. Temenniniz için teşekkürler.

BU KADAR! UMARIM SİZİN İÇİN YORUCU OLMAMIŞTIR HATTA KEYİF ALMIŞSINIZDIR?

Çok güzel oldu, kolaylıklar dilerim.

Vaktiniz varsa bir kaç fotografınızın hikayesini alabilirim. Albümlerinizden seçeceğim bir kaç fotografınızın hikayesi...

Elbette.

Edebiyat Haber Yazı Evi'nden bir kare, Ankara Tayfa KitapKafe.



Kocaeli Kitap Fuarı, Efnan Dervişoğlu'nun yönlendiriciğinde "Yüzler" adlı romanımı anlatmıştım.



Karşı apartmanın kedisi "Boncuk". Şimdilerde büyüdü, eve pek gelmiyor.

Tekrar teşekkür ediyorum. Başarılarınızın devamı dileklerimle,

Saygılarımla.

Rica ederim, saygıyla.


 
 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol