DİYALOG MÜZESİ

SIRRI SARIIŞIK İLE

263. DİYALOG
ADALET


Diyalogumuz Münire Neller Hanım'ın arkadaşlık önerisi ve bloksitemizin tanıtımı ile başladı.

İçerik ile ilgili yeterli bilgi edinmem katılım konusunda esin olacaktır.

Sanat dallarının tümü ile ilgili alanlar açtık. Toplumun kuruyan damarlarına sanatçı enerjisi yüklemek amacındayız
Sizin değerli tecrübelerinizle oluşturduğunuz tohumlardan lütfederseniz, katkı vermiş olacaksınız.

Teveccüh gösteriyorsunuz. Bildiğimce ve hissettiklerimce paylaşmaya çalışırım. Başarı dileklerimle...

Sanat tecrübenizden bahseder misiniz?
Çocuklarla keyifli zaman geçirdiğinizi görüyorum:


Evet çocuk oyunu yapmak en az yetişkin oyunu kadar ciddi ve keyif verici geliyor bana. Yaklaşık 15 yıldır oyunculuk hevesimi tatmin etmeye çalışıyorum. Zira İzmir Opera Müdürlüğünden emekliyim. Dramatik tiyatro beni en az "müzikli tiyatro" diye düşündüğüm opera kadar cezbediyor. İzmirde denemelere rağmen "alternatif" olacak tiyatro kurulamaması veya yaşamlarının uzun sürmemesi beni üzüyor.

Önerileriniz nedir bu bağlamda?

Sürekli oyun satın alarak halka tiyatro izletmeye çalışan yerel yönetimlerin öncelikle kendi bünyelerinde birer Tiyatro oluşturmaları bana "balık tutmayı öğretmek" gibi geliyor. Her şeyden önce "sanatın önemini kavrayan demokrat yönetimin ülkemize yakışacağı ve zorunlu olduğu" inancını taşıyorum. Şimdi piyasanın istemlerine yanıt veren tiyatro yapmaya çalışıyoruz. Sanatçının toplumun öncülüğü prensibinden gün geçtikçe uzaklaşıyoruz.

Geri düşüncelerin ülke insanında açtığı yaralar sanat ile sarılabilir mi?Engelleri aşmak için ne tür dayanışmalar önerirsiniz?
Kapılanmak yerine; sanatçının, "özverinin yine kendine düştüğü" bilincini sürdürüp topluma bıkmadan usanmadan MESAJ içeren sanatı ile aydınlatması - onları düşünmeye yöneltmesi gerikli diyorum. Bu nu yarı ticari, yarı toplumsal görev anlayışı içinde sürdüren Turne tiyatro örnekleri kanıtlıyor.

Toplum kültürü inançlar aşılarak akıl ve sanat felsefesine doğru evrilebilir mi, bildiğiniz/sunmak istediğiniz örnekler nelerdir?
 

Öyle eserler var ki din konusunda düşünmeye yönelten ve en azından skolastik düşünceleri içselliği içinde sorgulatan, mantıkla yüzleştiren. Bunlar sunulabilir. Sosyal olaylarda özellikle Adalet konusunda ideali düşündüren... "Sevgili doktor" mu idi bir oyun, zihinlerdeki örümcek ağlarını yırtabilirdi...
Ankara Sanat ve Samsun Sanat tiyatrolarının oynadıkları oyunlar...
 
Bu alanda kendi üretimlerimizi yapmaya çalışsak... Acaba toplum baskısı / dinci terör'den mi çekiniliyor?

Araştırılacak olduktan sonra öyle çarpıcı oyunlar var ki.
Evet güncel olarak kendi üretimimizi yapsak en makbul olanıdır. Bundan birkaç yıl önce ADALET konusunu tema edinen bir köy seyirliği yazmıştım, daha doğrusu yazma cesaretini gösterdim. Çocuk ve oyunu ile birlikte turne yapılıp kırsal alanlara mesaj iletecek bir oyun düşleyerek... Onu sahnelemeyi çok istedim.
 
Adalet'in içeriği ve mesajı ne idi?

Adaletin iktidar emrine girmesi ile adalet inancının insanlarda yarattığı hayal kırıklığı.



 
Küresel düşündüğünüzde, insanlığın geleceğini nasıl tasavvur edersiniz, dayatmalar ve baskılar - savaşlara yol açan çekişmeler daha çok sürer mi?
 
 

Türkiye bunların içinde girift ama vazgeçilmez coğrafya.
Egemenler Ortadoğu' yu düşledikleri gibi paylaşamadılar. Bu menfaatlere göre uzun yıllar sürecek. 

Ortadoğu halklarının da ilerleme konusunda geri kaldıkları için suçlu olduklarını düşünür müsünüz?
 
Kesinlikle düşünürüm. Din mefhumu durmadan bu yüzden ısıtılıyor - sürdürülmek isteniyor.

Eski çatışmacı komünist fikirlerin dinciliğin içine sızarak coğrafyayı savaşa sürüklediği" fikrine katılır mısınız?Grift sorunlar yumağı/düğümü illa savaşarak mı çözülecek?
 
Yüz yıllık serüvenden sonra Kominizmin de yüreklilikle sorgulanması gerektiğine inanıyorum. Ayrıştırmak ve savaş kışkırtıcılığı yapmak modası geçmeyen yönetimi kontrol etme metodu. Zaman zaman modası geçti yeni metotlar lazım diyenler dDemokrasıyi kendilerine göre dizayn ederek oyunun kurallarını yeniden yazdılar.
 
Papalık dolayısıyla din kurumları/müesseselerinin bu kavgada yeri sizce neresidir, sorunun kaynağı görür müsünüz bazen?Asıl soru: sanat fikrinin dinci düşünceyi aşma biçimi nedir?
 
Papalık çağlar boyu insanları düşünsel ve maddi olarak sömüren oyun. Şimdi de sürüyor. Elindeki klasik din manivelasını hiç bırakmıyor. Çünkü işe yarıyor hala daha... Sohbete daha sonra devam edelim mi?

Elbette, nasıl isterseniz. Anlaşılan daha çok ve derin konuşulacak konu var. İzninizle 1. bölüm olarak yayınlamak isterim.

Olur.

Tekrar yazışmak dileğiyle, katkınız için teşekkürlerimizle.

Görüşmek üzere, başarılar.


 
İKİNCİ BÖLÜM:
SANATÇININ ÖNEMSENMESİ

Sanatçılarımızın "marifet, iltifata tabidir" deyişinden esinle; yaşarken önemsenmesi, saygı görmesi, yapıtların zenginliğini artıracaktır. Onları tevazu çeperinden çıkarıp bizlere tanıtımı ise ayrı bir güzelliktir. Kazanımdır.

Blogumuzda özen gösterdiğimiz "bireyin yüceltilmesi" ile birlikte birer birer sanatçılarımızı öne çıkarmamızın nedeni bu sözünüzdür aslında.

Basit bir teşekkürden öte şükrandır duygularımız.
Sağ olun.

Sanatçı kendisini tanıtmaya çekiniyor / utanıyor, tevazuundan dolayı. Bir nebze de olsa gösterebilirsek ne mutlu bize.
Son yorumlardan bir tanesi: "Sanatçı bataklıkta açan nilüfer gibidir, gösterdiğiniz için teşekkürler"İnanın çok mutlu oluyorum. İyi ki varsınız.

Güzel söz ve övgü güzel düşünceye sahip olanların hakkıdır.
İyi ki duyarlı sizler varsınız.

İnsanlık tarihinin bulduğu en iyi çözümlerden biridir bence sanat. Dolayısıyla çok değerlisiniz.Bu karmaşa, kaos ve savaş ortamı inanın insanları hayattan bezdiriyor.

Haklısınız.
İnsan olmak yaşam için sadece yemek ve nefes almaktan ibaret değil. Düşüncelerimizin de hayat bulması eskilerin dediği gibi "bedii zevkler" den haz almamız da bizi yaşama bağlıyor. Onlar ki geriye bıraktığımız kalıtlar. Belki yaşarken ruhumuzu tatmin için yarattığımız sanatsal değerler, bizi gelecek nesillere anlatacak yazıtlar...

O girdaba (karın doyurma derdi) kapılanlar da "ölsem de kurtulsam" cezasına mahkum aslında. Hayattan tad almaları imkansız. Ne yazık.Oysa her şey ortada gören göz, duyan kulak, anlayan zihin için. O kadar güzel bir yerdir ki dünyaKeşke şu anlayışsızlar zindan/zehir etmese..Sanatçı çok özeldir. Doğuşundan bellidir sanatçının duruşu, hareketi... O insanlığa ışığı gösterip duyurmak için gelen özel bir varlık gibidir. İNANCIM BU.

Tamamen katılıyorum.
Yaşama duruş sergileyen insan, sanatçı ruhlu insandır bence de.

Konuşma Sonu

 
 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol