DİYALOG MÜZESİ

TUBA ALKAN İLE

414. DİYALOG: "24 - 18 ÇİLEM"
"Bu bir film denemesidir"



Günlük ortalama kaç saat çalışıyorsunuz?

Gülten Taranç: 18

Dört kişinin işini tek başınıza yaparak işsizlige katkı sağladığınızı düşünür müsünüz?

Ragıp Bey' e sevgi ve saygılarımızla


Bazen düşünüyorum yani "keşke bana daha çok ödeme yapsalar ben de daha çok ödesem çalışma arkadaşlarıma" diye. Çoğu zamanda para veremediğim için kendim yükleniyorum sağlığım gidiyor.

Size sponsor bulalım bu durumda...

Çok / normalden fazla çalışmanın üretim kalitesini riske ettiğiyle ilgili fikrinizi alabilir miyiz?


Beyin tamamlamaya başlıyor eksikleri dolayısıyla böyle bir riski var o yüzden son kontrollere bakan birisi mutlaka olmalı. Harf hatası için bile tekrar proje çıktısı almak gerekiyor.

Taranç & Taranç neler üretiyor bu günlerde?

Vizyonda filmimiz var ama video klip ve tanıtım işleri yapıyoruz bir taraftan

Hmm, o halde filmden bahsedin bize lütfen!

Eminim okuyucularımızın da ilgisini çekecektir...


Biraz farklı bir film herkesin kendinden bulabileceği birşeyler var, bağımsız ve samimi bir film...

Oluşum aşamalarından bahsetmek ister misiniz, daha sonra Ragıp Taranç ile çalışma ayrıcalığınızı sormak isterim..?

Çok zor bir süreçten geçtik.

--------------------------------------- 0 ----------------------------------------



24

İnanmıyorum.

Sevdiğim bir işim var. Bana tatlı yorgunluklar bahşeden ama gözlerindeki ışıltılı bir kahkahada tüm yorgunlukları atıyorum. Düzensiz uykularım çok düzenli mesela. Geleceğe bir yetişkin hazırlama çabasında acemiliklerimi olgunlaştırıyorum. Deneyimlemenin en kutsalı, annelik!

Siz, eğer yüklenilen bir misyonun söylemini laf olsun diye anlıyorsanız o ayrı tabi. Enteresan bir yaklaşım açıkçası.

Meslek değildir o. Sözlüğe bakın lütfen ve önemlisi, soruyu sabote etmeyin!

Bakış açısı tabi. Sözlükte karşılığı bulunmayan çok kelime var. Ben sorunuza döneyim: "Belirli bir saati yok. Yoğun ve yorucu bir tempo. Eğer ay olarak ortalamaya vurulursa çalıştığım zamanlar günlük en az 7 en fazla 16 saat".

Düzensiz çalışma saatleri olanlar için önerileriniz nelerdir?

Çalışma saatleri dışında düzenli olmak.

Çalışma saatlerinizi kendiniz düzenleyemez misiniz?

Birey olarak yapılabilecek bir şey değil. Bir çok insan aynı anda, aynı işe farklı kollardan sarılıyor. Emek herkesin emeği. Kişiselleştirmek haksızlık olur ki aynı işte çok daha uzun mesailere sahip teknik arkadaşlar var. Bizim yapabileceğimiz en kısa sürede en iyi işi çıkartarak zaman kaybettirmemek olur.

İşinizden bahsetmek ister misiniz, bize?

Tiyatro ve sinema ile ilgileniyorum. Yaklaşık üç sene ara verdim. Şu an "Hayat Ne Renk" isimli bir projedeyim. Yakında yavaş yavaş eski tempoma dönme hazırlığındayım. Her ne kadar dört bir yandan baltalansa da sanatın daima ayakta kalacağına inanıyorum.

Sanatla ilgili aynı kanıdayız.

İçinde bulunduğunuz projeden bahsedin, bize lütfen!




Barikatsız bir dünya için; engellerin bizlerin dünyasında bile o kadar zor aşılmasına rağmen, daha çok zorlanacak fiziki ya da zihinsel yaraları olanlara yararlı olmamız adına, atılan adımlardan biri. Hüseyin Nacarın projesi. Engelli üç arkadaşın hikayesi.

Güzelmiş, konusunu çok beğendim.

Bilinen engelleri olmamasına rağmen bir türlü arzu ettiği işleri yapamayanlar için hangi önerileri geliştirirsiniz?


Gerçekten istemelerini. İstedikleri için hangi başarısızlıkla yüz yüze gelirlerse gelsinler, başarısız oldukları taraflarını eğitmeleri. Bunun için zaman yaratmaları... Hem çalışıp hem okuyan milyonlar var. Hem çalışıp, hem de çalışmak istedikleri meslek için kendilerini besleyebilirler. Bir çoğumuz böyle yaptık ve yapıyoruz. Ben "oyuncuyum" diyemiyorum mesela. Uzun uzun zamanlarda bunu söyleme hakkım yok. Çok emek ve çok zaman gerek.

Gelecek planlarınızdan bahsetmek ister misiniz?

Çok yüksek planlar yapmıyorum. Anne olduktan sonra hayatta sevdiklerinle geçirdiğin vakitler daha kıymetli oluyor. Beraber vakit geçireceğimiz zamanların kalitesini arttıracak ama vaktimin tamamını da harcamayacak kadar çünkü bizlerin hiç yeter bu kadarı olmuyor. Hep bir fazlası, hep bir iyisi derken hayatı kaçırıyoruz. On tane eviniz olsa sadece birinde oturabiliyor, yüz tane aracınız olsa sadece birini kullanabiliyorsunuz. Yeteri kadar ve yetebilecek kadar.

Sanat ve özellikle sizin içinde bulunduğunuz dal zaten sürekli ileri iten bir çaba olduğuna göre başladığınızda veya başlamak isteyenler için göze almak gerekmiyor mu?

Kişinin değer verdiği ve mutlu olduğu şeylerin sıralamasına göre değişir. İnsan en çok nasıl mutlu oluyorsa, en çok zamanını ona ayırmalı. Geriye kalan zamanında çok daha verimli olacaktır. Benim sıralamam böyle, bir başkasının böyle olmayabilir tabi ki. İşine daha çok zaman ayırırsa daha çok projede, daha ileri karakterlerde olabilir ve bu o kişiyi mutlu edebilir ama seçim ne olursa olsun zaman ve çaba önemli.

Sizce ülke sanatımız ne durumdadır?

Her yerde tiyatrolar kapatılırken mi?
Sanatçıların kimi yargılanır, kimi soytarı olurken mi?
Baskı ve tehdit altındayken mi?
Sanatı kucaklayan ve eğiten eğitim merkezleri yağmalanırken mi?
Vizyon da Recep İvedik 3 "evet evet" 3 ve Reis isimli sözüm ona filmler gösterimdeyken mi?
Yoksa bir çok güzel proje yandaşı olmadığı için desteksiz kalmışken mi?

Bilmem!
İyidir sanırım.

Camianın bu suçta yaptığı hatalar neler olabilir?

Bastırılmış olmak. Bir kişi değil, hep beraber bir kişi olunabilseydi böyle olmazdı. Korkarak, el etek öpen duruşsuz... Sözde sanatçıların nemalanmaya çalışması ortada. Bir gün kapanıp - bir gün açılan, "ağam, paşam" diyip "ya bizim şu projeyi de bi şey etseydik" gibi geçen aciz münasebetlerin kaçınılmaz sonucu.

Sanatın istismar edildiğini düşünenlerden misiniz, gerçek sanatçılar ne yapar / yapmalıdır?

Aç kalırım korkusundansa "sanatsız, vatansız kalırımdan" korkmalılar.

Bendeki bilgilere göre sanat, kendi çocuklarını asla ve asla ne aç bırakmış ne de rezil etmiştir aksine sürekli yüceltmiştir.

Ne dersiniz?


Tabi ki ancak burada bahsettiğim karın açlığı değil, göz açlığı. Aç gözlü birinden sanatçı olmaz, sanat uğruna da birşey yapmaz zaten. Amacı "çok para kazanmak, hep kazanmak, tek kazanmak" olduğundan zaten sanatın çocuğu falanda olmaz. Kimin çocuğuysa artık onu da bilemem.




 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol