DİYALOG MÜZESİ

EDİBE BİRSÖZ İLE

Erkan Yazargan·24 Nisan 2017 Pazartesi
418. DİYALOG: DEVLET


Marmara Üniversitesi'de çalışıyor. İstanbul'da yaşıyor.

Merhaba

Dilbilimci olarak, "Baba, bu ne" şiir kesitini nasıl değerlendirirsiniz?


baba, bu ne?
"dağ, yavrum"
çıkınca zirvesine, mutlu hissettiğin kendini ve anladığın sonsuzu
dikince gözlerini yıldızlara ve dokununca otlarına
çekince rüzgarını içine, içince suyunu
olunca...


Merhaba
Karşılaştırmalı Anlambilim aslında doktora alanım, o yüzden çeviri yorumları yapma cüreti gösterebiliyorum...

Şiir kesitini değerlendirmek ne haddime (şairi, geldiği kültürü, yaşadığı sosyal ortamı, ilgi alanlarını vs bilemeden hem de). Okuyucu olarak değerlendirebilirim yalnızca; devrik cümlelerin güzel kullanıldığı şiirleri çok severim

Tümüne bir göz atın dilerseniz, tümü bana aittir 1000 şiir yazdım ve bıraktım şiiri...

http://hikmetdamlalari.tr.gg/

Sayfanızda okuduğumun tamamı mı?

Zaman tünelimde, şiir kesitinin altına alt yorum ekledim belki oradan girebilirsiniz. O ve diğerlerine linklerden ulaşabilirsiniz...

Bakıyorum hemen

Bedava bir site açılacak, tümü ücretsiz

:) baba bu ne, diye sormasa çocuklar, bilemezdi cevapları babalar... O yüzden sormalılar. Sormalılar ki babalar neyin ne olduğunun farkına gerçekten varsınlar

Çok sevdim

Ama arada - sona doğru "artık sorma" diyor baba:

"ben de sorardım babama"
"o da cevap verirdi bana"

"YİNE DE YAŞADIM ACILARI"


Sorma dediği için yazdım ben de. Cevap vermek zorunda kalmasa insanoğlu sorulara, bildiklerinin farkına varamıyor...

Ateşin yaktığını bilirsin
Ama biri "ateş elimi yakar mı" dediğinde, ateşin yaktığını bildiğini fark edersin
"Ay pek felsefi oldu".

Ama sanırım anlatmak istediğimi anlatabildim

Diğerlerini gördünüz mü, bunların üzerinden baya seneler geçti tabii?

Evet, 6 yıl... Fikirler değişir, sözcükleri değiştirir. Sözcükler de şiirleri... Biraz karıştırayım sayfayı.

Şiiri bıraktım Nisan 2014' de

Gitara başladım sonra

Ve sonra iki uluslararası dev sanat platformu kurdum.


Platform?

(ArtCRİTİCS) ve S G D (Sanalda Gerçek Diyaloglar)

Ne için peki?




Sanat için. Sadece sanat.

Daha çok insanı sanata çekmek için mi, moda olarak gören insanlar var sanatı?

Şiirlerimi zamanın şiir otoritelerine gönderdiğimde alay ettiler, dalga geçtiler... Yayınevleri basmak için para istedi

Ben de bedavadan yayınladım.

Sanatın insanlığın ümidi olduğu düşüncesindeyim.


:)

Sanat felsefeyi anlayabilmemizin en basit yoludur bence.

:) Felsefe de Sanat'ı

Felsefe denilince ülkemizde "elin gavurundan bize ne" diyebiliyorlar. Sanat için "iyidir, güzeldir" yaklaşımı var hiç olmazsa

O da doğru

Bir yargı geliştirdim ve öğrencilerime online kurslar yoluyla bunu öğretiyorum:

İnanç > felsefe - sanat > bilimsel düşünMe

İnsanlığın - insan zihninin bu doğrultuda ilerlediğini anlatıyorum.


-Me ?

İnanç büyüktür anlamında mı,
Doğrultu anlamında mı > işareti?

İnançtan başlayarak ilerler, inanç geride kalır anlamında.

İkisi de çok derin çünkü inancın sanatı felsefeyi doğurması da, her zaman onlardan önce gelmesi de.

İnanç derken kurumsallaşan dini inançlardan önce canlının yönünü Güneş' e dönmesi bağlamında bir bağlılık ve daha sonra - Tüm canlıların enerji kaynağı Güneştir, kendini bulup üretmesi ki doğa üretime zorlar...

İnanç derken ben de onları kasttetmiştim Çok güzel bi açı seçmişsiniz, hayatı seyretmek için. Öğrencileriniz çok şanslı.

