DİYALOG MÜZESİ

RAHMİ ÇÖĞENDEZ İLE



 

488. DİYALOG: RAHMİ ÇÖĞENDEZ İLE 


Diyaloğun Amacı: Koleksiyonerlerimize Resmi Koleksiyoner  Belgesi kazandırmak. 



ETİKET

Diyaloğun Adı: Rahmi ÇÖĞENDEZ

Başlangıç Tarihi: 16 Nisan 2020

Yeri: Ankara

Diyalog Sayı: 488

Kelime Sayısı: 5.879

Karakter Sayısı: 45.251

Soru Gönderenler:


Sabahattin
ŞEN
Günseli VURAL TOKER
Hamid ALİOĞLU
Mihriban Serap DEMİRAĞ
Erkan YAZARGAN
Ümit Yaşar GÖZÜM


Eklenecek Bölümler:

ÖNSÖZ 

GİRİŞ 

KAYNAKÇA

SÖZLÜK

EKLER

Diğer Yazıları:

İnternet Linkleri:

Kitapları:

Albümü 

Projeleri:

Karma Müzayede 

Online Karma Sergi

Sponsorları:

(ArtCRİTİCS) 

Sunucu Adresi: webme GmbH

Son Güncellenme Tarihi: 20 Nisan 2020


-Günaydın

Sorulara açık mısınız, ne tür sorular sizi rahatsız eder?

DİYALOG SANAT


Merhaba Erkan Bey, umarım iyisinizdir. Hiç düşünmedim, rahatsız olabileceğim bir soru olabir mi diye. Sanırım bu, diyalog daha hoş ve verimli olsun diye yapılıyor  


-Toplumda sanat fikrinin yaygınlaşmasını amaçlıyoruz. Bildiğiniz gibi yayınlanmış 487 diyaloğumuz var. Görüş alış - verişinde bulunuyoruz.


Evet, biliyorum. Elimden geldiğince takip ediyorum. 


-Ne tür diyaloglar daha çok ilginizi çeker?


Benim amacım mümkün olduğu kadar, insanlara sanat koleksiyonerliğini aşılamak. Bu değeri anlayıp algılayıp, gelecek nesilleri de düşünerek büyük bir zevk, prestij ve aynı zamanda yatırım olduğunu insanlara kabul ettirmek. Neticede biz buluşturanlarız.


-Koleksiyonerliğin de bir çeşit sanat faaliyeti hatta profesyonel anlamda sanatın olmazsa olmaz bir parçası olduğu bilgisini nasıl aşılayabiliriz, resmi koleksiyonerliğin farkı nedir?


Ben bu konuda şanslı bir jenerasyondan geliyorum. Bizim zamanımızda çoğunlukla, özel gününüzde bir hediye pul defteri olurdu. Dolayısıyle bu bizim nesilden çok filatelist çıkmasına ve insanların birbiriyle mubadelesine, farklı ve renkli dünyalarla tanışmasına vesile olmuştur. Koleksiyonerlik küçük yaşta insanın çok yönlü ve sosyal olmasına sebeptir.


Benim ilk adımım koleksiyonerliğe pul yani Filatelidir. Daha sonra para numismatikle ilgilendim ve tabii sonunda antika objeler… 1998' de büyük tesadüflerle aslında tesadüf değil hayatımdaki gelişimler ve edinilen çevre sizi bilinen ve görmeniz gereken bir adrese yolluyor. Çok detaycıydım. Her şeyi merak eder sorardım. Çok biyografi okur, müzelerde özellikle ünlü sanatçıların eserlerini hayranlıkla saatlerce seyreder içindeki felsefeyi, aklı, duyguları analiz eder o güzelliğe kendi yorumlarımı da harmanlar ve hayal ederdim. Şimdi de öyle bir eserden etkilendiysem arkasında duran sanatçısını tanımam, onun hikayesini bilmem lazım. O resmin değer garantisidir benim için…


Bu üstteki yaşamı olan bir insan tabiki bu işe soyunduğu zaman öncelikle bu fikri aşılaması gerekiyor. Bana göre bir insanın koleksiyoner olması bir anda hobi olarak gelişen toplayıcılığının sonunda elde ettigi sayısal eserler değil, maddi durumu ne olursa olsun ilk beğeniyle aldığı, sahip olduğu bir eserin nihayetinde "ben buna devam edeceğim" niyetidir. Önce koleksiyonerlik ruhunun yerleşmesidir. Koleksiyonerlik bir neticedir. Beğeni, estetik, haz ve sahip olma. İşte biz burada devredeki kişileriz. Galerici ve müzayedeci olarak insanlara bunu sunmaya çalışıyoruz.


-En yakın müzeden alabileceğimiz Koleksiyoner  Belgesine sahip tanıdığınız kaç koleksiyoner var?


Beklediğiniz cevabı veremeyecegim. On iki yıldır koleksiyonunu hazırladığım bir iş insanının dışında yok. Ben bu işin temeli ve başlangıcını yapan bir insanım. Özellikle yeni nesil ve geleceğini tahmin ettiğim sanatçılarla çalışıyorum. Birçok iş insanının bu yolda olduğunu tahmin ediyorum. Zaten esas olan o olması lazım ama benim kulvarım daha farklı. Ben resmi sevdirerek, özellikle yeni nesli resim koleksiyonerliğine tesvik ediyorum. Benimle başlayıp bu gün gerçekten tüm önemli galerilerle bu olayı en üst seviyeye taşımış koleksiyonerler tanıyorum ki bu çok güzel bir gelişme. 


Öyle veya böyle Türkiye' de plastik sanatlara ilgi bence artıyor. Dünyada belkide ilk çocuklara resim müzayedesini ben yaptım. Bunun için çocuk psikologlarından ders dahi aldım. Ben işin temelindeyim ama hayalim daha büyük tabii… 


Koleksiyonerlik Belgesi o eserleri elinizde tutma belgesidir ve her sene bağlı olduğunuz müze tarafından defteriniz ve eserleriniz kontrol edilir. Sizi mali açıdan avantajlı duruma getirir. Özellikle özel müzecilik anlayışının da başlangıcıdır ve Türkiye' de son zamanlarda ilerleyen bir olaydır. Bu konuda oturup detaylı hazırlanmak lazım. Örneğin Yüksel Erimtan, yıllar boyu süren birikimini harika bir müzeyle taçlandırıp sundu. Düşünsenize Koç Ailesinin müzelerini, Sabancılarınkileri… 


-Küçük veya büyük her koleksiyonun aynı zamanda küçük bir müze olduğu bilgisinden hareketle, hem ulusal zenginliklerimizin artması hem de uluslararası koleksiyonerler ağına daha kolay dahil olmak bakımından galerilerin belgeli koleksiyonerlerle çalışması daha kolay değil mi?


İşte bu zaten. Siz bunu biliyorsunuz ama koleksiyoner belgesini veren kurum, sizi bu belgeye layık görecek ne gibi kriterlere dikkat edebiliyor? Bundaki donanımı nedir? Müzelerimizdeki danışma kurulları nasıl çalışıyor? Bu sorular cevaplanmalı!


Müzeler için teşvik olayı var ama ne kadar ve nasıl uygulanıyor? Önce temelde sanatçıyı düşünmek ve beslemek gerekiyor. Bunun için koleksiyoner yaratmak ve bu fikri aşıladığınız koleksiyonerleri de geleceğe teşvik etmek gerekiyor. Bir zamanlar rahmetli ve büyük bir koleksiyoner olan iş insanımızın sözü vardır: "İnsanın kalitesi cebindeki parayla değil sahip olduğu değerlerle ölçülür demişti".


-Ülkemizde kayıt altına alınmamış, bilinmeyen o kadar çok ve değerli koleksiyonlar vardır ki görenlerin hayretler içinde kalacağına eminim.


Kesinlikle. 


-Kendi çapımda koleksiyonerlik de yapan biri olarak elimde bulunan eserleri bir sıraya göre düzenler ve genellikle değiştiririm. Teşvik etmesi bakımından, koleksiyoner arkadaşlara yaptıkları işin de bir çeşit sanat / sanat faaliyeti olduğunu söyleyebilir miyiz?


Bugün gezdiğiniz Sadberk Hanım Müzesi' ndeki eserler, yılllarca Sadberk Koç' un koleksiyoner olarak düşünmediği ama kaybolmasın, yitip gitmesin diyerek topladıklarından oluşmuştur. Tabii topladıklarını paylaşmayanlar / göstermeyenler de çok.


Benim özel danışmanlığını yaptığım iş insanları var. İnanın her zaman onlara bu değerleri paylaşın; ya müze açın, yada bir müzede köşe yapın diye rica ettiklerim oluyor. İsmini veremem eski parlementer ve çok varlıklı bir dostum var. Bir evini topladıklarına tahsis etti. Sürekli bu değerleri paylaşması  ve kendi memleketinde bir müze kurarak ismini idame ettirmesi gereğini sürekli söylüyorum. İnşallah diyor ve niceleri…


-Diyaloğumuzdan ilan edelim, ilgili arkadaşlar sizden danışmanlık alsınlar. Siz de eksikleri ekibinizle tamamlayın. Çok büyük katkısı olacaktır.


Gerçek anlamda denetçisi olsa ve orijinal bir resmin tanımını uygulasalar sanata nasıl bir katma değer olur düşünsünler! Benim derdim, o kadar özünde değerler var ki sanatçı olarak beslenip kendilerini gösteremiyorlar. Yalnız içte değil uluslararası platformda tanıtmak lazım. Bazı benim gibi sanat ticareti yapan kişiler "Türkiye' de resim sanatı yok hep taklit" diyerek kurunun yanında yaşı da yakıyorlar. Bence Türkiye' de inanılmaz değerler var ama onlara destek gerekiyor ve sanatın ayrıca büyük bir yatırım olduğunu hatta daha anlaşılırı sanat eserlerinin taşınabilir bir menkul olduğunu ve dünyanın her yerinde değer görecegini göstermek gerekiyor ısrarla… 


Karma müzayede dışında online karma sergi müzayedesi de yapıyorum. Beş sanatçıdan onar eser sergileniyor. Bu oluşumda olmak isteyebilecek sanatçılara katılım şartlarını e-mail yoluyla gönderirim. Bu değişik bir başlangıç. Lütfen izleyin! Gün aşırı sergi ve müzayede açılışı göreceksiniz: https://www.sessizmuzayede.com/ 



BAZI SORULAR VE YANITLARI


-Sabahattin ŞEN: Koleksiyon için belirtilen sayfayı gözden geçirdim. Çok büyük sorunların olduğunu söylemeliyim. Çok sayıda amatör çalışmaların olması bu konuda daha çok ve daha bilinçli çalışmalar yapmanın ne derece zorunlu olduğunu ortaya koydu. Bu konuda yeterli olmak kolay degil. Başlamak ve yüreğini vermek başlangıç açısından çok önemli. Gelecek açısından da çok çalışmak gerekiyor. Ülkemizde daha çok göze hoş görünen renkler ve konular sanata yardımcı olmuyor, katkı sağlamıyor aksine sanattan uzaklaştırıyor. Sanattan uzaklık sanattan uzaklaştırmaktan başka bir şeye yaramaz. Toplum kör bir duyarsızlığa sürüklenir.


İyi niyet yanlış yapmayı engellemiyor...


R.Ç: Sabahattin Bey, çok haklısınız. Çoğunluk kendi doğrularıyla yaşıyor. Ben her zaman, önce bir bileni dinler ve iç sesime kulak veririm. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmuyor. Teşekkür ederim.


-Sabahattin ŞEN: Teşekkürler.

Şöyle bir sey anlatayım: 1980' yıllarının ortalarında Almanya'daki galeriler ve koleksiyonlar çok büyük bir kriz yaşadı. Bu Almanya'da sanat açısından bir utançtı. Birçok galeri ve koleksiyoncu aldatılmıştı. Yeni Vahşi Akımının vahşetine kapılarak Yeni Vahşi doğrultusunda çalışanlardan çok resim satın alıp topladılar. Oysa Yeni Vahşi Akımının belli sayıdakileri evrensel ve çağdaş değerlere ulaşmıştı. Diğerleriyse bir yığın uyduruk resimler ortaya koydular. Dünya sanatında öncü bir ülke için bu çöküntü gözardı edilemezdi. Almanya tüm saygınlığını yitirecekti. Bu nedenle bu yanlışın üzerine gittiler. Ağzı yananlar ve bundan sonra da ağzı yanacaklara engel olmak için bir çözüm buldular. Sanat uzmanlarıyla çalışmaya başladılar. Kendi iç seslerine yenilmişlerdi. Böylece yanılmış olanlar yeniden toparlandılar. Ülkemizdeyse gerçekten evrensel ve çağdaş sanatı özümsemiş sanat uzmanı yok. Eleştirmen yok. Küratör diye de sanattan anlamayanlar şişirilmiş, sanatın canına okuyorlar. Bunlardan biri de benim canıma okumaya kalktı, yaşadım ama benim canıma hiç kimsenin okuması olanaklı değil. Kırk yıldır Almanya'da başarılı bir biçimde evrensel ve çağdaş sanatın içindeyim. Ünlü olmak diye de bir derdim yok. Dünya sanatı içinde yer aldığımızı gösteren eylem ve belgeler yeter. Her koşulda sanat önemlidir.


R.Ç: Çok güzel bir bilgi. Belge niteliğinde. Teşekkür ederim. 2004' yılında tanışmıştım küratör kelimesiyle, çok hevesli bulmuştum. O gün anlamının bir sergiyi projelendiren, planlayan ve sunan kişi olduğundan dolayı kullanmaya karar vermiştim ama piştikce, tecrübe ve görgü arttıkça o kısa anlatımın aslında büyük ve hakkını vermek gerektiren bir ünvan olduğunu anladım. Sizi çok iyi anlıyorum. Ben sanatın koleksiyoner tarafını geliştirmeye çalışan ve bunun karşılığında sanatçının kendini ifade eden eserlerinin sunma gayretine yardımcı olma tarafındayım. Kendi doğrularımla yapıyorum bunu. Kendime göre bir çizgim var ama her zaman gerçek bilgi sahibi insanların fikirlerine ihtiyaç duyuyorum. Türkiye' de "Clean Art" isimli bir platform var. (Bakınız: Mihriban Serap Demirağ Diyaloğumuz) Özgünlük için, sanatın orijinalliği için savaş veriyorlar. Onlara inanıyor ve büyük destek veriyorum çünkü istemeden de olsa yapılan bir yanlışı onlar sayesinde düzeltiyorum. Türkiye' de kapalı kalmış, farkedilmemiş çok değerler var. Onları ortaya çıkarmaya çalışıyorum. Evet, haklısınız bu dünyada yaptığınız eser gerçekten belgeli olmalı ve alıcıyı yanıltmamalı. Bana gönderdiğiniz soruların cevabında bunları daha detaylı yazarım. Aslında sosyal medyada bu tip sohbete bugüne kadar katılmadım. Erkan Bey çok güzel ve değerli bir proje yürütüyor. Ben de buna değer verdiğim için buradayım. Umarım sizi tatmin edecek bir kaç cümle bu satırların arasından çıkar.


Sabahattin ŞEN: Ben de ülkenin bugün içine düştüğü sanat çıkmazından kurtulmasından yanayım. Sanat piyasa değildir. Sanat, bunu piyasa olarak görenlerin egemenliğinde yürütülmeye çalışılıyor. Bu da baştan aşağıya yozluktan öteye gitmiyor. 


R.Ç: Eleştrileri dikkate almaya çalışıyorum ama maalesef galericiler arasında bir birlik sağlanmadan bu olmaz ve ciddi bir denetim… Bunun oluşması için de bir çabam olmuştu ve hâlâ düşünüyorum. Bir gün bunu sizinle paylaşır değerli fikirlerinizden yararlanmak isterim. Ama zorlanılsada biraz pozitif görmeye çalışalım bazı şeyleri. Eleştiri kolay ama bizler bir şeyleri yaparken çekilen zorluğun hesabını yapan yok. Bugün ülkede sanat fuarları çok ticari düşünülüp yapılıyor. Sanatı ticarete dönüştürüyorlar diye söyleniyor. Bir standın kirası sorgulanırken organizatör suçlanıyor! Pekiyi, o kişi bu fuarı oluşturabilmek için ne veriyor? Kimse bunu düşünmüyor. Sanat fuarlarının kalitesi düşük deniliyor! Pekiyi, kaliteye ulaşmanın maliyeti nedir? Bunu hiç kimse sorgulamıyor. Türkiye' de ciddi olarak galericilerin bir kayıtlı odası bile yok. Biz ticaret odasında "züccaciye ve hediyelik esya kategorisindeki" düşünün. Ben kendi durumumdan yola çıkarak Türkiye' de sesimizi duyurup bir arada güçlü olunabilecek ortak harekete ihtiyacimiz var diyorum. Bugün uluslararası ses getiren sanatçımız var mı diye sorgulamayalım. Ben var olduğuna inanıyorum. Biz bugün Türkiye' de sanatçısını uluslararası tanıtımını yapacak kaç güçlü galeri var diye sorgulayalım. Sanatçı bireydir ama biz sanat satıcıları uygun bir takım olabiliriz.



Sabahattin ŞEN: Soru 1: İyi bir koleksiyoncu tam anlamıyla çağdaş sanattan ödün vermemeli düşüncesine katılıyor musunuz?

Soru 2: Çağdaş sanattan yeterince anlayıp ödün vermemek için bir koleksiyoncu neler yapmalı?

Soru 3: Çağdaş sanat konusunda kendinizi yeterli buluyor musunuz?

Soru 4: Çağdaş ve evrensel sanat derken ne anlıyorsunuz, bu değerdeki sanatçılardan örnek verebilir misiniz?

Soru 5: Koleksiyonunuzda kendini çağdaş ve evrensel sanata kabul ettirmiş dünya sanatçılarınız var mı?

Soru 6: Sanat çalışmaları yapan ressamlar arasında kaç kişiyi dünya sanatı kapsamına sokabildiniz?

Soru 7: Ülkedeki sanat eğitimi konusunda yaşanılan yozluklar içinde gençlerden umutlu musunuz?

Soru 8: Gençlerimiz neden umutsuz ve neden salt resimden sanat yerine para kazanmayı düşünüyor?

Soru 9: Bugüne dek vitrine çıkarılan büyük sanatçı diye bize yutturulanların dünya sanatı içinde hiç yer alamadıkları ve yeteneksizlikleri ortaya çıksa da neden bunlara çok yatırım yapılarak ülkede sanata yatırım yapılacak paralar bu verimsizliğe harcanıyor.

Soru 10: Yurt dışında gerçek anlamda sanatçılıklarını kabul ettirmiş sanatçılarımız ülkede neden dışlanıyor ve siz bu sanatçıların kaçıyla bağlantı kurdunuz?


R.Ç: Çok güzel ve dikkatle cevaplanması gereken sorular. Bana bu konuda biraz müsade ederseniz, kendi doğrularımla açıklamak ve sizin de karşı fikirlerinizi almak isterim. Bu sorulara yerinde cevap vermek isterim.


R.Ç: Tekrar merhaba, bugün sorularınıza cevaplarımı veriyorum. Gecikmeden dolayı sabrınıza ve nezaketinize teşekkür ediyorum.


Birinci  Sorunun Cevabı: Öncelikle önüne iyi bir koleksiyoner sıfatı almış bir insanın, kararlarını ve seçkisini eleştirmek benim haddim değil. Mütevazi bir koleksiyoner olarak plastik sanatlarda çağdaş hatta kendisini ve felsefesini dinleyerek ve mutlaka pozitif hissettiğim eser yaratanlardan almak benim özelliğim.


2. Yanıt ise, önce sevmeli. Kendi duygusunu, zevkini ve almak istediği mesajı bulabilmeli. İyi bir koleksiyoner yalnızca toplayıcı değil mutlaka donanıma da sahiptir. Eserin ve sanatçının felsefesini galericisinden dinlemeli. Galerici de bu konuda donanımlı olmalı, her sanatçı üzerinde derin bir bilgisi bulunmalıdır. Yeni nesil sanatçılara önem ve değer vermeli. Eserin özgünlüğü, orijinalliği konusunda tereddütler ortadan kalktığı anda, o eserin tek olduğuna ve onda olduğuna emin olmalıdır.


3. Yanıtım: Hayır bulmuyorum ve çalışıyorum. Yardım alıyorum, Akademiden birçok değerli dostumdan öneri ve bilgi alıyorum ve çok araştırıyorum. Temiz Sanatı her zaman önemsiyorum. Yanılgı ve yanlış "yeterliyim" dedipim andan başlar. Bunu çok iyi biliyorum. 


4. Yanıtım: Tüm dünyada kabul gören ve görmesine inandığım, hissettigim sanatçılardır. Yeniliklerle - tüm felsefeleri ve tabiiki yetenek ve bilgileriyle, yaşamlarının tarzı ne olursa olsun bunları yansıtabilen, sizde mutlak iz bırakanlar;

Jackson Pollack, Andy Warhol, Dali, Picasso, pPaul Klee gibi günümüze doğru gelirseniz Bansky, Yotov, Abidin Dino, Bedri Rahmi, Burhan Doğancay, Mustafa Ayaz, Kayıhan Keskinok, Turani, Serap Demirağ gibi ve sizin bir sanatçı gözüyle görüpte benim henüz keşfedemediklerim gibi…


5. Yanıt: Kendimin kabul ettigi şahsi olarak dünya sanatçısı olacağına inandıklarım var ama bu isimleri vermem konumum dolayısıyla mümkün değil.


6. Yanıt: Ben zaten dünya sanatçısı olabileceği düşüncesinde hareket ederek o değeri gördüğüm sanatçılarla çalışıyorum. Daha yolumuz uzun, takip edip göreceksiniz. Bir Yakup Cem eseri de Paris' te. Anadolu kültürün kurucusu Sn. Demir Öngel'in bu yüzyılda bir Rembrant göreceğimi hiç ummazdım sözünü hiç unutmam. Bir Ali Herischi bence çağdaşlarda bir dünya sanatçısıdır ama daha sahneye  çıkmamıştır. Bir Hakan Esmer. Niceleri… Türkiye' de inanılmaz deperler var ve bunlar uluslararası organizasyon gücü elinde olanlar için bir hazinedir. Türkiye maalesef farkedilmeyen değerler ülkesidir. Ama buda aşılacak!


7. Yanıt: Ülkede 62 tane - yanılıyorsam düzeltin, Güzel Sanatlar Fakultesi ve değerli hocaları var lakin bunları taşıyacak, destek olacak, kazandıracak, sunacak galericiler yeterli degil. Devlet politakası yetersiz ve süreklilik yok ama ben kendim umutluyum. Yeni nesil sanatçıları gücüm yettiğince destekleyip büyüteceğim. Farkındalık yaratmak gerekiyor. Davetkar alanlarda projeler yaratmak gerekiyor. Türkiye' de ilk AVM de sanatı ben organize ettim. Sanat sokağa indi dediler. Sanat kilise ve elit yerlerin talebiyle başlayıp akademilere girip sokaktan beslenmiştir. Ben bu işe başladığımda koleksiyoner yaş ortalması 50' idi. Şimdi çocuklara koleksiyonerliğin ilk adımını öğtetiyoruz. Zaman ve sartların gerektirdiği online ortamlarda sanatçıya erişebilirliği sağlıyoruz. Eğitim yalnızca sizin teknik sorunlarınıza bir cevaptır. Akademiden 40 kişi mezun olursa bunun 5 bilemediniz 7' si ressam, gerisi de resim yapan olur. Zaten o azınlıkta girerken ressam yetisiyle girmiştir.


8. Yanıt: Neden umutsuz? Çünkü biz galericiler çok azımız yeni değerlerin peşinde olduğumuz için… Neden para kazanmayı düşünüyor? Sorusu soranın kendi durumuna bağlı çünkü beslenmesi, sosyal yaşamını tanzim etmesi lazım, sponsoru olması lazım, malzeme alması lazım, ona bir yer lazım, tüm bunlar içinde para lazım. Eger parası var, maddi sorunu yoksa veya bunu aşmışsa o zaman hücrelerinin tüm derinliklerinde keyif veriyorsa onu yapar. Tümüyle duygularını işler, sabreder ve sonunda hakettiği yere gelir. 


9. Yanıt: İyi bir koleksiyoner kavramı nasıl var ise iyi bir galerici, aracının da aynı kaliteye ve vizyona sahip olması gerekir.


10. Kıskançlık, başarının çekilememeleri bunlar normal ama öyle değerler kendi tırnaklarıyla kazıyarak uğraşıyorlarki… ama bazıları da oturdukları yerde keşfedilmeyi bekliyorlar. Yeni neslin bıkmadan, usanmadan verebildikleri tavizle galericileri ve bazı platformları zorlaması lazım. Ama önce kendine sanatçı sıfatını yakıştıran kılını de KENDİNİ BİL sözünü iyi kavraması lazım. 


Son cümle isim vermeden söyleyeyim coğunu tanıyorum dışlananların. Kendinizi biliyorsanız aldırmayın diyorum. Saygılarımla


SANATA EVET...


Günseli VURAL TOKER: Rahmi Bey, söyleşinizi ilgiyle okudum. Açıklamalarınız için teşekkürler.


Elindeki değerli sanat eserleri ile müze açmayan ya da bir müzenin, bir köşesinde koleksiyonlarını sergilemeyen koleksiyonerler diyelim ki, -bahsettiğiniz koleksiyoner, bunun için elindeki eserlerle bir ev tahsis etmiş ve orada topluyor ya da sadece kendi ve dostları için sergiliyor. Pekiyi, bu ne kadar güvenlik bakımından doğru bir şey?  Bu kendisini tedirgin etmiyor mu? Kameralar, sigortalar ve sonrasındaki kayıpların üzüntüsü, bir sürü polis işlemleri ve kaydı bildirilmemiş eserleri açıklayabilmeye çalışmak zor olmalı..?


R.Ç: Sigortasını yaptırıp güvenlik önlemlerini aldıklarını söylüyorlar. Kendilerini bu şekilde tatmin ettikten sonra bize söyleyecek söz kalmıyor ama tabii her zaman paylaşımından yana tavsiyelerde bulunuyoruz. Eserlerin kayıtları mutlaka ve sertifikaları isteniyor.


Günseli VURAL TOKER: Koleksiyonerler sanat eserlerini aldıklarında sanata olan sevgileri, bağlılıkları tamam da; aynı zamanda ciddi bir yatırım gözüyle bakarak topluyorlar sanat eserlerini. Koleksiyonlarında yer alan eserleri istedikleri zaman satabilme şansları var normal olarak. Pekiyi, koleksiyonlarını bir müze haline getirirlerse veya bir müzede bir köşede sergilerlerse bu hakları ne oluyor? Sahibi oldukları (yatırım yaptıkları) eserleri istedikleri zaman satabilme şansları ellerinden gitmiş oluyor mu? Nasıl bir değerlendirme oluyor? Eğer satamıyorlarsa bu sebeple mi bir müze oluşturmaktan kaçınıyorlar?


2. Bir sanatsever, bir eseri yatırım olarak görüp satın almak istediğinde o eserin Dünyanın her tarafında değer görebilmesi ve hatta değer kazanabilmesi için nasıl bir eseri seçmesi gerektiğini dahi bilmiyor yani parasını nereye yatırması gerektiğine karar veremiyor. Bu konuda sizin gibi danışmanların daha fazla olması ve yol göstermesi/görüş sunması doğru zannediyorum. Ancak bu danışmaların da ehliyetli olmasını önemli görüyorum. Malumunuzdur ki ülkemizde bilgisi olmayan herkesin her konuda muhakkak bir fikri vardır. Sanat danışmanlarının gerçek bilgi sahibi kişiler olmasının önemi büyüktür. Bu işin tam merkezinde olan birisi olduğunuza göre güvenle danışılabilecek kişilerde ne aranmalıdır ?


R.Ç: Çok doğru söylüyorsunuz. Portfoyümde bir çok yabancı sanatçı mevcut ve şimdi dünya küçük. Sosyal Medyada her şeyi izlemek mümkün. Benim gibi deneyerek, tanıyarak, önseziyle hareket eden sanat işi yapan kişilerin tabiiki yalnız akademik kariyeri olması yetmiyor; resmi iyi okuması ve bu konuda network'ünün kuvvetli olması gerekiyor. Bir resme bakıp yorum yapabilirsiniz. Bakıp bir şeyler söyleyebilirsiniz ama ressamı tanıdığınızda dünyasını, felsefesini anladığınızda işte o zaman bu benim olmalı veya bu tam benim şu koleksiyonerime göre diyebiliyorsunuz. Ben sanat eğitimimi araştırma, tanıma, sanatçıların bizzat kendileriyle yaptım. Onun için bizim bir eserin tanıtımını daha doğrusu sunumunu yaparken sanatçısını çok iyi tanımamız gerekiyor. Eğer bütçeniz el veriyorsa bugün Türkiye' de çok ciddi sanatçıları ortaya çıkarmış ve yalnız içte değil dışarıdada değerini buldurmuş galeriler var inanın. Ben bu işin ilk adımındayım. Başarısını farkettiğim yeni neslin önünü açmak istiyorum.


Günseli VURAL TOKER: Ben MSÜ 83' mezunuyum. Uzun yıllar sanatla iç içe yaşadım ve Paris’te yaşıyor olmam sebebiyle bütün müzelerdeki üst noktayla günümüz yerli, yabancı sanatçılarının çok iyi, iyi, orta, kötü ve kötü ötesi eserlerini/işlerini izleme, değerlendirebilme şansına sahibim. Bu yelpazeye bakarak samimiyetle kendi sanatımın ya da sanatçı dostlarımın nerede olduğunu görebiliyorum. Ancak kimse yoğurdum ekşi demez. Bir eserin değerini alıcılar belirler. "Birinin koyacağı yüksek bedel sanatını ya da kendini piyasada sınıf atlatmaz" uyarılarım sanatçıları biraz kızdırmakta. Bu konuda görüşünüzü alabilir miyim? 

Sanatçı eserlerini sergilerken fiyatlandırmayı neye göre yapmalıdır ki alıcıyla buluşabilsin?


R.Ç: Öyle bir yerden sordunuz ki yıllardır basit gibi görünen ama herkes tarafından farklı yorumlanan bir konu. Yirmi iki yıldır sanat organizasyonları yapıyorum. Türkiye' nin her köşesinde sergi yaptım. "Sizin İçin Sanat Projesi" gerçekleştirdim. Küçük boy eserlerle genç koleksiyonerler yarattım ve müzayedeciliğe başladım. Bugüne kadar 200' e yakın müzayede gerçekleştirdim. İnanın bu uğurda büyük zararlarım da oldu. Şahidim çoktur çünkü felsefem: Gerçek değeri alıcı yani koleksiyoner verir düşüncesiydi. Hâlâ da onu savunuyor ve dünyada bir sanat borsası olması gerektiğine ve yetkin sanat insanları nezdinde oluşturulmasını arzu ediyorum. Bu benim doğrum. 


Saygılarımla 



Hamid ALİOĞLU: Merhaba Rahmi Bey diyaloğa katıldığınız için çok tesekkür ederim. Bazı soruları, akıllarda yatan soruları cevapladığınız için topluma faydası olacağına inanıyorum. Toplum var oldukça sanatta vardır. Bunlar ayrılmaz bir var oluşumlardır.


Şimdi dünya sanat kültürüne bakarsak, sanat çok gelişme üzerindedir. Bunu herkes iyi anlıyor ama bazı dönemlerde olduğu gibi anlamazlıkdan gelipte anlamamaya çalışıyor, kendilerini öyle göstermeye çalışıyorlar. Irlandalı oyun yazarı Oskar Wilde demiş ki, "sanat bizim bildiğimizden de soyuttur". Tabi ki sanat her zaman soyuttur diye düşünürsek ve gerçekçi olduğunu anlarsak, bir taraftan da bilinç altında  sanat somut olmalıdır. Her ikiside aynı idraka kulluk ederse kendi aralarında ayrılmaz hususlardır. Yani düşünce tarzıma ve sanat tarzıma göre söyleyebilerem ki sanat kendi içinde bütündür. Tinsel veya siyasi fikirler için araç olamaz.


Sizin düşüncenize göre sanat nedir, kendi içinde hangi fikirler için araçtır, sanat ve siyasi fikirler bir arada olur mu? Eğer siyasi fikirler bir aradaysa, içgüdü fikirler bir aradaysa o zaman eserlerin  satış politikasına ne gibi zararı olabilir?


R.Ç: Hamid Alioğlu, güzel yazınız ve ilginiz için teşekkür ederim. Tabiki bana göre sanat sipariş değildir. Sanatçının yeteneğiyle içindeki acıyı, yaşanmışlıkları güzelliği, estetiği ve tabiki öz felsefesiyle ortaya çıkarmasıdır sanat.  Bunun içinde başkaldırı da olabilir, yaşadığı ortamı veya duyarlı olduğu her toplumun derdini yansıtması da olabilir. 


Bizim olayımızsa, bu duyguları kendisinin bir parçası olduğuna inanan koleksiyoneri bulmak ve sunmaktır. Benim misyonum sanatı sevdirmek, insana nasıl bir katkı sağladığını anlatabilmektir. Tabiiki gerçekten yapıtın ruhunu anlayabilip buna sahip olabilmek arzu ettiğimiz. Ama maalesef dünyamızda koleksiyonerlerin beklentisi çok farklılık gösteriyor. Sanatçının şansı onu anlayanı bulabilmesi. Bizim yapmamız gereken en iyi şekilde anlatabilmek. Tabii alanımız ve gücümüzün yettiği ise sanatçıyı besleyebilmek ve kendi projelerimizde gerçekleştirmek için maalesef arzu ettiğimiz bazı sanatçıları taşımakta çok zorlanıyoruz… Hamid Bey, Sabahattin Bey'e kendi doğrularımla vereceğim cevaplarla bunları izah etmeye çalışacağım.

Saygılarımla


EK: KOLEKSİYONERLİK HUKUKU

23 Mart 2010 SALI


Resmî Gazete


Sayı : 27530


YÖNETMELİK


Kültür ve Turizm Bakanlığından:


KORUNMASI GEREKLİ TAŞINIR KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARI


KOLEKSİYONCULUĞU VE DENETİMİ HAKKINDA YÖNETMELİK


BİRİNCİ BÖLÜM


Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar


Amaç


MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlıklarına sahip olanlar ile koleksiyoncuların uymaları zorunlu usul ve esaslar ile bunların gözetim ve denetim ilkelerini belirlemektir.


Kapsam


MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlıkları ile bunlara sahip olanları ve koleksiyoncuları kapsar.


Dayanak


MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 24 üncü, 26 ncı ve 30 uncu maddeleri gereğince hazırlanmıştır.


