IŞIL SAVAŞER İLE
IŞIL SAVAŞER İLE
DİYALOG
Başlangıç Tarihi: 12 Kasım 2024
Ortam: WhatsApp, Facebook
İnternet Sitesi: Diyalog Sanat
Sponsor: (ArtCRITICS)
Projeler: Seçici Kurul
Bize sanatınızdan bahseder misiniz?
Beşiktaş Anadolu Lisesi mezunuyum. Eğitimimi İstanbul Üniversitesi İnsan Biyolojisi Biyokimya bölümünde bilim üzerine tamamladım. Ancak Tüm yaşamım boyunca devam eden sanat kariyerim ve eğitimim, Mimar Sinan Üniversitesi' nde pentür ve sanat tarihi ile başlamıştır. Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Plastik Sanatlar Yüksek Lisans Bölümünü tamamlayarak doktoramı birincilik ve yüksek onur derecesi ile bitirdim. Doçentliğimi “Disiplinler Arası Sanat” alanında birincilikle elde ettim.
Plastik çalışmalarımın yanı sıra ağırlıklı olarak sanat tarihi, özellikle Kavramsal ve Çağdaş sanat alanlarında; Tasarım, Mimarlık ve Sanat tarihi bölümlerinde akademik kariyerimi Doç. Dr. Öğretim Üyesi olarak sürdürmekteyim. Plastik sanatlardaki çalışmalarım, hem Türkiye'deki hem de yurt dışındaki sergilerde sergilenmektedir. Klasik pentür ve üslupla başladığım çalışmalarım, yıllar geçtikçe soyuta ve soyut ekspresyonizme evrilmiştir.
Soyut Ekspresyonist çalışmalarımı yağlı boya, akrilik ve karışık teknik olarak gerçekleştirmekteyim. Kolaj çalışmalarım, çeşitli ülkelerde sergilenmektedir. Eserlerim, bazı kentlerimizdeki devlet müzelerinde ve özel koleksiyonlarda yer almaktadır. Tasarım ve Mimarlık fakültelerinde yüksek lisans hocalığı ve direktörlüğü görevlerinde bulunmaktayım. Dördüncü kitabım olan “Geçmişten Günümüze Türk Resim Sanatı” kitabım yeni yayınlanmıştır. Eleştirel kültür - Ek dergi, e-skop ve Kolajart'ın, yazarlık kadrosunda bulunmaktayım. Ulusal ve Uluslararası hakemli dergilerde bilimsel makalelerimi yayınlamaktayım.
Sanat tarihi alanında çeşitli üniversitelerde konferanslar vermekteyim. Akademisyenliğe ve sanata adanmış yaşamımda öğrencilerimi ve sanatla ilgilenen insanları aydınlatmaya çalışmaktayım. Gebze Teknik Üniversitesi Mimarlık fakültesinde Doçent Dr. Öğretim Üyesi olarak görevime devam etmekteyim.
Başarılı bir kadın akademisyen ve özellikle sanatçı olarak; tecrübelerinize dayanarak ülkemiz sanatını ve geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Teşekkür ederim. Ülkemizde resim çalışmaları ve üretimlerinin gelişmesi alanında pek çok sanatçı ve akademisyen çaba göstermektedir. Gerçekleştirilen sanat fuarları ile daha geniş kitlelere ülkemizdeki sanatı yaymak için organizasyonlar yapılmaktadır.
Sanatçılar ve akademisyenler çalıştaylarda, sergilerde eserlerini sergilemekte ve gün geçtikçe sayıları artmaktadır. Ancak,
Sanat eserlerinin ulusal ve uluslararası platformlarda sergilenebilmesi için seçicilikten yana olduğumu belirtmek isterim.
Genellikle ortak dertlerden muzdaribiz. İçinde bulunduğumuz Diyalog Sanat platformunda 20 seneyi aşkın bir süredir çözüm önerileri ve proje geliştirmeye çalışıyoruz. Çoğu zaman yorgun, bıkkın hissettiğimizde bir çocuğun veya sokak kedisinin bir hareketi yeniden canlandırıyor.
Ülkemizde sanatın Batı anlayışında gelişme göstermesi için öncelikle içeride ve dışarıdaki tanıtımlarda, sanat organizasyonlarında, gerçek sanatçıların ayrılması gerekir. Ülkemizdeki fuarların büyük bölümü, "Çağdaş Sanat Fuarı"
Diyaloğumuzun etiketine Diyalog Projesi olarak "Seçici Kurul" önerinizi ekledim. Sosyal Medya denince genellikle popüler günlük görsel ve çoğu sahte gülümsemeler görüyoruz. Burada birlikte geliştirdiğimiz türden bir çaba ile sosyal medyayı daha verimli ve kalıcı kullanma yolları neler olabilir?
Sanat adına sosyal medya kullanılmaktadır ancak sanatsal düzey, nitelik ve özgün eserleri tabii ki çok az görmekteyiz. Burada sanat fuarları, galeriler, küratörler etkili rol oynamaktadır. Bir eser, sadece satış kaygısıyla yapıldığı zaman ne yazık ki sanatsal değeri ve niteliklerinden kaybedebilir. Ülkede galeriler başta olmak üzere, küratörler, koleksiyonerler de bu konuda büyük rol oynamaktadır.
Seçici Kurul Projenizi detaylandırırsak: Kurulu seçmek için de bir seçiciler heyeti oluşmak zorunlu değil mi? Seneler önceki bir başka diyaloğu hatırladım: Züccaciyeciler Odası' na bağlı galerilerden ne bekleyebiliriz ki sorusu çıkmış ve sonra Galericiler Odası Projemizi çalışmıştık. Başaramadık. Tüm okurlarımızın da fikrî katkısını bekleyerek nasıl yol alabiliriz?
"Seçici Kurul" un liyakatli, âdil bilgili ve öncelikle maddi kaygıları olmayan, gerçek sanatın niteliklerine son derece önem veren kişilerden oluşması gerekir. Ancak günümüzde düzenlenen sanat fuarlarının pek çoğu salt maddi kaygılarla düzenlenmiş olduğu için, dolayısıyla hiç bir eliminasyon söz konusu olmayıp, sanatçıların yada amatörlerin galerilerde yer aldığı, fuar şirketlerinin de bu düzenden nemalandığı bir ortam oluşmaktadır.
Dönüp dolaşıp otorite, kabul, liyâkat konularına geliyoruz. Örneğin ben "pentürle" ilgili kolajın ve dolayısıyla keskin çizgilerin "kes kopyala yapıştır" bir sanat haydi biraz daha yumuşatalım "iyi bir sanat" olmadığı kanısındayımdır. Picasso' ya sunulan kolajın "kendi çabasına karşı kıskanç bir tavır" olduğu hissi bende de var. En saf, en iyi, en doğru arayışındayken "kırıp dökmeden" anlatmak istediğimizi nasıl anlatacağız?
SanatınYolculuğu