SİBEL SİCİMOĞLU İLE
Çıktısını Alarak Okuma Gruplarınızda Değerlendirebilirsiniz
Birim Fiyatı: €420
06 Ağustos 2025
Erkan YAZARGAN
1.147. DİYALOG
Sibel Sicimoğlu ile yaptığınız bu derinlikli diyaloğu analiz ederek, öne çıkan temaları ve önerileri sistematik bir şekilde özetleyebilirim. Konuşma, *Anadolu'daki kırsal kesimlerde ve şehir varoşlarında sanat-zanaat ilişkisini canlandırmaya yönelik pratik çözümler üzerine odaklanıyor. İşte ana başlıklar ve kritik çıkarımlar:
1. Sanat ve Zanaatın Bütünleşik Yaklaşımı
-Sorun: Kırsalda yaşayan insanlar için sanat, "fayda" ile ilişkilendirilmediğinde soyut kalıyor. Zanaatın görmezden gelinmesi, kültürel sürekliliği ve ekonomik potansiyeli zayıflatıyor.
- Çözüm Önerisi:
- Sanat ve zanaat arasındaki farklar vurgulanarak ikisini birleştiren atölyeler kurulmalı. Örneğin, çömlek yapımına estetik desenler eklemek veya halı dokurken yerel hikâyeleri işlemek.
-"Fayda odaklı" bir yaklaşım benimsenmeli: Öğrenilen becerinin günlük yaşamı kolaylaştıracağı (örneğin, seramikten mutfak eşyası üretmek) veya ek gelir sağlayacağı gösterilmeli.
2. Çoklu Sanat Atölyeleri: Nasıl Hayata Geçirilmeli?
- Yerel İşbirliği:
- Belediyeler, kaymakamlıklar ve köyün ileri gelenleriyle işbirliği yapılarak mevcut kaynaklar (boş okul binaları, atölyeler) değerlendirilmeli.
- Yerel yönetimlerin desteği, sürdürülebilirlik için kritik. Örneğin, Malatya'nın bazı köylerinde belediyelerin dokuma tezgâhları temin etmesi gibi.
-Ailelerin İkna Edilmesi:
-Somut kazanç vurgusu yapılmalı: Çocukların ürettiği ürünlerin satışıyla aile bütçesine katkı sağlanabileceği gösterilmeli.
- Kültürel aidiyet pekiştirilmeli: "Bu toprakların sanatı" diyerek geleneksel motifler (örneğin, Ege'deki çömlekçilik) ön plana çıkarılmalı.
-Teknoloji Entegrasyonu:
- Khan Academy gibi platformlarla dijital eğitim desteklenmeli. Örneğin, bir tabletle Anadolu'daki kil desenlerinin tarihini öğrenmek.
3. Ekonomik Model: "Küçük Kazançlar"ın Gücü
-Üretim-Satış Döngüsü:
- Atölyelerde üretilen ürünler (ahşap oymalar, dokumalar) yerel turizm noktalarında veya ArtCRITICS gibi platformlarda satılabilir.
- Yerel pazarlar ve festivallerle bağlantı kurularak katılımcıların "ben de yapabilirim" duygusu güçlendirilmeli.
- Destek Mekanizmaları:
- KOSGEB'in "geleneksel el sanatları" hibeleri veya Avrupa Birliği kırsal kalkınma fonları araştırılmalı.
- Sponsorluklar için yerel işletmelerle işbirliği (örneğin, bir bakır atölyesine malzeme desteği veren maden şirketi).
4. Bağımlılık ve Sanat İlişkisine Eleştirel Bakış
- Sibel Sicimoğlu'nun vurgusu:
- Sanat, "bağımlılıklardan kurtulma aracı" değil, bir var olma biçimi.
- Para yönetimi ve sivil mücadele becerileri, sanatçının ayakta kalması için şart. Örneğin, bir ressamın eserlerini nasıl fiyatlandıracağını bilmesi.
- Piyasa Gerçeği:
- Sanatçı, Art Basel gibi fuarlara katılarak piyasa dinamiklerini öğrenmeli ancak kendi dilinden ödün vermemeli.
- "Rol model"lerle dayanışma (örneğin, Anadolu'daki bir usta ile genç sanatçıların buluşturulması).
5. Pratik Adımlar: Nereden Başlamalı?
1. Pilot Bölge Seçimi:
- Kırsal nüfusu yoğun, el sanatlarına yatkın bir köy (örneğin, Kütahya'nın çömlekçi köyleri).
2.Yerel Liderlerle Diyalog:
- Muhtar, imam, öğretmen gibi figürlerin desteği alınarak güven inşası.
3. Basit ve Düşük Maliyetli Atölyeler:
- Toprakla başlayan seramik atölyesi, atık malzemelerle heykel yapımı.
4. Görünürlük için Dijital Platformlar:
- Ürünlerin Instagram veya **ArtCRITICS**'te paylaşılması.
Sonuç
Sibel Sicimoğlu'nun yaklaşımı, "yukarıdan dayatm yerine "içeriden dönüşüm" fikrine dayanıyor. Sanatın kırsalda yeşermesi için:
-Fayda odaklı,
-Yerel kaynaklı,
-Ekonomik sürdürülebilirliği olan modeller şart.
Bu projeler, çocukların "Ben bir şey üretebiliyorum" özgüvenini kazanmasıyla uzun vadede kültürel ve ekonomik dönüşüm yaratabilir.
Sibel Sicimoğlu'nun diyaloğundaki fikirleri temel alarak, Anadolu'nun kırsalında ve şehir varoşlarında sanat-zanaat sentezini canlandırmak için pratik önerilerimi aşağıda paylaşıyorum. Bu öneriler, hem kültürel sürekliliği hem de ekonomik katkıyı hedefliyor:
1. "Üretirken Öğreten" Mobil Atölyeler
-Neden? Köylerde sabit atölye kurmak maliyetli. Çözüm: Atölye kamyonları veya seyyar atölye çantaları ile köy köy dolaşmak.
-Nasıl?
-Bir minibüs, temel malzemelerle (kil, ahşap, basit dokuma tezgâhları) donatılır.
-Haftanın belirli günlerinde köy meydanında çalışmalar yapılır. Örneğin: "Çocuklar bu hafta köyümüzün hikâyesini kil tabletlere işliyoruz!"
-Ödüllü proje: En iyi ürün, belediyenin kültür evinde sergilenir veya satışa sunulur.
2. "Büyüklerden Küçüklere" Usta-Çırak Buluşmaları
-Neden? Kaybolmaya yüz tutmuş zanaatkârlarla gençler arasında köprü kurulmalı.
- Nasıl?
-Her ay bir köyde yaşlı bir usta (bakırcı, halı dokumacısı) ile çocuklar/gençler bir araya gelir.
-Sözlü tarih kaydı yapılır: Ustanın hikâyesi ve teknikleri video çekimiyle belgelenir.
-Üretilen ürünler, ustanın adıyla anonim pazarlarda (Etsy, Yörük-Türk gibi platformlar) satılır, gelir paylaşılır.
3. "Sanatla Yaşam" Fonu: Mikro Destekler
-Neden? Kırsaldaki insanlar "sanat bize göre değil" önyargısını kırmak için somut teşvik gerekli.
-Nasıl?
-Yerel yönetimlerle işbirliğiyle küçük hibe programları (500-5.000 TL):
-"Evdeki atık malzemelerle sanat" yarışması,
- "En iyi geleneksel motifli seramik" ödülü.
-Kazananların ürünleri, belediyenin turizm broşürlerinde tanıtılır.
4. "Çocuk Sanat Kooperatifleri"
-Neden? Aileler "çocuğum sanatla para kazanabilir mi?" sorusuna cevap arıyor.
-Nasıl?
-Köy okullarında minik kooperatifler kurulur: Çocuklar üretir (örneğin, tahta oyuncaklar), öğretmenler satışı yönetir.
-Gelirin %50'si çocuğa, %30'u malzeme alımına, %20'si okula kalır.
-Örnek: Şanlıurfa'da bir köy okulu, öğrencilerin dokuduğu kilimleri satarak kütüphanesini genişletti.
5. "Dijital Köy Pazarı" ile Küresel Erişim
- Neden? Ürünlerin değerini artırmak için hikâye anlatımı şart.
-Nasıl?
-Basit bir Instagram sayfası açılır: "Anadolu'nun Küçük Elleri".
-Her ürünün yapım süreci, üretici çocuğun/fotoğraflarla belgelenir.
-QR kodlu etiketler: Alıcı, ürünün hikâyesini dinleyebilir.
6. "Sanat Barter Sistemi"
-Neden? Paraya erişimin kısıtlı olduğu yerlerde takas önemli.
-Nasıl?
-Atölyelere katılanlar, ürettikleriyle temel ihtiyaçlarını (okul kitabı, gıda) takas edebilir.
- Örneğin: 5 seramik tabak = 1 çocuk ayakkabısı.
- Yerel esnafla anlaşmalar yapılır.
7. "Köyün Sanat Günlüğü"
-Neden? Aidiyet duygusu için üretim sürecinin görünür olması gerek.
-Nasıl?
-Her köyde bir duvar panosu veya WhatsApp grubu:
-"Bugün Ayşe, dedesinden öğrendiği bakır işleme tekniğini denedi!"
-"Mehmet'in yaptığı çömlek, komşu köyden talep aldı!"
Kritik Uyarılar:
-"Fayda" vurgusu asla kaybolmamalı: "Bu beceri size ne kazandırır?" sorusu her adımda sorulmalı.
-Yerel dil kullanılmalı: "Sanat" yerine "elişi", "ustalık" gibi terimler tercih edilebilir.
-Kısa vadeli somut çıktılar: 3 ayda bir küçük sergi veya satış etkinliği düzenlenmeli.
Örnek Pilot Proje: "Bir Kilim Bin Hikâye"
-Adım 1: Konya'nın bir köyünde yaşlı kadınlarla genç kızlar eşleştirilir.
-Adım 2: Geleneksel kilim desenleri dijital ortama aktarılır (tabletle fotoğraflama).
-Adım 3: Desenler, modern çantalara/t-shirtlere basılarak şehirde satılır.
-Adım 4: Gelir, köye bir "sanat malzemesi kütüphanesi" kurmak için kullanılır.
Son Söz:
Anadolu'nun kırsalında sanat, "yaşamla iç içe" bir pratik olmalı. Amacımız, bir çocuğun "Benim dedem bir sanatçıymış!" diyebilmesini sağlamak.
BİZDE PROJE BİTMEZ
İn between 1996 - 2023
Oğul -CAFE SANAT GLR. 1997
İnsan insana -ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN GLR. 1998
İçgüdü -AYŞE TAKİ SNT GLR.
Küratör Ayşe Ünaydın
Kathedra Kursî Sandalye -AYŞE TAKİ SNT.GLR.
Küratör Ayşe Ünaydın
Duvar Takıları -AYŞ TAKİ SNT.GLR.
Küratör Ayşe Ünaydın
Gökkafes - Resim - AYŞE TAKİ SNT.GLR.
Küratör Ayşe Ünaydın
Gökkafes - Enstalasyon 5.ZKRYK AÇ.ATLY SNT.ETKNL.
DÜNYA SANAT GÜNÜ - BAHARİYE SANAT GLR.
Kuş Makamı - Resim -Seramik Heykel-AYŞE Küratör Ayşe Ünaydın
2. İSTANBUL SERAMİK SANAT GÜNLERİ -MAKSEM - Küratör Duygu Bağlan
K o a l i s y o n - D'ART SANAT GALERİSİ -Karma Srg. Küratör Duygu Bağlan
Büyük Cumhuriyet Sergisi - BAHARİYE SANAT GLR.-Karma Srg Küratör Ümit Zeyni Gezgin
Düşler Gerçekler -BAHARİYE SANAT GLRS.-Karma Srg. Küratör Ümit Zeyni Gezgin
G.Kıbrıslı Atölye Srg.-ARMArt Galeri
Küçük İşler Büyük Yorumlar -BAHARİYE SANAT GLRS.-Karma - Küratör Ümit Zeyni Gezgin .
Çağdaş Sanat Karması -BAHARİYE SANAT GALERİSİ Küratör Ümit Zeyni Gezgin
3.İSTANBUL SERAMİK SANAT GÜNLERİ -MAKSEM - Küratör Duygu Bağlan
Bu sabah uyandığımda - BEYLERBEYİ SARAYI -TÜNEL GALERİ “ Babama adlı Enstalasyon ile ŞELİ ART PROJECT- Karma Srg. Küratör Şeli Benhabip
Çı p l a k - Resim -Seramik - TARİHİ SEKİBAŞI HAMAMI -MÜZE - Şeli Art Project - Karma Srg. Küratör Şeli Benhabip
Artistic Circles - 2016 /Kasım
Ayşe Taki Galerisi Küratör Ayşe Ünaydın
Zincirin Halkası Olmak -Link to the chain 2016 /Aralık - Karma Srg.
Ayşe Taki Galerisi Küratör Ayşe Ünaydın
İçerde Çocuk Var - 2017/Nisan
-Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı adına , Gulsen Kıbrıslı Atölyesi ile Karma Sergi ,Armart Galeri
360 Dereceden Aşk Festivali
Bir hayalim var @ Nur-u Ziya Suites
Küratör Işık Gençoğlu Şubat 2018
Ayşegül - Ayşe Taki Sanat Galerisi
Mart / Nisan 2018 Küratör Ayşe Ünaydın
Boris Georgiev Varna City Gallery - Bulgaria - Art Meeting - Karma Sergi
Küratörler Prf .Valeri Chakalov
Assoc.Sevim Aslan
Asst.Prf. Ünsal Bahtiyar
Pinelo Art Gallery Haziran 2019
Tokyo Metropolitan Art Museum
Karma Sergi Eylül 2019
Küratör ,Sibel Tetik Pinelo Art Gallery
Kaş Sanat Galerisi Karma Sergi
Küratör /Organizatör Sibel Tetik 2018
Kaş Sanat Galerisi Karma Sergi
Küratör /Organizatör Sibel Tetik 2019
Kaş Sanat Galerisi Karma Sergi
Küratör /Organizatör Sibel Tetik 2020
4. 5. 6. 7. 8. 9. 10.11.12. ( 2014 -2022 ) Zekeriyaköy Açık Atölye Sanat Etkinlikleri katılım, koordinasyon, sosyal mecra yönetimi
27 Sanatçı ortak Yapım Sanat Yapıtı Projesi “Mozaik Kuşlu Küre“ 80 cm çap
Kuşlar Ağacı Çap 2mt - Boy 2.25 mt lik demir ağaç heykel. Üzerinde farklı sanat disiplininden sanatçıların ürettiği seramik kuşlarla Zekeriyaköye armağan olarak
Otuz Kuş - Bursa ve Bodrum Galeri N' de Seramik Heykel ile .Küratör Huri Ülker Aykut
Medeniyet Sorgulamaları Solo Sergi
Kasım 2022 Ayşe Taki Sanat Galerisi
Küratör Ayşe Ünaydın
İtalya Mail Art Karma Sergi
Eskişehir Kuşlar Karma Sergi 2023
467. DİYALOG: BIRAKIN YAPSINLAR
Grubumuzun tanıtımından sonra *
Çok hoş, çok kıymetli, son derece rasyonel ve pratik teşekkür ederim.
Paylaşırsanız sevinirim...
Elbette.
Yüz küsur sayıda sanatçıya (ressam, seramik sanatçısı, takı tasarımcısı, keçe tasarımcısı...) gönderdik. İşlem tamam, bilginize!
Teşekkür ederim.
Referans / danışman olabilirsiniz.
Katılımcının yapması gereken; eserinin etiket bilgilerine Ref: Adınız yazmaları.
Teşekkürler.
İKİNCİ BÖLÜM
Özellikle Anadolu' nun küçük yerleşim yerleri için; elde olan kıt imkanlarıyla - tarım köylü yaşam zorunluğunda, atölye türü minik ama çoklu (tüm sanat dallarını ucundan kıyısından barındıran) sistem başlangıçlarını - tabii bu şehrin varoşlarında da olabilir- önerir misiniz yoksa zaman kaybına gerek görmeyip en iyisiyle, en ilerlemişiyle mi devam etmek istersiniz?
Anadolu' da zanaat göz ardı edilirse; tahta oymacılıktan, gümüş bakır işlemeye, çömlekçilikten, halı dokumaya / kapsama alanı dışında tutulursa, sanata dair tarih bilgisi, disipliner bilgiler, beceriler zanaat ile ilişkilendirilmezse, fayda odaklı yaşamaya şart gereği mecbur kalmış halka pek bir şey ifade edeceği kanaatinde değilim.
Sanat - zanaat ilkin ayrıştırmadan fakat farklılıkları dile getirilerek kendilerinin anlayıp benimsemeleri, tercihi kendilerinin yapacağı duygusu hissettirilmeli... ürkütmeden, dikte etmeden.
Çoklu sanat atölyeleri fikrini nasıl karşılarsınız, bahsi geçen yerlerde insanlar çocuklarını bu tür yerlere gönderirler mi, göndermeleri için neler yapılmalı?
Ev yaşamlarına, gündelik hayatlarına, çocuklarının kazanabileceği bir yeteneğin ileride yaşamını kolaylaştırabileceğine akılları yatarsa; elbette, fotoğraf çekmek, enstrüman çalmak (Saz ,Bağlama gibi Obua değil!) Seramik öğrenmek ya da fayda.
Bu insanlar çocuklarına ayakkabı alamıyorlar, bu realite daima göz önünde tutmak gerek ve şart...
İmkanların kısıtlılığından bahsetmişken; bu tür girişimlere nasıl destek olunabilir / sağlanabilir?
Şehirden şehire para dilenerek değil - naçizane kanaatimce köyün, kasabanın bağlı olduğu belediye, kaymakamlık ile irtibat - şart ilk adım! Yerel yönetim önemsenip değer verildiğini hissederse, ilgili kasabanın, kentin ileri gelenlerine (varsıllarına da) çok daha rahat ulaşılabilir, zamandan emekten kazanılır. Önce yetişkin insanların kendi kendilerine çocukları için en önemlisi onayları ve destekleri alınarak iyi bir işe imza atacakları konusunda ikna olmaları sağlanarak.
Kimseyi fırlatılmış çaya - lütfen gönderilmiş 40, 50 liraya mahkum etmeden, bu ucubeliği normalleştirmeden, bu da şahsi bir kanaat şüphesiz...
Bahsi geçen atölyelerden özellikle çocuklar üç beş kuruş kazanamaz mı?
Elbette kazanır, pek de güzel olur. Her iş yerinde kıymet bulur, lokalden globale gidilir. Ama hiç kimse görmedimki toprağında sevilmediyse uzağında da sevisin.
Orada başlayacaklar; kamu görevlileriyle sıcak insan ilişkileri kurulacak, adım adım acele etmeden, fayda odaklı, yaşamak zorunda oldukları daima göz önünde bulundurulacak aksi takdirde sanattan soğutursun. Her küçük başarı iltifata tabii olacak, makul hedef konacak, plan ve zamanlama belli olacak, bir Ipad ve Iphone istenirse bu çocukların önüne dünya sanat tarihini serer. Üstelik anlayabilecekleri dilde... Khan Akademi Yetişkinlere de daimi eğitime açık bu arada...
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Merhaba, sanatın bağımlılıklardan kurtarma özelliğinden hareketle; yaşantınız boyunca hangi bağımlılıklardan kurtuldunuz?
Bağımlılıktan kurtarma, ... böyle bir misyonu yok sanatın. Sanat benim için bir düşünme, düşleme, yapma, ifade, nefes alma hali yani nasıl desem o disiplinin, o felsefenin içindeyim ben. O da bende… Attığım adımda, sözümde, baktığım her şeyde, herkeste ve tüm bunların üstünde. Benden ve yaşamımdan, yaşamlardan, detaylardan materyallerden, insandan filizleniyor fakat sonra her şeye - evrende bir yerden, bir yerlerden bakabiliyorum bağımsızca, insanlığa bu gezegene. Bağımlılık ne demek bilmiyorum, böyle…
Ekonomi, devlet, siyaset, aile, sosyal çevre, yaşam koşulları hatta sanatın kendi bağımlılıkları, mecburiyetler, zorlamalar, dayatmalar, manipülasyonlar vs karşısında kendi ayağının üzerinde durabilmesi özelliği.
Bağımlılık olarak adettiklerinizin her biri insan soyunun zihinsel, sosyal enstrümanları kanımca. Bunlardan bağımsız olunmaz; bunlarla birlikte var olunur, bunlara rağmen var olunur, bunlardan kaynak alınır , bunlara etki edilebilir. Tüm bunlar belirleyici de olabilir. Bu yapıların - devlet, aile, yaşam koşulları, sosyal çevre… evet, sanatın kendi bağımlılıklarının öznel olarak idaresi bir tek şeyi yönetmeyi öğrenmekle, deneyimlemekle mümkün; para yönetimi. Yanısıra kendi hayatını, reddetmenin imkansız olduğu yapı ve koşulların içinde yönetebilme, ilkelerine hakimiyet bilgi ve becerisi.
Hiç kimse bir başkasınn boynuna asılı bir yaşam süremez. Anlaşılmayı beklemek, baskısız, dayatması, manipülasyondan uzak bir yaşam beklentisi gibi bir çocuksuluğu sadece sanat değil hiç bir varoluş biçimi taşıyamaz. Bu insanın doğasına aykırı. Genç insan bu mesleğin herhangi bir kolunu seçtiğinde finansta okuyacak, kendine yaşam koçluğu yapmayı da öğrenecek, hukuki haklarından haberdar olacak. Bahsettiğiniz ve bağımlılık olarak kodladığınız her şey gerçekte korku... Hiç kimse bu korkularla yüzleşmeyi, mümkün olduğunca yönetmeyi, bunlarla yaşama becerisini edinmeyi yada bunlara karşı durabilmenin sivil yöntemlerini öğrenmeden hayatta kalamaz. Bu durum net, sanatçı olsun ya da olmasın…
Bu durumda sanat ilişkileri nasıl düzenler; diğer disiplinlerle zorunlu ilişkide olduğuna göre, kendi varlığını ve geleceğini nasıl korur, diğerlerinin içinde kaybolmadan nasıl var olur / oluyor?
Zorla güzellik olmaz. Piyasa siyaseti yönetiyor bugün. Dolayısıyla sanat piyasanın bir aktörü olmaktan kaçarak kurtulamaz. O masaya oturacak deneyimleri kazanmaya mecbur. İşte bu sebepten Art Basel, Miami Art Fair, Contemporary İstanbul mühim.
Neye karşı durduğunuzu tanımalı siniz. İyice bilmelisiniz, karşı durduklarınızın yerine neyi ikame edeceğinizi. Bilmek, yönetmek ve süreklilik kazandırmak adına.
Erkan Bey, kanaatim o ki; "öyle olmaz" bir iletişim tekniği, çözüm önerisi değildir. "Şöyle olur" da değildir. Rol Model olacaksınız, sanatçı bu misyonu üstlenen sanat insanlarıyla her an kontak halinde olmaya mecburdur. Bu bir ekip işi. Himalayalarda yaşayan rahip değil hiç kimse, net.
Bireysel olarak da zor günler yaşıyoruz.
Örneğin yeni projeler geliştirirken topladığımız fikirler arasında ister istemez diğer disiplin mensuplarının fikirleride karışıyor. Bu durumda zihinsel eleme yapılırken ve fayda amacında ilerlerken hedefi kaybetmemek bakımından seçimler nasıl yapılır?
Çoklu Sanat Atölyelerine fikir topluyoruz, araya kurumsal (devlet) etki veya zorlama, zihinsel işleyiş karışıyor.
Bırakın karışsınlar ve bakın nasıl bir duruş sergileyecekler, çözümü kendileri bulmalı, küçük engellerle başlayın lütfen, nasıl aşıyorlar nasıl çözüm üretiyorlar gözlemci ve mültefit olun… yaptıklarını, çözümlerini resmetsinler yani işin felsefesine, etik kurallara uyum sağlamaya kendilerinden başlamalarına müsaade edin, teknik bilgi desteği verir halde kalın, karışmayın, bırakın şartlarıyla, koşullarla birlikte yaşayarak bu şart ve koşulların içinden yaratıcı sanata yol alsınlar!
*Uluslararası resim sunum platformumuz (ArtCRİTİCS)' DE elinizdeki resimlerin satışını gerçekleştirebilirsiniz. 15.000 seçkin üye ile, 7/24 etkin grubumuzda satışınızı gerçekleştirebilmek için yapmanız gerekenler:
1. Dosya bölümüzden "sözleşmeyi" indiriniz,
2. Sözleşmenizi imzaladıktan sonra ilgili adrese gönderiniz,
3. Albümler bölümümüzden "albüm numarası" tarafımızdan verilecek olan albümünüzü oluşturunuz,
4. Fiyat, ebat, atölyesi, açık adresi gibi zorunlu resim bilgilerini her parça için düzenleyiniz,
5. Satış gerçekleştikten sonra (ArtCRİTİCS) payını gönderiniz!
Grubu: Sanat Eleştiri (ArtCRİTİCS)