Tanımlar


MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;

a) Bakanlık: Kültür ve Turizm Bakanlığını,

b) Envanterli taşınır kültür ve tabiat varlığı: Taşınır kültür ve tabiat varlıklarının komisyonca değerlendirilmesi sonucunda, koleksiyoncunun, envanter defterine kayıt ettiği taşınır kültür ve tabiat varlıklarını,

c) İhtisas elemanı: Üniversitelerin konu ile ilgili bölümlerinden mezun olmuş arkeolog, sanat tarihçisi, tarihçi, etnolog, sümerolog, hititolog, antropolog, klasik ve şark dilleri filologlarını,

ç) Kanun: Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununu,

d) Koleksiyon: Bu Yönetmelikte belirtilen şartlarda sınıflandırılan, saklanan korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlıklarından oluşan grubu,

e) Koleksiyoncu: Kültürel ve doğal mirasın taşınabilir özellikteki yapıtlarının mevzuat çerçevesinde toplanması, arşivlenmesi, korunması, bilimsel yayınlarla tanıtılarak yayınlanması ve sergilemesini gerçekleştiren kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek veya tüzel kişileri,

f) Komisyon: 6, 7, 8, 10, 11, 14 ve 15 inci maddeler uyarınca, koleksiyoncuları ve koleksiyonlarında yer alan taşınır kültür ve tabiat varlıklarının durumunu incelemek ve değerlendirmek üzere müze müdürünün başkanlığında, varsa müze müdür yardımcısı ile müze ihtisas elemanlarından oluşacak en az üç kişilik komisyonu,

g) Müze: Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğüne bağlı müzeleri,

ğ) Özel müze: Kanunun 26 ncı maddesi gereğince düzenlenen 22/1/1984 tarihli ve 18289 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özel Müzeler ve Denetimleri Hakkında Yönetmelik kapsamında Bakanlık onayı ile açılan müzeleri,

h) Tasnif: Taşınır kültür ve tabiat varlıklarından, korunması gerekli olanlar arasından müzelere alınacaklar ile alınmayacakların ayrımını,

ı) Taşınır kültür ve tabiat varlığı: Kanunun 23 üncü maddesinde belirtilen korunması gerekli varlıkları,

i) Tescil: Taşınır kültür ve tabiat varlıklarından, müzelere alınanların müze envanter defterine kaydı ile müzelere alınmayanların koleksiyoncu envanter defterine kayıt yolu ile belgelendirilmesi ve envanter listelerinin birer nüshalarının müze arşivlerinde muhafaza EDİLMESİNİ, ifade eder.


İKİNCİ BÖLÜM


Koleksiyonculuk ve Denetim


Başvuru


MADDE 5 – (1) Taşınır kültür ve tabiat varlığı koleksiyon izin belgesi almak isteyenler koleksiyonun bulundurulacağı yere en yakın müze müdürlüğüne yazılı olarak aşağıdaki bilgi ve belgelerle başvuruda bulunur:


a) T.C. kimlik numarası beyanı,

b) İkametgâh beyanı,

c) Adli sicil beyanı ve arşiv kaydı,

ç) Üç adet vesikalık fotoğraf,

d) Koleksiyonun bulundurulacağı yerin adresi,

e) Varsa ellerinde bulunan taşınır kültür ve tabiat varlıklarının envanter bilgilerini belirtir liste.


(2) Kamu kurum ve kuruluşları ile tüzel kişilerden, koleksiyon izin belgesi almak için birinci fıkradaki belgelere ek olarak, koleksiyondan sorumlu kişinin kimlik bilgileri, karar ve yetki belgesi istenir.


İnceleme ve değerlendirme


MADDE 6 – (1) Başvuru üzerine, bu Yönetmelik hükümlerine göre;


a) Koleksiyonun bulunduğu veya bulundurulacağı yerin taşınır kültür ve tabiat varlıklarının muhafazasına uygun olup olmadığı,

b) Her türlü güvenlik tedbirinin alınıp alınmadığı,

c) Başvuruda belirtilen hususların yerine getirilip getirilmediği,

ç) Koleksiyonculuk yapıp yapamayacağı, hususları komisyon tarafından incelenir.


(2) Komisyon birinci fıkrada belirtilen hususları bizzat yapabileceği gibi, görevlendireceği en az iki müze ihtisas elemanının tespitine göre de değerlendirme yapabilir. Komisyonun yaptığı inceleme ve değerlendirme sonucunda, durumun olumlu bulunması halinde, nitelikleri Bakanlıkça tespit edilen koleksiyon izin belgesi, ücretinin yatırıldığını gösterir banka dekontunun ibraz edilmesi üzerine müze müdürlüğü tarafından verilir. Koleksiyoncu koleksiyon izin belgesini koleksiyonunu bulunduracağı adreste görünür bir yere asar. Verilen belgenin bir nüshası Bakanlığa gönderilir ve konu hakkında İçişleri Bakanlığına bilgi verilir.


(3) Kültür varlığı ticareti yapanlar, özel müze sahipleri ve Bakanlık personeli, korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlığı koleksiyonculuğu yapamaz. Koleksiyoncu birden fazla koleksiyon izin belgesi alamaz.


Envanter kaydı


MADDE 7 – (1) Komisyon gerekli görürse, koleksiyoncuya ait taşınır kültür ve tabiat varlıklarının envanter defterine sağlıklı bir şekilde kaydedilebilmesi için koleksiyoncudan ihtisas elemanı görevlendirilmesini ister. Koleksiyoncu, görev yapacak ihtisas elemanının kimlik bilgilerini, özgeçmişini ve noter onaylı sözleşmesini müzeye verir. Bu ihtisas elemanlarının müze müdürlüklerinden yeterlilik belgesi almaları zorunludur.


(2) Koleksiyona dahil edilecek taşınır kültür ve tabiat varlıkları, müze müdürlüğünce verilecek iki adet envanter defterine müze ihtisas elemanlarının gözetimi altında koleksiyoncu tarafından kaydedilir. Kayıt anında taşınır kültür ve tabiat varlıklarının elde ediliş şekli, dönemi ve fiziki tanımlaması belirtilir. Taşınır kültür ve tabiat varlıklarının sahiplerince usulüne uygun şekilde çektirdikleri fotoğraflarını da ihtiva eden bu envanter defterinin bir adedi müzede saklanır. Belgelendirilerek koleksiyona sonradan ilave edilen taşınır kültür ve tabiat varlıkları otuz gün içinde her iki envanter defterinin devam eden sıra numarasına uyularak usulüne göre kaydedilir. Bir envanter numarasına birden fazla kültür ve tabiat varlığı kaydedilemez.


(3) Taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ve bunlara ait parçalar koleksiyona dahil edilemez ve envanter defterine kaydedilemez.


Denetim ve gözetim


MADDE 8 – (1) Koleksiyoncular, denetim yönünden bağlı bulundukları müze müdürü veya görevlendireceği müze ihtisas elemanları tarafından, yılda en az bir defa denetlenir. Koleksiyoncu, denetimin sağlanmasından varsa görevli ihtisas elemanı ile birlikte sorumludur. Bu denetlemelerde, taşınır kültür ve tabiat varlıklarının sağlığı ve güvenliği ile ilgili tedbirlerin alınıp alınmadığı, envanter defterine kaydedilmeyen taşınır kültür ve tabiat varlığı bulunup bulunmadığı ve koleksiyonda noksanlık olup olmadığı gibi hususlar incelenir. Taşınır kültür ve tabiat varlıklarının sağlığı, muhafazası ve güvenliği ile ilgili şartlar yerine getirilmemiş ise tespiti yapılan aksaklıklar otuz gün içerisinde koleksiyoncu tarafından giderilir. Denetim esnasında belirlenen aksaklıkların süresi içerisinde giderilmesi koleksiyoncunun, bunların takibi de müze müdürlüğünün sorumluluğundadır. Denetleme raporunun bir nüshası koleksiyoncuya verilir, bir nüshası ilgili müze müdürlüğünde saklanır ve bir nüshası ise Bakanlığa gönderilir.


(2) Koleksiyoncuya ait bir kültür ve tabiat varlığının kaybolması, çalınması ve zarar görmesi halinde, durum derhal ilgili mercilere ve ilgili müze müdürlüğüne belgeleri ile bildirilir. Müze müdürlüğünce gerekli inceleme yaptırılır. Yapılan inceleme sonucunda,  taşınır kültür ve tabiat varlığının kaybolması, çalınması veya zarar görmesi gibi durumlarda koleksiyoncunun ihmali olduğu kanaatine varılması halinde, koleksiyon izin belgesinin iptali ve koleksiyoncu hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulması hususu komisyon tarafından değerlendirilir.


(3) Taşınır kültür ve tabiat varlığının kaybı, çalınması veya zarar görmesi halinde Bakanlık onayı ile envanter kaydında gerekli düzenleme yapılır ve komisyonca tespit edilen bedel koleksiyoncudan tazmin edilir.


(4) Koleksiyoncular; yurt dışında bulunmaları veya başka bir nedenle denetimin yapılmasına engel durumlarının bulunması halinde, bağlı oldukları müze müdürlüğüne haber vererek, yerlerine koleksiyonundaki taşınır kültür ve tabiat varlıklarından sorumlu olacak bir vekili noter aracılığı ile tayin ederler.


El değiştirme


MADDE 9 – (1) Koleksiyoncular, koleksiyonlarındaki her türlü taşınır kültür ve tabiat varlığını on beş gün önce bağlı olduğu müze müdürlüğüne haber vermek şartı ile kendi aralarında değiştirebilir, Bakanlık denetimindeki özel müzelere ve koleksiyonculara devredebilir veya öncelik Bakanlığa ait olmak üzere satabilirler.           


(2) Kamu kurum ve kuruluşları, gerçek ve tüzel kişiler satacakları eşya ve terekeler arasında bulunan veya yapacakları müzayedelerdeki satışlara konu olan koleksiyonları, müzayedede satılacağını ilan etmeden otuz gün önce müze müdürlüklerine haber vermeye ve göstermeye mecburdurlar. Bu koleksiyonlar hakkında, 20/4/2009 tarihli ve 27206 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Korunması Gerekli Taşınır Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tasnifi, Tescili ve Müzelere Alınmaları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak işlem yapılır. Bunlardan hazineye intikal etmiş olup da müze koleksiyonlarına girmesi lüzumlu görülenler, 18/1/2007 tarihli ve 26407 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Taşınır Mal Yönetmeliği hükümlerine göre Bakanlığa devredilir.


(3) Kamu kurum ve kuruluşları, gerçek ve tüzel kişiler satacakları eşya ve terekeler arasında bulunan veya yapacakları müzayedelerdeki satışa konu olan askeri tarihimize ait silah ve malzeme koleksiyonlarını Genelkurmay Başkanlığına bildirmeye ve göstermeye mecburdurlar. Bu kültür varlıklarından hazineye intikal etmiş olup askeri müzelerin koleksiyonlarına girmesi lüzumlu görülenler Taşınır Mal Yönetmeliği hükümlerine göre Milli Savunma Bakanlığına devredilir.


Veraset yoluyla intikal


MADDE 10 – (1) Koleksiyonculuk yapan şahsın ölümü halinde koleksiyon mirasçılarına intikal eder. Koleksiyonun güvenliğinden mirasçılar sorumludur. Bu sorumluluk, koleksiyonculuğa devam etmek isteyen mirasçılara yeni koleksiyon izin belgesi düzenlenene kadar devam eder. Mirasçılar, durumu veraset ilamı ile birlikte dört ay içerisinde ilgili müze müdürlüğüne bildirir. Mirasçılar koleksiyonculuğa devam etmek istedikleri takdirde bu Yönetmelik esaslarına göre yeniden izin almak zorundadır. Yeni koleksiyon izin belgesi düzenlenene kadar, komisyon tarafından gerekli görülmesi durumunda taşınır kültür ve tabiat varlıkları yediemin olarak müze müdürlüğünde muhafaza edilir. Koleksiyon, koleksiyonculuğa devam etmek isteyen mirasçılar arasında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre taksim edilebilir. Taksim sırasında koleksiyonun bütünlüğü bozulamaz, birbirini tamamlayan taşınır kültür ve tabiat varlıklarından oluşan takımlar bölünemez.


(2) Koleksiyonculuğa devam etmek istemeyen mirasçıların ellerindeki kültür ve tabiat varlıklarının satış veya devirleri 14 üncü madde hükümleri doğrultusunda yapılır.


(3) Koleksiyoncu adına envanter defterine kayıtlı olup da koleksiyoncunun borcu nedeniyle haczedilen taşınır kültür ve tabiat varlıkları, icra müdürlüğünün satış kararı üzerine ilgili müze müdürlüğüne haber vermek şartıyla ve önceliği Bakanlığa ait olmak üzere başka koleksiyonculara ve özel müzelere satılabilir.


Yer değiştirme


MADDE 11 – (1) Koleksiyoncu, taşınır kültür ve tabiat varlıklarını koleksiyon izin belgesinde gösterilen yerin dışında bulunduramaz. Ancak, gösterilen yerin dışında komisyonun uygun görüşü doğrultusunda aynı il sınırları içinde ilave bir yerde daha bulundurabilir.


(2) Koleksiyonunun yerini değiştirmek isteyen koleksiyoncu, bağlı olduğu müze müdürlüğünden yazı ile izin ister, müze müdürlüğü otuz gün içinde yer değişikliğini değerlendirerek koleksiyoncuya bildirir. Müze müdürlüğünün izni olmadan yer değişikliği yapılamaz. Adres değişikliği yapıldıktan sonra koleksiyon izin belgesi Yönetmelik hükümlerine göre yeniden düzenlenerek bir nüshası otuz gün içinde Bakanlığa gönderilir.


Sergileme


MADDE 12 – (1) Koleksiyoncuların koleksiyonlarını ziyarete açık bir yerde geçici olarak sergilemesi, sergi süresinin belirtilmesi ve denetim yönünden bağlı bulunduğu müze müdürlüğünün uygun görmesi halinde il sınırları içinde valilik onayına, il sınırları dışında ise o ile bağlı müze müdürlüğünün uygun görüşü doğrultusunda Bakanlık onayına bağlıdır. Serginin her türlü güvenliğinden koleksiyoncu sorumludur. Yurt dışında yapılacak geçici sergilemelerde Kanunun 32 nci maddesi ve ilgili mevzuat hükümleri uygulanır.


Yurt dışından koleksiyon getirme


MADDE 13 – (1) Yurt dışından koleksiyon getirmek serbesttir. Kültür ve tabiat varlıklarından oluşan koleksiyon getirenler, varlıkların her birinin niteliklerini, orijinlerini ve gümrük kodlarını belirten fotoğraflı envanter listesini veya uluslararası standarda uygun ihraç izin belgesinin bir nüshasını Bakanlığa vermek zorundadırlar. Bu şekilde giren varlıklar beyan listesine veya ihraç izin belgesine uygun olarak yurt dışına çıkarılabilir.


(2) Kanun hükümlerine göre korunması gerekli kültür ve tabiat varlıkları edinenler bunları yurt dışına çıkaramazlar.


(3) Yurt dışından getirilen koleksiyonlar öncelikle Bakanlığa bağlı müzelere bağışlanabilir veya satılabilir. Bakanlığa bağlı müzelerce satın alınmayan taşınır kültür ve tabiat varlıkları başka koleksiyonculara ve özel müzelere satılabilir veya devredilebilir.


Koleksiyonculuktan vazgeçme


MADDE 14 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerine göre, koleksiyonculuktan vazgeçmek isteyenler, bağlı oldukları müze müdürlüğüne yazılı olarak başvurarak müzelik değerdeki kültür ve tabiat varlıklarının bağış veya satış yoluyla müzelere mal edilmesini isteyebilir. Müzelerce, Korunması Gerekli Taşınır Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tasnifi, Tescili ve Müzelere Alınmaları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre işlem yapılır.


(2) Bakanlığa bağlı müzelerce satın alınmayan taşınır kültür ve tabiat varlıkları Bakanlık denetimindeki özel müzelere veya koleksiyonculara satılabilir veya devredilebilir. Komisyon tarafından gerekli görülmesi durumunda bu taşınır kültür varlıkları satın alınıncaya kadar yediemin olarak müzede tutulur.


Koleksiyon izin belgesinin iptali


MADDE 15 – (1) Koleksiyon izin belgesi;


a) Korunması Gerekli Taşınır Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tasnifi, Tescili ve Müzelere Alınmaları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca belirlenen yükümlülüklere aykırı olarak koleksiyonda belgesiz kültür ve tabiat varlığı bulunduğunun tespit edilmesi,

b) Koleksiyonda yer alan kültür ve tabiat varlığının zarar görmesi halinde yedi gün içinde bağlı olduğu müze müdürlüğüne, kaybı ve çalınması halinde ise aynı gün kovuşturmaya yetkili makamlara bildirilmemesi ve bağlı olduğu müze müdürlüğüne belge ibraz edilmemesi,

c) Koleksiyonda yer alan kültür ve tabiat varlıklarına kasıtlı olarak zarar verilmesi, bunların tahribine veya kaybına neden olunması,

ç) Bir yıl içerisinde koleksiyonculuk faaliyetlerine başlanmaması,

d) İlgili müzenin haberi olmadan koleksiyonda yer alan herhangi bir kültür ve tabiat varlığının, koleksiyon izin belgesinde belirtilen yerin dışında bulundurulması veya el değiştirmesi,

e) Denetimler sonunda koleksiyonun sağlığı ve güvenliği konusunda önerilen önlemlerin verilen süre içinde alınmaması,

f) Koleksiyoncunun haber verildiği halde ikinci kez ikametgâh adresinde bulunmayıp kasıtlı olarak denetim ve gözetime engel olması veya iki yıl üst üste denetim yapılması için bağlı olduğu müze müdürlüğüne müracaatta bulunmaması,

g) Envanter defterine kayıt edilmeden taşınır kültür ve tabiat varlıklarının satışının veya devrinin yapılması,

ğ) Koleksiyoncunun, elinde bulunan taşınır kültür ve tabiat varlığını bağlı olduğu müze müdürlüğünün bilgisi dışında diğer müzelere sattığının tespit edilmesi,

h) Koleksiyoncunun, 5 inci maddede belirtilen hususlarda gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun tespit edilmesi,

ı) Koleksiyoncunun tüzel kişiliğinin sona ermesi, hallerinde iptal edilir.


(2) Komisyon tarafından, koleksiyonculuk faaliyetleri esnasında bu maddenin birinci fıkrasında sayılan hallerden herhangi biri veya birden fazlasının tespit edilmesi durumunda koleksiyon izin belgesi müze müdürlüğünün teklifi üzerine Bakanlıkça iptal edilir. Bakanlık gerektiğinde bu yetkiyi müze müdürlüklerine devredebilir. Koleksiyonculuktan kendi isteği ile vazgeçmek isteyenlerin koleksiyon izin belgeleri komisyon kararına gerek duyulmadan iptal edilir. İptal işlemi İçişleri Bakanlığına bildirilir.

(3) Koleksiyon izin belgesinin iptaline itiraz Bakanlığa yapılabilir. Bakanlık itirazı değerlendirerek nihai kararı verir. Koleksiyon izin belgesinin iptali sonucu koleksiyonda bulunan taşınır kültür ve tabiat varlıkları hakkında, Korunması Gerekli Taşınır Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tasnifi, Tescili ve Müzelere Alınmaları Hakkında Yönetmeliğe uygun olarak işlem yapılır.

(4) 14 üncü madde hükümleri hariç olmak üzere koleksiyon izin belgesi iptal edilenler, hiçbir şekilde yeni bir kültür ve tabiat varlığı edinemezler ve yeniden koleksiyon izin belgesi alamazlar.            

(5) Birinci fıkrada belirtilen hususlar dışında, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ve 21/3/2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu hükümlerine dayanılarak koleksiyoncu hakkında soruşturma ve kovuşturma başlanması halinde koleksiyonculuk faaliyetleri yargılama sonuna kadar durdurulur.  Koleksiyoncuların koleksiyonlarındaki taşınır kültür ve tabiat varlıkları, envanter defterleri ve koleksiyon izin belgeleri komisyon tarafından gerekli görülmesi durumunda yediemin olarak ilgili müze müdürlüğünce muhafaza edilir. Yargılama sonucunda koleksiyoncunun hüküm giymesi halinde belgesi iptal edilir.


ÜÇÜNCÜ BÖLÜM


Geçici ve Son Hükümler


Yürürlükten kaldırılan yönetmelik


MADDE 16 – (1) 15/3/1984 tarihli ve 18342 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Korunması Gerekli Taşınır Kültür ve Tabiat Varlıkları Koleksiyonculuğu ve Denetimi Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.


İntibak


GEÇİCİ MADDE 1 – Korunması Gerekli Taşınır Kültür ve Tabiat Varlıkları Koleksiyonculuğu ve Denetimi Hakkında Yönetmelik hükümleri kapsamında koleksiyonculuk belgesi bulunan ve aynı zamanda özel müze sahibi olan gerçek ve tüzel kişilerin koleksiyon izin belgeleri bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren bir yıl sonra iptal edilmiş sayılır. Bu durumdaki koleksiyoncuların envanterlerinde bulunan taşınır kültür ve tabiat varlıkları, istemeleri halinde sahibi oldukları özel müzenin envanterine dahil edilebilir.


Yürürlük


MADDE 17 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme


MADDE 18 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Kültür ve Turizm Bakanı yürütür.



(ArtCRITICS)










Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol