DİYALOG MÜZESİ

MÜGE BAŞAK İLE

412. DİYALOG: "İNSANLIK VAR ÜMİT VAR"

"Ölüleri anıp durmaktan vazgeçmeliyiz" de aynı fikirdeyiz sanırım?


Aynen, ifrit oluyorum.

Sizce ölü seviciliğin kaynağı nedir?

Toplumsal üşütüklüklerden yalnızca biri. Tembellik belki de. Halbuki tekâmül var hayatta. Ölüye yapışma özelliğimiz var bizim "Kör ölür badem gözlü olur".
 
Ölüleri bahâne ederek sanatı belli kalıplara sokma çabalarına ne dersiniz?

Görgükültürdür sanat, bir yerle sınırlandırılamaz.

"Dışarı baksınlar görürler" diyorum ben, şahsen.

Kainatı görmüyorsan içinde her şey dahil olmakla beraber, bir şey görmüyorsun demektir. Tek olarak hiçbir şey bir işe yaramaz. İnsanı şekillendiren çevresidir.

Çalışmalarınızdan örnekler görebilir miyiz?






















Çizgiler çok belirgin geldi bana.

Seviyorum çizmeyi.

Painting o sınırı çoktan aştı, bana göre. Zihindeki ilk görüntünün peşindeler şimdi ve çok renk...

Aynen ve çok boya.

Kuantumla nasıl uyum sağlarız? Soru bu bugünlerde...

Kuantumu hiç okumadım. Önümde okuyacağım 4 kitap var. Kuantum 5. sırada...

"Kuantumu öne alın "derim. Yalnız "zihin karıştıran" maniplatif kuantumculardan uzak durun, direkt bilimsel yaklaşımı kavrayın.

Aynen öyle yapacağım.

İntegralden quantum' a geçiyor insanlık.

Her şey çok şaşırtıcı.

Bütün işletim sistemleri değişiyor.

Neyin içindeyiz bilmiyoruz. Bu kadar didinirken, sorunlar yüklenirken, amaçlara odaklanırken... Neyin içinde yer aldığımızı unutup harbiye tüketen hayatlar yaşıyoruz.

Malesef. Oysa insan denilen organizma ortak kurguya sahip. Değerlendirmek lazım, düşüncesindeyim.

Aynen, "life is short".
 
Benim için iyi bir örnek:

Yayoi Kusama: 'My mind is full of paintings'. 87-year-old Japanese artist Yayoi Kusama is celebrated as an avant-garde visionary, known for her iconic polka dot spectacles and immersive environments. She has a history of mental illness and has used art as a form of therapy. Simultaneous exhibitions opened this week in Washington and Tokyo, celebrating her career and the different way she sees the world.

Bayılıyorum bu hatuna olur da bu hastalığı atlatırsam ben de onun gibi "koca koca pozitif çalışmalar" yapacağım.

Ne tür arkadaşlar daha uygundur size?

Her tür. Türlere göre de ayrı mesafelerde.

Ok.

United colors En iyisi...

Atölyenizden foto' görebilir miyim?

Maalesef, odamda çalışıyorum atölyem yok.

Sanat ve yaşama dair neler söylemek istersiniz?

İki yaşımdan beri sanata tapıyorum.

Gözümü bir türlü netten alamıyorum şu an.

Tabutumun rengârenk boyanmasını isterdim. Harika resimlerle ama nerde! Mecburum sanki yeşil örtüyle gitmeye. İnsanların elinde şaraplar, enfes müzikle gömülmek varken...

Bence sokaklarda devamlı müzik olmalıydı. Öyle bir teknoloji ki her muhitin havasına göre yayın yapan bir sistem...

Birbirimiz üzerinden menfaat sağlıyacağımıza sokaklarda danseden, sohbet eden, paten kayan, resim yapan, efkarını bastıran, tirad atan, müzik yapan insanlar görmek isterdim. Heidi' nin ruh hali gibi ama çıplak ayak koşacağımız yeşilliğimiz bile yok

Herkesin kalbi yaralı, gölgeleri karanlık, egolar devleşmiş.

Kentlere yığılmaların nedeni sizce nedir, oysa dünyamızın boş alanları o kadar çok ki..?

Bence bunun artık bir sonu olmalı. Paraya olan gereksinim, medeniyete daha kolay ulaşabilme isteği, merkezlerin göz alıcı cazibesi, daha çok isteği; daha çok kadın, daha çok uyuşturucu, daha çok insan, daha çok iş. Hep daha, hep daha...

Toplum içgüdüsü.

Kalabalık neredeyse orada görülmesi gereken bir şey vardır psikolojisi.

Oysa teknoloji en uzak köylere kadar ulaşabiliyor günümüzde.

Bağımlılıklarımızdan sıyrılamıyoruz sanırım, bir de kalabalığın çekici girdabı...


Dünyanın eknonomisini ''daha'' karşılıyor çünkü ve o şekilde de güdülüyoruz. Aynı olay aile yapılarımızda da var. Hep yönlendiriliyoruz ve bu yüzden de çürük karakterlerimiz. Mars'tan ev tutuyoruz.

Hayat çok güzel

Bir yandan da çalışıyorum Gözümün önünden kocaman kocaman kasımpatı gibi çiçekler geçiyor. İstediğim her şeyi istediğim kurguda görebiliyorum, ISD effecti gibi, çok mutlu oluyorum o zaman.

Yoyoi Kusama etkisine geri dönerek detaylandırır mısınız, lütfen..?

Sanatını yapamadığı zaman intihar eğilminde bulunduğunu biliyorum. Bir kötü eğilim bu kadar eşsiz bir güzelliğe yol açıyor. İşte dünya bundan dolayı çok güzel.

Demek ki beyni bir düzgünlüğe odaklayıp iyileşebiliyoruz. Sexten,alkol ve uyuşturucudan, fitne fucur ve dedikodudan... yani bildiğimiz tüm negatiflikleri iyi bir şeye odaklanarak geçirebilecek beyin gücümüz var. Üzülüyorum olanları gördülçe. Yakıştıramıyorum.

Tekamül, atomu bulmakla olmuyor. Tekamül insan olabilmekle oluyor. Birbirimizi öldürüyoruz. Anne babayı, baba anneyi, Almanlar Musevileri, kardeş kardeşi... Olmadı ruhlarımızı öldürmeye çalışıyoruz. Karı - koca, sevgili kavgaları. İşveren - işçi eziyetleri. Çok üzücü, haddinden fazla üzücü.

Seksen yedi yaşında bir hatundan bahsediyoruz. Onca sene kendi kendini intiharla tehdit etmiş olması gerçekten de ilgiye şâyan.

Beyin gücümüzün farkında olmadığımızla ilgili o kadar çok makale ve diğer yazı gördük ki zihin karmaşasına teslim olduk neredeyse.

İnsan yıkıcılığı ve korkuların egemenliğinin olmadığı yalıtılmış alanlar görmüş müydünüz?


Evet, Malta Adası. 1997 senesinde Greenpeace' in Sirius Gemisinde gönüllü olarak Akdeniz turuna katılmıştım. Beirut' un şaşa'sından sonra bir jeep' le savaşın en çok zarar gördüğü, her an vurulabilme riski taşıdığımız kısa süreli bir yolculuktan sonra gemiyle İsrail, Tunus, Lübnan sonra Malta ve -diğer ülkeler neresiydi unuttum, Hollanda'ya kadar yolculuk... Muazzam Cebelitarık.

Toplumsal hareketleri hiç sevmem. Sinemaya gitmek mesela... Okul forması giymek ya da forma giyilebilecek herhangi bir işe sahip olmak. (...) demiş miydim, bu kadar görgüsüz ve manyak bir millet yok herhalde! Yoktur. Gemide herkes hemen hangi limana gitsek Turist Ömer firmasında, ellerine fotoğraf makinalarını alıp yeni gittiğimiz ülkelerin topraklarına atıyorlardı kendilerini.

Ben ifrit olurum öyle şeylerden, çıkmadım çoğu ülkede, zorla bir Tel Avive götürdüler. "Yok İsa yok Meryem", bir de dünyanın merkez kültüründen geliyoruz biz İstanbul'dan.

Açlık yok, her kültüre vakıfız. Hiç de canım çekmedi. Gemicilik yapmanın yorgunluğu bir yandan, bir yandan hafif dumanlı bir kafa derken Malta' ya rota dediler.

Uzaktan gördüğümde Maltayı gemiden, "bu ada benim" dedim. Adaya adım atar atmaz da adaya aşık oldum. Görülmeden ölünmemesi gereken bir yer bence, herkesin görmesi gerekir. Doğası, tarihi, sokakları, Malta taşından yapılmış evleri, müthiş bir yer. Ruhu temizleniyor insanın. Arap - İngiliz kırması bir kültür.

Yalnızca kalplerden yapılmış insanlar. Evler bitişik. Kimi iki kimi üç katlı. Her evin dış kapısının kilidi açık, komşular birbirine destek olabilsiner diye. Yanda ki komşu senin kilidini açıp, araba anahtarını alıp, senin araban ile işini gördükten sonra bırakıyor mesela. Harika bir şey

Herkes dost, herkes sakin.

Zebbug' da yaşadım ben, çok şeker bir yerdi. O kadar rahatsın ki yataktan kalktığın kıyafetin -genelimizin ev hali işte, bir tshirt bir alt... Kalkıp mis kokular gelen mahallenin fırınına saçını tarayıp gidebiliyorsun.

Orada sekiz senelik uzak yol denizciliği okumak için İngiltere' ye bağlı bir üniversiteye başladım. O zamanlar da Bulgar bir denizci olan okul arkadaşımın teknesine okul çıkışı her gün ders çalışmak için gidiyordum. Bir gün saati abartmışız, şehir merkezine ulaştığımda Vallettaya otobüs durağındaki şöförler "son otobüsü kaçırdığımı, bundan sora otobüs olmadığını, gidebileceğim yer için taksi tutmam gerektiğini" söylediler. O zaman çok gencim. İstanbullu, tekstilci patronlarımdan yediğim kazıklar yüzünden 100 $ ile terketmişim. "Cep delik cepken delik" ne taksisi. Çok pahalı malta, yürüyerek gidebilirim ancak. Suratım ne hale geldiyse otobüs şöferlerinden biri baba edasıyla "atla otobüse seni götüreyim Zebbug'a" dedi, ne asılma ne basitleşme, ne her hangi ölçüsüz bir hareket.

Babamla gelirmiş gibi Maggie' nin evine ulaşmıştım.

Evet,  insanlık var o yüzden de ümit var. Bir aksilik olmazsa mayıs gibi yine gideceğim. Bir defa daha o güzel insanları görmekten de çok mutlu olacağımı biliyorum.
 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol