UĞUR YILDIRAN İLE

122. DİYALOG
ACAİP İŞLER MÜDÜRLÜĞÜ

Merhaba

Selam

Öncelikle arkadaşlığımı kabul ettiğiniz için teşekkürler, mutlu yıllar!

Rica ederim, size de...

Azad'la aranız nasıl?
Ekrandan gördüğümüz kadarıyla iyi arkadaşsınız.

Severim kendisini.

Geçenlerde kendisiyle kısa bir iki diyalog gerçekleştirdik. Filinta'nın karma bir hikaye olduğu" fikrine ne dersiniz?

Sherlock
Zoro
TenTen
V.s.

"Kudret Sabancı" derim. Çizgi roman severiz.

Yönetmeninize güveniyorsunuz anladığım kadarıyla. Çekimler nasıl gidiyor, soğuk mu oralar, diğer setlerden farkı nedir?

Benim çok küçük bir rolüm var. Sette fazla olamıyorum. Ayda iki ya da üç kez olabiliyorum.

Evet, yönetmenim hocamdır. Çok sever, sonsuz saygı duyarım. O "gel" dedi, geldim, işimi yaptım.

Filinta dışı çalışmalarınız nelerdir?

Sanat yönetmenliği ve koreograflık yapıyorum.

Açabilir misiniz mümkünse?

Tarkan, Beduk, Kenan Dogulu ve daha bir çok kişinin sahne clip'lerine kompozisyonlar, koreografiler yaparım. Eurovizyon çalışmalarım da oldu. Hadise v.s.

"Sanat Yönetmenliği" yönünüzü öne çıkarırsak, günümüz popüleritesinde nelere dikkat edersiniz?
Kendinizi bu alanda başarılı buluyor musunuz?

Ben "kıçıkırık bir sanatçıyım" sözünü kolaylıkla söyleyebiliyorum çünki dibine kadar yaşıyorum sanatı. Yani kendi "simyamı"... "Başarı" demişken ben beni anlatayım lafı fazla uzatmadan, "eğer her şeyi görmek istiyorsan hiçbir şey olmalısın"! Ben, her şeyi görmek istiyorum, sanat yolunda.

Dans ettiren coşku nedir, bu coşku başka türlü nasıl ifade edilir?

Aşk.

Aşk bazen şekil değiştirip uğrar insana. Sen onun kabuklarını soyup tam olarak ne olduğunu anlayana kadar başka şeyler sanarsın aşkı, gerçek aşkı.

Dansı temel sanatlardan biri yapan da bu olmalı.
Türlerine girersek seneyi tamamlarız gibi...
Fakat siz danscıdan ne beklersiniz?

Ben, insanlardan anlayış beklerim, kendimden de... Ne yapıyoruz biz, ropörtaja döndü!

Diyalogdayız zaten. (Gülümseme) Daha önce filinta ekibinden beş sanatçıyla daha yapmıştık. Dikkatinizden kaçmış olmalı.

Evet, kusura bakmayın!

Öneriyorum o halde, notlarımda tümü...

İşe yarar oldugunu düşünüyorsan durma ateş et, en filintasından!

İnanılmaz yaygınlık kazanıyor ve etkililer. Kaldığımız yerden devam edelim. Sanat yönetmenliği nasıl bir uğraştır?

Dekor, aksesuar, kostümler... Hikaye ya da kompozisyonun gerçeğe dönüşmesi.

Eğitimini almış mıydınız?

Okul hayatı.....

Önce Gazi Üniversitesi'nde okurken sanat ortaya çıktı içimden. Sonra bıraktım Amsterdam'a Art Academia'ya devam etmek istedim. Sanatın orada olmadığını anladım ve çantamı alıp bir çok ülkede dersler aldım. Yolum Londra'ya düştü orada "Arena" diye bir yer var, dünyanın her yerinden sanatçılar gelip "simyalarını" paylaşıyorlar - çok acaipti, orada anladım ki: "Gerçek olan bendim".

Ben'i bulunca yazmak da, dans etmek de, söylemek de daha kolay oldu.

Güzel tecrübeler bunlar.

Çizmek, dans etmek, yazmak, söylemek, çalmak ve diğer tümü aslında - asıllarında aynı.

Evet, muhteşemdi. Öyle insanların öyle büyük simyaları vardı ki, keşke herkes benim gördüklerimi görseydi, çok güzel.

Bütün bu birikimi nasıl değerlendirip sunmak ve ülke sanatına katkı vermeyi planladınız veya planlıyorsunuz?

