DİYALOG MÜZESİ

LEYLA EMEKTAR İLE

287. DİYALOG

BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ

Görsel sanatlar öğretmeni.Kandıra / Kocaeli, Turkey'de yaşıyor.
26 Aralık 2014 17:03
Merhaba. Diyaloglarımız ilginizi çekiyor mu Leyla Hanım?

En kısa zamanda inceleyeceğim...
1 Haziran 22:34

Ödülle ilgili yazışmak isterim.
Saygılar.

Selam.

Nasıl bir duygu, öncelikle?

Güzel bir duygu...

Çekiminizin hikâyesini alabilir miyim?

Şu an yolladım mobil internet sıkıntı... Sağlıklı bir sohbet yapamam kusura bakmayın.

Fotoğrafın çekim hikayesi uzun ve keyifli. Daha uygun zamanda paylaşmak istedim.

Akşam uygun mudur, saat verirseniz sevinirim, bugünlerde paylaşmak istiyorum çünki..?

Balikesir' den Sivas' a gidiyorum. Eskişehir' den yeni çıktık, yol uzun...

Direksiyondasınız sanırım?

Yok, değilim. Eşim kullanıyor.

O halde yazışabiliriz!
Kendisi müzik dinlesin bu arada

Ok. Öyle olsun.
Bağlantı kopana kadar...

Buyrun lütfen - ödüllü çekiminizin hikayesi, eşinize de ayrıca selamlar bu arada, varsa diğer yol arkadaşlarınıza da... Onlar da katılabilirler

Hikaye uzun ve neşeli: "Kızımla ortak çok yönümuz var. Bunlardan biride fotoğraf. Onunla planladık taslaklarını yaptık ve çizmeye başladık. Akşam bitti çizim ama ışıkta bitti...Neyse "yarın sabah cekeriz" dedik. Gece yağmur hem de sağanak yağışlı. Çizim silindi... Birkaç gün sonra tekrar yaptık.
Ve sonuç ortada.


Kızımın da selamı var.

Güzel olmuş.
Kurguda özelliklemi vardı resme dokunuş. Evetse fikir kimden çıkmıştı?

Resim öğretmeniyim.
Yıllardır bu tarz çizimler yapıp fotograflıyorum. Fikir benim...
 
Sanat dallarının içiçe geçirilmesi / becerisi ile ilgili herhangi bir akım takip eder misiniz, zihninizde oluşturduğunuz bir yöntem mi idi?
Bu arada kızınıza kucak dolusu sevgiler.
 
Resim ve Fotoğraf. Kurgu ve kavramsal eserler oluşturmak benim için ayrı bir keyif.
 
Picasso'ya dargın değilsinizdir umarım "fotograf sanat filan değildir olsa olsa kopyacılık..." sözünden ötürü. Ressamlar neden fotografçılardan biraz çekinir?
 
Resim ve Fotoğraf bana göre artık iç içe. Resim yapmak daha özgü ve kişiye özel eserler oluşturmaktır.

Picasso sanırım o cümlesi ile yine çekim oluşturup, gördüğünü olduğu gibi almanın ötesinde bir şeylerden bahsetmiş..?

Yani san'atın. Sanatın tanımı da budur ya... Sanatçı ile izleyici arasındaki bağ eserdir. İletişim... Sanat eseri oluşturmak kolay değildir, yani.
 
Tarz oluşturmasında fotograf sanatının ne gibi etkileri olmuş olabilir?

Tarz derken?

Picasso'da diğer ve öncesindeki ressamlar gibi olduğu gibi aktarabilirdi gördüklerini ama öyle yapmadı ve kendi tarzını oluşturdu. Az çok resimle ilgilenen herkes eserlerini izlediklerinde "aha bu Picasso işte" diyebiliyorlar yani...

Kendi ruh hallerini ve aktarmak istedikleri mesajlarını kendi yöntemleriyle eserlerine yansıttılar. Var olanın aynısını nasıl olsa fotoğraf yapıyor değil mi?
 
Evet -işte orada, yeni bir yol açıldığı kanısındayım. Bir çeşit bariyerleri dağıtmak gibi. Fotograf burada itici olmuş olmalı. Yöntem - tarz birbirine yakın kavramlar aslında.
 
Fotografçının da tarzı olabilir mi, eserinize bakılınca "aha bu Leyla Emektar'ın çekimi" denilebilir mi?

Az önce fotoğrafıma yapılan yorumlardan birinde"fotoğrafa bakınca bu eser Leyla Emektar'ın diye tahmin ettim ve haklı çıktım" gibi bir yorum okudum.

Eminim coşkunuz artmıştır. Siz kendinizi nasıl tanımlar / sunarsınız eserinizle ilgili. Yarışma esnasında böylesi sunumlar oldu mu?

"Ben susar eserim konuşur".

Hep böyle yapıyorsunuz, siz sanatçılar yok mu...
Sanat felsefeniz nedir?

Sanat değerini bilen insanlarla paylaşıldıkca güzellesir.

Katkınız için teşekkür ederim. İyi yolculuklar dileklerimle

Teşekkürler.




EK: SÖYLEŞİSİ

Bize fotoğrafa başlama ve sonrasında bugüne kadar gelen fotoğrafçılık öykünüzü anlatır mısınız?

Fotoğrafla tanışmam üniversite yıllarıma rastlar. Temel fotoğrafçılık eğitimi aldığım öğrencilik dönemimde; ışık, renk, fotoğrafik kompozisyon ve karanlık oda deneyimi edindim. İlerleyen yıllarda Reklam fotoğrafçılığı ve grafik çalışmaları yaptım. Öğretmenlik mesleğine başladıktan sonra kimi zaman küllense de fotoğraf bende hep ayrı bir yer etmiştir.

Çoklu bir soru aktarmak istiyorum size… Fotoğrafçılık açısından kadın fotoğrafçıların farklılıkları var mı sizce? Ülkemizde kadın fotoğrafçı olmak nasıl bir olgu? Çalışmalarınıza baktığımız zaman büyük bir titizlikle kadrajlanmış görüntülerle karşılaşıyoruz. Yani insan elle yerleştirmeye çalışsa sanırım bu kadar net, yalın ve keskin anlatımlar elde edemez. Tabii bu hem sizde olan hem de eğittiğiniz bir bakış yeteneği. Bu konuda izlediğiniz yol ve deneyimlerinizi anlatır mısınız?

Ülkemizde kadın fotoğrafçı olmanın avantajları ve dezavantajları var. Örneğin kırsal alanda kadın fotoğrafı çekerken kadın olmanın avantajını kullanırken, erkeklerin girip fotoğraf çektiği bazı yerlere girememek de dezavantaj oluşturmaktadır. Ayrıca Türk toplumunda anne olmanın verdiği sorumluluklardan dolayı istediğin zaman ve istediğin kadar fotoğrafa zaman ayıramamak problem yaratmaktadır.
Fotoğraflarımdaki anlatım tarzının oluşmasında en büyük etkenlerin başında almış olduğum eğitim ve fotoğrafta anlatmak istediğim konunun en yalın halini nasıl verebilirim kaygısını taşımamdır. Kompozisyonlarımda vermek istediğim mesajı, aktarmak istediğim duyguyu karmaşadan uzak en sade haliyle sunmaya çalışıyorum. Fotoğraf çekmek için ilk gittiğim yerlerde öncelikle mekanı, insanların yaşam tarzlarını algılamaya ve tanımaya çalışırım. Aradan birkaç gün geçer ve tekrar gittiğimde benim aktarmak istediğim olgu netleşir ve kadrajlamaya başlarım.

Yaratıcı düzenlemeye yönelmenize neden olan etkenler veya etkilendiğiniz kişi ya da çalışmalar neler oldu?

