ORHAN ÇAĞLAR İLE

Tuzla Sanat Platformu'nda Genel Koordinatör.

Tuzla, İstanbul'da yaşıyor.

 

Merhabalar Cabbar Bey...

Linkin (Diyalog Sanat) içeriğine baktım, tebrikler harika bir bilgi içeriğine sahip.

Tuzla ve Ankara merkezli çalışıyoruz.Tuzla' da kısmen kullanabildiğimiz bir sahnemiz Ankara' da bir irtibat büromuz var, Keçiören ilçesinde.Tuzla dahil İstanbulun İlçeleri ve İ.B.B Kültür Sanat etkinlikleri kapsamında oyunlar sahneliyoruz. Bir kaç yıl önce hazırladığım Bir proje olan "Sahne Senin Türkiyem Projesi" ile 3 İl ve 2 ilçede oyunlar sahneledik. Ayrıca çatımız altında ülkenin ilk ve halâ tek tiyatro grubu olan tamamı görme engellilerden oluşan bir tiyatro grubum var. Onlarla da yurt çapında turneler yapıyoruz. On üç il 42 ilçe...

Aslında bu proje ve uygulanabilirliği konusunda tanıdığım tüm kişiler "bu bir delilik" demişti Zaten sürekli olarak turne çalışmaları yapan fazla bi grup kalmadı. Kâr marjı düşük olmakla beraber ülke belediyelerimiz malesef sanata ve tiyatroya karşı çok ilgili değiller. İnanır mısınız 5 defa gittiğim ilçeler var ama bu sezon yine gideceğim. Yani bir kültür müdürü düşünün ve ya bir belediye diyelim yıl boyunca hiç bir tiyatro oyunu düzenlemiyor halka. Kırk iki ilçe ve 13 il olarak baktığınızda iyi bir performans diye düşünebilirsiniz ama proje de çocuk oyunları olmasa bu sayı yarıdan aşağıya düşerdi inanın. Gündüz çocuk oyunları bazen 2 - 3 seans akşam yetişkin oyunu sahneliyoruz. Çocuk oyunları olarak muhteşem bir dekor, görsel kostümler, ses - ışık oyunları, profosyonel kar ve baloncuk makinaları dahil oldukça donanımlı bir şekilde sunuma çıkıyorum.

Eski yıllarda da turneler yapıyorduk ama çok zor oluyordu. Dekor için ayrı bir araç bizim için ayrı bir araç... Maddi olarak da düşük bir maliyetle sunuma olanak vermiyordu tabi... Şimdi iki yıldır bir turne otobusüne sahip olduk. Otobüsün arka koltuklarını sökerek dekor, pano, kostümler, çocuk oyunlarında ki ağaçlar (3 metreye ulaşan 5 ağaç kullanıyoruz) oyuncular....Yani tek kalem... Burdan kontağa basıp taaa Hopa' ya... oyunu oynadıktan sonra toparlanıp başka bir il veya ilçeye. Gittiğimiz il yada ilçelere bir daha bir daha gidebiliyoruz. Çok iyi bir izlenim bırakmak önemli tabi. Örneğin 7 Karadeniz turnesi yaptık, Çayeli ilçesinde 6 program yapabildik.

Sahne sanırım var oluşum içinde fazlası ile hamuruma işlenmiş... İlk okul yıllarından bu yana şiir, edebiyat, tiyatro çok farklı güzelliklerdi benim için ama tıpkı futbolda olduğu gibi bu konuda da çok bi şansım yoktu. Bir emekli babanın çocuğu olarak ilk okul yıllarımda simit, balon satarak ve o dönemde bir devlet memurunun kazandığı parayı rahatlıkla kazanabildiğimi de hatırlarım Futbol aşkım mahalle arasında ki maçlarla,Tiyatro aşkım da okul programlarındaki küçük tiyatro oyunları ile sınırlı kaldı. Meslek Lisesi Elektrik Bölümü devamında üniversite de yine elektrikle devam ederek Rize de ki devamında Erzurum'da ki Üniversite hayatımı İstanbula taşıdım. İstanbul AnadoluYyakası Elektrik Dağıtım Şirketinde çalıştım 24 yıl.. Ama İstanbul hayatım benim için çok özeldi tabi. Zira başkent burası idi tiyatronun. Ama bir keşkem vardır yine de profosyenel hayatın getirdikleri hayalleri durdurabiliyor.. 2007' ye kadar sadece bir izleyici olarak kaldım. O yıldan sonra küçük bir büro kiralayarak Tuzla' da profosyenel bir tiyatro oluşumuna gittim. Tabi bu arada çalıştığım kurumda da boş durmadım. "Ayedaş Tiyatro Topluluğunu" kurarak Türkiye' de bir çok ilke imza atarken amatör grubumla 4 oyun çıkardım . Nasıl özetlenebilir bilemiyorum. O kadar uzun yollar yürüdüm ki bu yıllar içinde... Yine tuzla da dersler verdim. 9 Eylül mezunu bir hocamız vardı, Alicengiz Akdeniz. Onunla beraber çalışmalara devam ettik. Dersler, oyunlar derken turne çalışmaları... Tiyatro festivalleri düzenledik. Bu festivalleri liseler düzeyinde de gerçekleştirdik. Ayrı kültür merkezlerinde 3 hocamızla beraber 6 - 13 yaş ve yetişkinler için eğitim programları yaptık. Tuzla Belediyesi kurumsal iş birliği ile...

Şehir Tiyatrolarında yapılan düzenlemeler sonucunda çok farklı yönetim şekilleri oluştu. Yani çok değil 15 yıl önce ki sistemle kıyaslarsak hemen hemen her şey çok farklı. Bu durum Devlet Tiyatroları için şu an geçerli değil, öyle de olmalı diye düşünüyorum. Bazı sanat dallarını devlet desteği olmadan yürütmek imkansızdır. Tiyatro bir memleketin kültür aynasıdır ve mutlaka desteklenmelidir.

 

Tabi ki...

Öncelikle şöyle bir durum var, turne olarak çok küçük ilçelere ulaştığımız için eğlenceli, müzikal, hareketli oyunlar hazırlamak zorunda kalıyoruz. Geçen yıl çok kötü bir sezon geçirdik.. Bütün programlarımız terör ve terör sonrasında ki şehit haberleri sonucunda iptal oldu. Kurtuluş savaşı konulu "Vatan İçin Şehadete", Sarıkamış Sarma Harekatı konulu "Kardelen Şehitleri" ve Çanakkale zaferi konulu "Dönmeyi Düşünmediler" adlı oyunlarla biraz da olsa tutunabildik. Fotoğrafını aldığınız oyunu inşallah bu sezon bir çok kez oynamayı arzuluyoruz tabi... Oyunun adı: Tesadüf-ü Müstesna.. Bir dönem oyunu portresi içinde geçiyor. Yalnız kalma korkusu içinde ki Naile Hanımın kızlarına çıkan taliplerle yaptığı inanılmaz mücadele konu ediliyor. Taa ki kendisine de bir talip çıkana kadar. Geleneksel Türk Tiyatrosu çizgilerini zaman zaman modern danslar ve müziklerle harmanlayan çok eğlenceli bir komedi oyunu diyebiliriz.

 

 

İstanbul Bakırköy İlçesinde ki bir toplantı sonrası... Avrasya Yerel Yönetimler Birliği adlı düşünce kuruluşunun düzenlediği birlik beraberlik gecesi. Aynı zamanda bu birliğe bağlı Avrasya Kültür Sanat Akademisinin de kültür sanat koordinatörlüğü görevini yürütüyorum. Birliğin başkanı Sn. Hasan Cengizin çok büyük hizmetleri olmuştur Avrasya coğrafyasında ki ülkelere.. ..Ve bu hizmetleri önce kültür sanat faaliyetleri ile başlatıp, sonra devletler düzeyinde görüşmelere vesile olur.. Bu bağlamda bana teklif geldiğinde severek kabul ettim.

 

:)

Bu oyun bizim imzamız diyebilirim.. 228 kez sahnelediğimiz bir oyun. Adeta kahkaha bombardımanı.. Kısmen Süt Kardeşler Filmi'nin sahnelere uyarlanmış hali diyebiliriz.

 

Şöyle de bir durum var Cabbar Bey, aslında komedi ve seyirciyi güldürmek çok zor değildir. Argo ve belden aşağı tüm espriler iyi bir yorum ve oyunculukla seyirciyi gülme krizlerine sokabilir. Ama biz bu durumu hiç kullanmadık.. Anadolu turneleri ve daha önemlisi belediyeler sponsorluğunda turneler yaptığımız için, bu durumu kullanmamız imkansız...Komedi oyunlarımızın asıl büyük başarısı buradan kaynaklanıyor. Sadece durum komedisi ile argo ve belden aşağı konulara girmeden muhteşem bir komedi sahneleyeebiliyoruz:

Karadeniz turnesi, Rize.. Dönmeyi Düşünmediler adlı oyun sonrası ailem diyebilirim.. Kız kardeşimin eşi, eşinin abisi...

 

"Dünyanın Sanatçısı Pendikte" sloganı ile Pendik Belediyesinin geçen yıl düzenlediği bir festival.. Konu biraz uzun ama Göktürkler Döneminde kullanılan bir enstrümanı ortaya çıkaran Moğollarla birlikte güzel bir proje yapmıştık. Hatta Türk arpı olarak bakarsanız görebilirsiniz.. Arpın üzerinde Göktürkçe yazıtlar vardı ve bu aşamada genel başkanımız yoğun bir çalışma içine girerek bir tanesini Sn. Cumhurbaşkanına hediye etti.. Bu sazın da içinde bulunduğu Göktürk Grubu' da bu festivale davet edildi.

 

Bilakis, çok memnun oldum. Teşekkürler...

"Sahne senin Türkiyem Projesi" ile ilgili çalışma yapabileceğimiz İl, İlçeler konusunda eğer bağlantılarınız varsa tabi yardımcı olabilirseniz sevinirim...

Orhan Çağlar ile iletişim için: 0 505 502 45 53

 

SEVGİ İLE...