Sanat insanın kendisi içindir. Toplum ondan istediğini alır. Yani; mağara adamlarını düşünelim, kimisi avlandı, kimisi bir şeyler topladı ama birisi mağaranın duvarına bizonları çizdi, hayatlarını çizdi - kimse ona "çiz" demeden, çizmesi için para ödemeden, çizmek zorundaydı ve çizdi. Güzel olan, o çizen sayesinde onları tanımamız ve hayatları hakkında fikir sahibi olmamızdı. Sanat gelecek içindir. Sonra siyasetin silahı oldu. Sanat Roma'da yönetimi eleştirmek için kullanıldı ve gücünü anladı. Şekil verildi sanata.
Sanat yapan içindir.

Bu geniş yelpazeden daha detaya inersek, edinimlerinizle ve bugünki uğraşılarınızla takip ettiğiniz bir program var mı, yoksa çağrıldığında giden bir işleyiş midir?

Önceliklerimin yanında takip eden işlerim var. İki haftalık programlar yapabiliyorum. Setim olduğu zaman programımı değiştiriyorum. Önceliğimi soracaksınız bu arada! "AİM yani acaip işler müdürlüğü" diye bir şirketim var. Yapım ve görsel sanatlar ilk önceliğim.

O halde kurumsalınıza gelelim. Kurumsalınız başarılı mı?

Hayır, tabiki de...

Sözleşmeler iş yapıyor mu, yoksa göstermelik midir, kurumsalı güçlendirmek için ne önerirsiniz, kendinizi bu konuda ciddi buluyor musunuz?

Senetler bile çalışmıyor. İnsanda bitiyor yine hepsi. Başarılı bir ticaret yaşantım yok - bu açık, sanatçı bunu beceremiyor o da net. Bu yüzden ortaklarla yapmak en mantıklısı. İş dünyasını bilen biri, hukuk dünyasını bilen biri ve işgücü. Ben böyle bir çözüm buldum. Şirketim acılı bir yılı geçiriyor. Şunu söyleyebilirim: "Organize işler bunlar ve adamı dişler bunlar".

"Bu tür ortamlarda parsayı toplayıp kaçanlar kazanır!" anlayışı nasıl yıkılabilir. Gerçek sanatçılar bu direnişi gösterebiliyorlar mı?

Hayır.

Ve önemlisi siz kendi şirketinize sponsor desteği bulabiliyor musunuz?

Hayır.

Sponsor desteğini sağlamada kendinizi eksik buluyor musunuz, eksikleri tamamlamak için neler yapılmalı?

Evet.
Hayata bakış açımı değiştirmeden olmaz o işler. Dedim ya yine: "insanda bitiyor".

Bütün çalışmaların kayıt altında olması, ofis'in gerçek yerini bulması, daha ciddi yapılması sorunları çözer mi?

Sanat işi yahu bu!

Sanatçıların yüzgöz olmaması için arada sekreterlerin - ofis çalışanlarının olması gerekmez mi?

O kadar netlik yok, samimiyet zamanla ölüyor be abi!

Uğur Yıldırım başlıbaşına bir yetenekken neden bir de ayrıca iş kotarmak için uğraşsın ki?

Demir satmıyoruz ki biz, fikir satıyoruz bir kere!

Bence sorunların temelinde sürüp giden bu sistem var. İnşaatta amele seçer gibi sanatçı seçilemez ki! Önerim sanatçı dayanışmasının kurumsallaşma temelinde yaygınlaşmasıdır. Kurumsal ilişkisi olmayan hiçkimseye yer verilmemeli, bu kadar basit.

Bazıları daha büyük daireler çizer ve çizdikleri dairedeki her şeyden kendilerini sorumlu hissederler. Sen TV izliyor musun?

Önümüzde ciddi fırsatlar var. Sanatçı arkadaşlarınızı bu konularda uyarırsanız daha iyi yerlere gelebileceklerdir. Sanatta patlamalar ve kalıcı eserler üretilebilir. Tek şartla her şey kayıt altında olacak, herkes yaptığı işi bilecek, sanatçılar sanat yapacak, büro çalışanlarını işleri kotaracak!

Tamam şampiyon! (Gülümseme)

Haklısın.

Ok. Sıkıcı oldu sizin açınızdan üzgünüm! Sponsor desteği için bence bunlara dikkat edilmeli.

Yok, telefondan yazıyorumm, - küçücük kör olacağım bir ara versen olur mu?

Nasıl isterseniz. Yormak istemem sizi. Değerlisiniz.

Ben öylesine bir sanatçıyım. Görüşürüz! (Yukarda kullandığı burada olduğu gibi tekrar ediyor, ... sanatçıyım ben)

Görüşmek dileğiyle. Saygılarımla.