Tüm bu aşamalarda an'ın farkına vararak ve kaybetmeden yaşamak, bence ANLAM da bu...

300.000 online kursiyer mezun ettim dokuz senede. Bu sene son. Yoruldum artık


Ooo, çok büyük bir sayı... Harika.

Onların içinden öğretmen seçtiklerim de var. Onlar da kendi sınıflarını kurup eğitim verebiliyorlar.

Ben 20 yıllık eğitimciyim onda birine ulaşmamışımdır bu sayının... Bu dünyanın en güzel yanı bu sanırım, çok kişiye ulaşabilmek...

Senede on iki ders, her ay bir ders, ikisi seçmeli, onu temel... Ay sonu sınavları ve on dersi başarıyla geçen mezun oluyor.

Aralarından istekli olanlara öğretmenlik ve kurs açabilirlik le ilgili kriterleri veriyorum.

Çok basit bir işleyiş


Harika.



Ders kitapları yükleniyor ve oradan alıyorlar. Daha sonra kendileriyle ilgili sınav sorumlularımız ara ara yoklamalarla sınavlarını yapıp değerlendiriyorlar. Önemli olan o ay o kitabın hazmedilmesi. Zaten kursiyer işleyiş içinde olayın farkına varıyor.

İlk sene sadece 317 kişi mezun olmuştu. Daha sonra onların da açtığı sınıflarla sayı katlanarak yükseldi. Bırakmayıp devam edecek olursam dünyanın yarısına kurs verebilirim


:) süper.

Birey, asla ve asla teslim olmaz. Tarih boyunca her türlü engel ve baskıya başarıyla direnmiş ve başarmıştır Devletimiz beni Batman'ın bir dağ köyüne sınıf öğretmeni olarak göndermişti. Daha sonra öğretmenlikten attı. "Senden öğretmen möğretmen olmaz olmaz, imzalı mühürlü belgesini verdi, bana"

Türk Milli Eğitim Sisteminin durumu ortada.


Belki de iyi ki atmış

Üniversiteye gittiğim tozlu yollar, yanımdan hızla geçen araçların beni toza bulaması ve bir türlü geçemediğim sınavlar hala rüyalarıma girer

Çıksınlar bence artık rüyalarınızdan

Devletimizle mahkemelik oldum pekçok defa, bazısı sürüyor: "Devletinizi, müezzininizi, savcınızı....." yazdım diye hakaret davaları açtılar

Yüklem neydi

Onun için: Birey, birey, birey...
Yüklem:  Sin - kaf


:)

Çook ülke gezdim, çook insan tanıdım... Bizim insanımız mutsuzluğu mutluluktan daha çok seviyor. Mutsuzluğu ve umutsuzluğu bulaştırmayı da... O nedenle bence de: Birey.

Sizin devletle olan tecrübeleriniz nelerdir?

:) özünde oğlunuza verdiğiniz cevaplar gibidir. Tek fark onlar cevapları bildikleri halde sormuşlardır, bense anlamadan bildikleri cevapları anlatacağım diye uğraşıp durmuşumdur. İki taraftan biri yorulana kadar süren bi zaman yolculuğu

Tümünü aşıp dünyalı olabilmek mümkün müdür, mümkünse nasıl?

Kendi dünyan'lı olabilmek mümkündür.

Detaylandırmak isterseniz sevinirim. Bu arada yazışmalarımızın editini yapıyorum birazdan çıkar

Neden dünyalı olunmalı?

Nasıl daha çok..?

Neden?
Yani bi kedi kadar çok mu mesela?

Nedenini öğrenmeye gerek yok kanımca bu sorunun. Nasılı daha mühim. Nedene dair milyonlarca cümle kurulabilir. Özünde "insanları birbirine düşman eden her şey insalığın da düşmanıdır" der geçeriz. Fakat ilk Güneş'e yüzümüzü dönmekten başlayarak nasıl sıyrılıp çıkacağız? Soru bu...

Bence yüzümüz zaten güneşe dönük, biz sırtımızı dönüp duruyoruz. Kendimizi batırdığımız bi'şeyden sıyrılmaya çalışıyoruz... O nedenle bir kedi kadar mı ya da gibi mi, dedim. Çook uzun bi konu, bol paradokslu...

Bill Gates, Afrika'lı çocuklara aşı götürüp Afrika'dan sıtmayı yok etmek istediğinde bi konuşma yapmıştı.

Ve o konuşmada demişti ki; "herkes bi' sorunun cevabı olarak var hayatta. Mesela ben... "21. yy'da Afrika'da hala çocuklar neden sıtmadan ölüyorlar?" sorusunun cevabı olduğum için varım. Bence herkes kendi sorusunu sormalı"

Bence de...



Edibe Birsöz


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol