DANSÖZ FADİME
399. DİYALOG: DANSÖZ FADİME
Sanat gücünü nereden alır, güçsüzlük iz'har edenler ne kadar sanatçıdır? (ArtCRİTİCS)
Bahadir Arkilic: Sanat gücünü özgür düşünceden alır ve sanat bir sahnede hayatın bütün problematiğini insana onu rencide etmeden, kişisel olarak ona saldırmadan gösteren bir pilot alandır. İsnsan sanattan öğrenir ve ilginçtir herkes başka bir şey öğrenir ki bu da özgürlüktür.
Andrea Primavera: Sanat gücünü, aklın doğadan ilham alarak harmanlamasından alır. Akıl derin bir zindandir. En çarpıcı eserler esaret içinden doğar. Güçsüzlük ise bu büyük zindanın dolulugunun bedene ağır gelmesidir.
Cabbar Kaygısız: Akıl zihnin ışığıdır, ışık olmadan hiçbir şeyi göremeyiz dolayısıyla güç arayanlar kendi akıllarıyla başlamalıdırlar diğer riskli alan ise ezberlenmiş cümleleri tekrar edip durmaktır. Akıl ile ilgili ironi geliştirmiyorsanız ayrışıyoruz. Akıl olmasaydı ilişkiyi nasıl kavrar ve aydınlanırdık?
Andrea Primavera: Sanatçıların özgür olduğunu düşünmüyorum, ayrıca. Kabul görülen hayat içersinde sanatçının "yaratıcı" diye adlandırıldıği toplumda özgür olarak görülmektedir ama sanatçı için bu tam tersidir.
Cabbar Kaygısız: Sizin gördükleriniz sanatçı olmayabilir mi?
Bahadir Arkilic: Sanat insanın hayal gücünden ilham alır ve insanın hayal gücü tanrısal sonsuz bir kuyudur.
Andrea Primavera: Muhtemelen Burada da toplu bir zeka işin içinde kanımca. Sanatçı çoğunlukla sanatçı olduğunun bile farkında değil. Sadece toplu zeka içersinde yapıtı kavranabilir
Metin İmer: Toplumun gidişatından, seviyesiz kültürsüz bir toplumsa sanatı da onun gibi olur. Adam gibi bilinçli toplum olursa gerçek sanat da orada olur.
Bahadir Arkilic: Sanat deyince herkes başka şeyi anlıyor tabii - ama mesela Amadeus, sanatçı olduğunun tamamıyla farkındaydı. Konu müzik olunca olayın doğa boyutu da kaybolur ve daha çok insanların hayal güçleri, problemleri, büyük operaları gözönüne alırsak, insanın dramları, ön plana çıkar.
Cabbar Kaygısız: Dramların öne çıkması acı duygusunun gücü değil midir, acıyı sevince nasıl çevirebiliriz?
Bahadir Arkilic: Neden çevirelim, acı da tatlı gibi hayatın gerçeklerinden birisi değil midir?
Cabbar Kaygısız: Acı acıyı tetikliyor...
Bahadir Arkilic: Ama komedi, komik opera, mizah şeklinde insanı gülümseten sanat kolları da mevcut. Acı acıyı tetiklemez.
Cabbar Kaygısız: Toplumun geri kalmasının nedenlerinden biri de "sanatçı sorumsuzluğu" değil midir?
Metin İmer: Evet, katılıyorum. Sanatçı çağına tanık olmalıdır.
Cabbar Kaygısız: Neden ülkemizde başarılamadı ve toplum geriledikçe geriledi?
Metin İmer: Sanat para için yapılmaz bu yüzden olabilir mi! Para ön plana çıkarsa..?
Cabbar Kaygısız: Para için de yapsınlar efenim de yeter ki yapsınlar... Örneğin bence DT ve benzeri devlet kurumları sanatı iğfal eden en öncü kuruluşlardır çünkü devlet bizimki gibi geri kalmış ülkelerde başta sanat olmak üzere her şeyin üzerine abanır..?
Bahadir Arkilic: Neyi yapsınlar? Sanatçılar sanatlarını yapamıyor, sanata sansür uygulanıyor.
Cabbar Kaygısız: Sansür uygulatmasınlar efenim bu kadar basit. Demek ki güçsüzler ve sanatla uzaktan yakından alakaları yok ..?
Bahadir Arkilic: Ne demek ki uygulatmamak! Generalleri bile 5 yıl hapse tıkan bi rejim var karşınızda. Gerçeklikten kopuk bir söylem bu.
Cabbar Kaygısız: Sanat bir yol bulduğu için sanattır. Her şeyi devletten beklersek tabii ki o da kendi sistematiğini dayatacaktır. Biz sanatın gücünün farkında değiliz ve sanatçı geçiniyoruz. Generalle sanatçıyı aynı cümle içinde kullanmanız bile negatiftir.
Bahadir Arkilic: Eğer rejimin gücünü defedebilseydi general ederdi. Verdiğim örnek kesinlikle geçerlidir. Söyleminiz yanlıştır. Levent Kırca ya da Fazıl Say gibi sahne sanatıyla uğraşan sanatçılar sahneye ihtiyaç duyarlar.
Cabbar Kaygısız: Sahne dünyadır sevgili BahadırArkılıç.
Bize pis bir oyun oynanıyor ve devlete el açmamız isteniyor. Ben de bulsam böyle köle ruhlu sanatçı bozuntusu ezbercileri ben de sansür üstüne sansür koyarım...
Devletçi yaklaşımlarını öne çıkarıp devlet yapsın diyen sanatçı bozuntularını gördükçe ülkem adına utancımdan yerin dibine giriyorum. Ne, sanat devleti ne de devlet sanatı SEVMEZ. Ne zaman anlayacaksınız. Siz bu tavırlarınızla sanatı / ülke sanatını mahvediyorsunuz...
Bahadir Arkilic: Niye biz efenim Gösterin gücünüzü ne yapılabilecekse kahramanlar gibi siz örnek olun bizim gibi bozuntulara
Cabbar Kaygısız: Ben kendi adıma devlet kapısının önünden bile geçmedim / geçmem de. Başınızın çaresine bakın
Bahadir Arkilic: N'aptınız peki geçmediniz de
Cabbar Kaygısız: Yirmi yıldan uzun süre dünyanın en ünlü senaristlerine konu yazıyorum. Tümüyle özel sektör ve sizin osuruktan devletinize bin çeker. Sanat ve sanatçı mutlaka bir yolunu bulur.
Bahadir Arkilic: ...dedi bodruma kapanıp senaryo yazan adam
Cabbar Kaygısız: Bizim mahalledeki Dansöz Fadime de sanatçı. Ne diyor biliyor musunuz: "Devlet kapısına gideceğime fahişelik yaparım daha iyi.
Devletler katildir, hırsızdır, soysuzdur, namussuzdur. Suçortağı olamam".
Sanat gücünü nereden alır, güçsüzlük iz'har edenler ne kadar sanatçıdır? (ArtCRİTİCS)
Bahadir Arkilic: Sanat gücünü özgür düşünceden alır ve sanat bir sahnede hayatın bütün problematiğini insana onu rencide etmeden, kişisel olarak ona saldırmadan gösteren bir pilot alandır. İsnsan sanattan öğrenir ve ilginçtir herkes başka bir şey öğrenir ki bu da özgürlüktür.
Andrea Primavera: Sanat gücünü, aklın doğadan ilham alarak harmanlamasından alır. Akıl derin bir zindandir. En çarpıcı eserler esaret içinden doğar. Güçsüzlük ise bu büyük zindanın dolulugunun bedene ağır gelmesidir.
Cabbar Kaygısız: Akıl zihnin ışığıdır, ışık olmadan hiçbir şeyi göremeyiz dolayısıyla güç arayanlar kendi akıllarıyla başlamalıdırlar diğer riskli alan ise ezberlenmiş cümleleri tekrar edip durmaktır. Akıl ile ilgili ironi geliştirmiyorsanız ayrışıyoruz. Akıl olmasaydı ilişkiyi nasıl kavrar ve aydınlanırdık?
Andrea Primavera: Sanatçıların özgür olduğunu düşünmüyorum, ayrıca. Kabul görülen hayat içersinde sanatçının "yaratıcı" diye adlandırıldıği toplumda özgür olarak görülmektedir ama sanatçı için bu tam tersidir.
Cabbar Kaygısız: Sizin gördükleriniz sanatçı olmayabilir mi?
Bahadir Arkilic: Sanat insanın hayal gücünden ilham alır ve insanın hayal gücü tanrısal sonsuz bir kuyudur.
Andrea Primavera: Muhtemelen Burada da toplu bir zeka işin içinde kanımca. Sanatçı çoğunlukla sanatçı olduğunun bile farkında değil. Sadece toplu zeka içersinde yapıtı kavranabilir
Metin İmer: Toplumun gidişatından, seviyesiz kültürsüz bir toplumsa sanatı da onun gibi olur. Adam gibi bilinçli toplum olursa gerçek sanat da orada olur.
Bahadir Arkilic: Sanat deyince herkes başka şeyi anlıyor tabii - ama mesela Amadeus, sanatçı olduğunun tamamıyla farkındaydı. Konu müzik olunca olayın doğa boyutu da kaybolur ve daha çok insanların hayal güçleri, problemleri, büyük operaları gözönüne alırsak, insanın dramları, ön plana çıkar.
Cabbar Kaygısız: Dramların öne çıkması acı duygusunun gücü değil midir, acıyı sevince nasıl çevirebiliriz?
Bahadir Arkilic: Neden çevirelim, acı da tatlı gibi hayatın gerçeklerinden birisi değil midir?
Cabbar Kaygısız: Acı acıyı tetikliyor...
Bahadir Arkilic: Ama komedi, komik opera, mizah şeklinde insanı gülümseten sanat kolları da mevcut. Acı acıyı tetiklemez.
Cabbar Kaygısız: Toplumun geri kalmasının nedenlerinden biri de "sanatçı sorumsuzluğu" değil midir?
Metin İmer: Evet, katılıyorum. Sanatçı çağına tanık olmalıdır.
Cabbar Kaygısız: Neden ülkemizde başarılamadı ve toplum geriledikçe geriledi?
Metin İmer: Sanat para için yapılmaz bu yüzden olabilir mi! Para ön plana çıkarsa..?
Cabbar Kaygısız: Para için de yapsınlar efenim de yeter ki yapsınlar... Örneğin bence DT ve benzeri devlet kurumları sanatı iğfal eden en öncü kuruluşlardır çünkü devlet bizimki gibi geri kalmış ülkelerde başta sanat olmak üzere her şeyin üzerine abanır..?
Bahadir Arkilic: Neyi yapsınlar? Sanatçılar sanatlarını yapamıyor, sanata sansür uygulanıyor.
Cabbar Kaygısız: Sansür uygulatmasınlar efenim bu kadar basit. Demek ki güçsüzler ve sanatla uzaktan yakından alakaları yok ..?
Bahadir Arkilic: Ne demek ki uygulatmamak! Generalleri bile 5 yıl hapse tıkan bi rejim var karşınızda. Gerçeklikten kopuk bir söylem bu.
Cabbar Kaygısız: Sanat bir yol bulduğu için sanattır. Her şeyi devletten beklersek tabii ki o da kendi sistematiğini dayatacaktır. Biz sanatın gücünün farkında değiliz ve sanatçı geçiniyoruz. Generalle sanatçıyı aynı cümle içinde kullanmanız bile negatiftir.
Bahadir Arkilic: Eğer rejimin gücünü defedebilseydi general ederdi. Verdiğim örnek kesinlikle geçerlidir. Söyleminiz yanlıştır. Levent Kırca ya da Fazıl Say gibi sahne sanatıyla uğraşan sanatçılar sahneye ihtiyaç duyarlar.
Cabbar Kaygısız: Sahne dünyadır sevgili BahadırArkılıç.
Bize pis bir oyun oynanıyor ve devlete el açmamız isteniyor. Ben de bulsam böyle köle ruhlu sanatçı bozuntusu ezbercileri ben de sansür üstüne sansür koyarım...
Devletçi yaklaşımlarını öne çıkarıp devlet yapsın diyen sanatçı bozuntularını gördükçe ülkem adına utancımdan yerin dibine giriyorum. Ne, sanat devleti ne de devlet sanatı SEVMEZ. Ne zaman anlayacaksınız. Siz bu tavırlarınızla sanatı / ülke sanatını mahvediyorsunuz...
Bahadir Arkilic: Niye biz efenim Gösterin gücünüzü ne yapılabilecekse kahramanlar gibi siz örnek olun bizim gibi bozuntulara
Cabbar Kaygısız: Ben kendi adıma devlet kapısının önünden bile geçmedim / geçmem de. Başınızın çaresine bakın
Bahadir Arkilic: N'aptınız peki geçmediniz de
Cabbar Kaygısız: Yirmi yıldan uzun süre dünyanın en ünlü senaristlerine konu yazıyorum. Tümüyle özel sektör ve sizin osuruktan devletinize bin çeker. Sanat ve sanatçı mutlaka bir yolunu bulur.
Bahadir Arkilic: ...dedi bodruma kapanıp senaryo yazan adam
Cabbar Kaygısız: Bizim mahalledeki Dansöz Fadime de sanatçı. Ne diyor biliyor musunuz: "Devlet kapısına gideceğime fahişelik yaparım daha iyi.
Devletler katildir, hırsızdır, soysuzdur, namussuzdur. Suçortağı olamam".