Yaratıcı çalışmalara yönelmemin başlıca sebebi resimlerimde imgesel çalışmaları sevmemden dolayı olmuştur. Tuvale nasıl duygu, düşünce ve hayata bakış açımı hayal gücümle yansıtıyorsam bunu neden fotoğrafta da yapmamayayım düşüncesiyle başlamıştım. Fotoğraflarımda hayata bakış açımı sürreal biçimde sergilemekten inanılmaz haz alıyorum ve her geçen gün de aldığım haz katlanarak devam... Beni profesyonel anlamda daima destekleyen ve yönlendiren Kocaeli’den EFIAP/B unvanını almış dünyanın bir çok bölgesini fotoğraf kareleriyle bize sunan Kemal Kaya ve aynı olumlu, harika desteğini esirgemeyen, beni deneysel alanda devam etmem için teşvik eden, eserlerini hayranlıkla takip ettiğim ustamız İzzet Keribar Hocam olmuştur.

Tasarladığınız fotoğraflarda yer alan görselleri nasıl seçerek, nasıl hayal ederek birleştiriyorsunuz? Ve fotoğraf konusunda hangi yoldan devam edeceksiniz?

Aktarmak istediğim konuyu ve hissettiklerimi öncelikle kağıt üzerinde tasarlıyorum. Sonrasında o eserle ilgili gereken objeleri araştırıp bulup açılarına ve ışığına göre tek tek fotoğraflıyorum. Photoshopta bunu işlemeye geçiyorum. Sanki bir ressamın fırçası gibi ince ince ayrıntılarına ve aktarmak istediğim mesajlara göre simgeleri kullanmaya çalışıyorum. Örneğin “Reading motivation” çalışmamda ilham kaynağım büyük kızım olmuştur. Kızımın hazırlandığı sınav ve yaşadığı stresi anlatmaya çalıştım…

Yaratıcı düzenleme çalışmalarından çok büyük haz alıyorum ve bu alandaki çalışmalarıma devam ederken çalışmakta olduğum belgesel projelerimi bitirmeye çalışıyorum. İlerleyen zamanlarda tüm dikkatimi yaratıcı düzenleme çalışmalarıma vermek istiyorum.

Fotoğraf paylaşım sitelerinden fotoğraflarınızı sunmak size neler kattı ve katıyor?

Fotoğraf paylaşım sitelerinin kuşkusuz yeni başlayanlar için kendilerini geliştirme konusunda katkısı vardır. Fotoğraf paylaşım sitelerinin dünya fotoğrafını tanımamda katkısı olduğunu söyleyebilirim…

Resim eğitimi almış olmanız fotoğrafçılık konusunda size ne gibi katkılar sağladı?

Daha önce de söylediğim gibi öncelikle görsel algılamamda çok büyük katkısı var. Bunun yanı sıra; renk, leke, doku, ışık, kompozisyon, kavramsal anlatım, perspektif, grafik vs… almış olduğum tüm bu bilgiler kuşkusuz fotoğraf için de geçerlidir… Özellikle sanat tarihi ve sanat akımlarının da katkısı olduğunu belirtmek isterim…

Fotoğrafı çekim anları ve masa üstü düzenlemelerinde bulunmak olarak ikiye ayırsak zamansal olarak sizin en zevk aldığınız hangisi olurdu?

Birini diğerinden ayırmak mümkün değil.

Farklı çekim tekniklerini de araştırarak deniyorsunuz. Deneysellik de fotoğraf açısından önemli bir unsur değil mi, özelikle gelişmek ve basma kalıplıktan sıyrılmak açısından?

Hep aynı şeyleri yaparsanız aynı yerde durursunuz. Bence fotoğrafçıların kendilerini geliştirmesi açısından daima yeni teknikleri araştırması, denemesi ve üretmesi gerekmektedir. Ben de farklı bir çalışma çıkarmak dürtüsüyle, uzun pozlamanın yanı sıra ışıkla boyama tekniğini de kullanarak spor çalışmalarını çekmiştim. “Işık” adlı çalışmamda ise yine uzun pozlama ve farklı ışık kaynaklarıyla görsel bir sunum oluşturmaya çalıştım…

Karanlık oda tecrübesi olan bir fotoğrafçısınız. Hem bu iki farklı alanı değerlendirip hem de karanlık odayı bilmenin getirdiği avantajları aktarır mısınız?

Teknolojinin gelişmesi sayesinde dijital makinalarda sonucu anında alabilme imkanı olduğundan karanlık odaya göre büyük bir avantaj sağlamaktadır. Bunun yanı sıra karanlık oda deneyimi insanda fotoğrafın temelindeki ışığı ve kontrastı daha iyi anlama olanağı sunuyor.
Karanlık oda bambaşka bir dünya… eseriniz elinizde şekilleniyor …

Sizce “fotoğrafçının bakış açısı” ne anlama geliyor ve bunda farkındalığı yaratmak-yakalamak ne demektir?

 

Bakmak ve görmek… Bazen bakarsınız ama göremezsiniz. Bazen de baktığınız yerde o kadar çok kompozisyon görürsünüz ki.. İşte bu olgu kişiden kişiye değişir. Grup olarak fotoğraf çekimlerine çıktığımda bunu daha iyi anlıyorum. Aynı kompozisyon karşısında her fotoğrafçı kendi algıladığını kendi yaratıcılığı doğrultusunda yakalıyor ve kareliyor…

Her fotoğrafçının kendine özgü bir bakış açısı vardır ve fotoğraf çekerken genelde bu bakış açısını kullanır. İşte fark da burada ortaya çıkar. Etkili fotoğraf çekmenin püf noktalarını biliyorsa, farkı yaratmış demektir zaten.

AFIAP unvanı almak veya diğer fotoğrafçılık açısından elde edilen başarı ve ödüller muhakkak motive edici oluyordur. Ama aynı zamanda kusursuz olmam lazım, daha iyisi olmam lazım gibi sorumluluklar da yüklemiyor mu?

Başarı ve ödüller, şüphesiz her insanı motive eder. İnsanın çalışma ve başarma azmini en üst seviyelere taşır.

Samimi olarak şunu belirtmeliyim ben her başarımdan sonra kendimi biraz daha sıkıştırılmış ve bir sonraki adımım için zorlanmış hissediyorum… Bu duygu beni sürekli üretmeye ve farklı yöntemleri denemeye yönlendiriyor…

Belirli bir düzeye gelmiş insanlar da bulundukları yerin hakkını verebilmek adına, daima dikkatli olurlar ve daha çok üretirler diye düşünmekteyim.

Sizin için fotoğrafta renk unsuru ne anlam ifade ediyor? Rengin bir dili var mıdır fotoğraf açısından?

Renkler aktarmak istediğiniz duygularınıza tercüman olur. Renklerin resim sanatında nasıl bir dili varsa fotoğraf için de aynısı geçerlidir. Önemli olan, eserinizde iletmek istediğiniz mesaj ve buna göre renkleri doğru olarak seçmenizde saklıdır. Bunu başarabilirseniz eserinizle izleyici arasında bir iletişim kurmuş olursunuz…

Belli bir konu çerçevesinde proje oluşturmak hususunda yapmayı planladığınız çalışmalar var mı? Gelecek dönemde sanat hayatınız için ne gibi düşünce ve planlar içindesiniz?

Yaratıcı çalışmalarla ilgili projelerimi devam ettirmek,Türkiye’de ve Dünya’nın çeşitli yerlerinde sergiler açarak hem ülkemi hem de çalışmalarımı dünyaya tanıtmak en büyük hedefim…


Röportaj : Levent YILDIZ

Linkin Kaynağı: http://www.fotoritimdergi.com/leyla-emektar-ile-soylesi


 
 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol