DİYALOG MÜZESİ

ÜMİT HALİT ÜÇYILDIZ İLE

DOKSAN BİR'İNCİ DİYALOG
AŞK, KARACAOĞLAN, SİLİFKE
(ALLAH'IN EMRİ PEYGAMBER'İN KAVLİYLE)



Günaydın Ümit Halit Bey
Silifke nasıl bir yerdir, bu canlılığın kaynağı nedir? (Diyalog için başlangıç)
 

Silifke doğası ile muhteşem bir yerdir lakin insanı (... ... ...). Böylesi cennete bir çimento fabrikası, üç termik santral, üstüne de bir nükleer santral yapılıyor ama yaşayanlarının gıkları çıkmıyor oysa yüzüne bakmadıkları tank yüzünden ortalığı "velveleye verip" birlik beraberlik tuhaflıkları sergiliyorlar. Kültürden anladıkları sadece folklör. Onu da güncelleştirme adına yozlaştırmış durumdalar, malesef.
Mecburiyetten yaşıyorum Silifke'de! Kendimi ifade edemediğim bir kent burası. Müzik merkezim var; bağlama, gitar, piyano, ud, keman, kaval dersleri veriyoruz. İlgi sıfır...
Canlılığı ne anlamda sordunuz bilmiyorum ama içimden şu an geçenler bunlardı...



Canlılık derken "silifke türkülerinden" bahsetmiştim ve doğanın etkisi olmalı diye düşünmüştüm. Demek ki insanlar, uzaktan görüldüğü veya tahmin edildiği gibi değiller?
Gelecek planlarınız nedir?
 

Sevdiğim kızı vermiyorlar, alamazsam Bodrum'a yerleşeceğim altıncı ayda...
Silifke türkülerine gelince; hareketliliğinin kaynağı Girit Müziğidir.

Verirler inşallah sizden iyisini mi bulacaklar! Sempatik, güleryüzlü, müzisyen, sanatçı...
Silifke'de Girit etkisi" yeni başlık. Lütfen...
 

Rum müziğinin hareketliliği ile Anadolu'nun mistik tınılarının birleşimidir bu kültürü oluşturan. Ayrıca Toroslardaki yaşantı izlerinin de etkisi vardır. Konar - göçerlik biraz daha müziklerin kıpırtılı olmasını sağlamıştır. Silfke türküleri, bir yaşam biçiminin ezgilerinden oluşmaktadır bence lakin büyük payın "Giritli müzisyen bir kadının" toros dağlarında gezip söylediği rumca şarkılara ait olduğunu düşünüyorum. Kadının adını şu an hatırlayamıyorum ama çok etkili olduğu söylenir. Bir nevi Karacaoğlandır, gezer dolaşır. Lübnan - Cezayir - Fas - Kıbrıs - Silifke.
 

"Silifkenin Yoğurdu'nda" sizde bir güğüm - bakır kazan, sıcak vurmuş yorulmuş köy kızları, tahta kaşık anıları ve bulgur pilavı tablosu canlandırır mı?
Dişini bulgurun arasına karışan taşla kıran kadıncağazın sesini çıkaramaması filan...

Karacoğlan" denilince zaten tümünü bir araya getiren bir şey var sanki?


İlginç tabi, adam yoğurda türkü yakmış, ne çok seviyormuş demekki! Ya da yoğurdu bahane edip sevdiği yarine seslendi. Ayrıtılı incelemek lazım... Ben çok haz almıyorum Silifke Türküleri'nden aslında çok çok değerliler.
 

"O kızı sana alacaz Ümit" üzülme ne olur (Gülümseme) Karacaoğlan'la devam edelim.
 

Oyun havası konseptinde bakılınca inanın değeri düşüyüyor, ve Silifkeliler kendi kültürlerini elleriyle yozlaştırdılar. Şu an Silifke'ye geliniz "portajkal zeybeğini" çalacak müzisyen bulamazsınız ama herkesin dilinde "ham çökelek" vardır. Bir de Silifke Türküsü..! Bu güzelim esere göçek havası muamelesi yapılır.

Renklerin üzerine bir çimento tozu serpilmiş" izlenimi edindim. Umarım bu tozlar kalkar ve o pırıl pırıl canlı şeyler tekrar ortaya çıkar.
Karacaoğlan'a gelelim
 

Karacaoğlan: "Hocam bir peygamber varsa benim için Karacaoğlan'dır. Bana göre hiçkimse aşkı, sevgiyi, insanlığı, doğruluğu Onun gibi anlatamamıştır. Görüntüde sevdiğine kavuşamayan, saz çalıp dağlarda gezen birisi gibi algılanır toplumda ama bana göre "Torosların Peygamberidir O"

Diğer ozanlardan farkı nedir, sizce?
 

Atesit ve gerçekçi olması.

En beğendiğiniz bir dörtlüğüyle bitirelim lütfen!
Güzel ne güzel olmuşsun... (Kişisel katkım)
 

"Karacoğlan der ki gelir yazları
Güzel kimden aldın sen bu nazları
Ananın babanın acı sözleri
Bal oldu gidelim de bizim ellere."

Sevgiyle kalınız, tüm dileklerinizin gerçekleşmesi dileğiyle.
Saygılarımla


Teşekkürler, aşk ile.



 
 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol