DİYALOG MÜZESİ

HASAN AKSU İLE

YETMİŞ İKİNCİ DİYALOG
(TÜRK KÜLTÜRÜ VE TÜRK DİLİ ÜZERİNE
)

Şimdi vaktiniz var mı?
 
Evet var, can dost.

O halde sayın Hasan Aksu ilk sorum: "Şiir yazmaya ne zaman başladınız?"
 
Şiir yazamaya 1977 yılının 1 Mayıs'ında başladım. O günlerde o büyük acıları gördüm ve elime kalemi aldıp yazmaya başladım. O gün bugündür yazıyorum. On bir yaşımdaydım şiire başladığımda şimdi kırk sekiz yaşımdayım.
 
Herhangi bir kurumdan bu konuda eğitim aldınız mı, öğretmeniniz kimdir?
 
Çok sayıda yolun büyüklerini gördüm, tanıştım. Bunların arasında yakın akrabalarım vardı. Bizler Ali evladı, seyyid neslinden olduğumuz için bizden olanların hanemizde, yakınımızda olanlar; sazla, sözle şiiler söyler, yazardılar. Beyitler yazardılar okurdular. Tabii onlar tekke nefesi idi. Ben de o yüze soydan geldiğim için Alevilik eğitimi aldım. Büyüklerimizden, dedelerimizden, pirlerimizden eğitim aldım. 1981 yılından sonra ehlibeyt dergahı nefeslerini, pir nefeslerini vermeye başladım. O zaman halk şairliğine ve halk ozanlığına gönül verip, yol aldım. Pir Teslim Abdal Ocağı'ndan geldiğimden Benlim Abdal mahlasını kullanmaktayım. Bana verilen Benlim Abdal mahlasıdır. Beyitlerimde Benlim Abdal yazarım. Şiir kitaplarım çıktı. Ayyıldız Yayınları Ankara'da şiirlerimi bastı. Şiir Antoloji ve şiir seçkilerinde yer aldım, almaktayım.
Büyük Ulu Ozanlar'ımızı büyüklerimizden öğrendim.
 
Türk Dili'nin ihtişâmı hakkında ne söylersiniz. Onbin yıllık bu kültür günümüze kadar nasıl taşınmıştır?
 
Farklı dilleri bilmeme rağmen Almanya'da yaşadığım halde; Almanca, İngilizce ve Fransızca da yazabilirdik. Fars dilinde veya Arapçada yazabilirdik. Bizler Türk Dili'ni seçtik. Bu dilin ihtişamını bildiğimiz için dilimizi koruduk, yozlaşmasına izin vermedik. Kültürümüzün geleneğini devam ettirdik. Hem dilimizi seviyoruz hem de bizi sevenler dilimizi öğreniyorlar. Dilimizle birlikte kültürümüzü de öğreniyorlar. Aleviliği öğreniyorlar. Sırf bizleri okumak için bu yüceliğe ermek için onca insan yabancı ülkelerde bile olsalar, yabancılardan bile olsalar Türkçe öğrenmek istiyorlar. Bunun nedeni bize yakınlaşmak, zengin kültür değerlerimize ulaşmak içindir. Ulu Ozanlarımız sürekli Türkçe konuşup, Türkçe yazdılar. Cem evlerimizde ayinlerimizi Türkçe yaptılar. Taliplerine Türkçe eğitim verdiler. Bizlerde aynı geleneği devam ettiriyoruz. Dilimizi sevmelerinin bir başka nedeni de, üç telli Kur'an olarak izah edilen Kur'an'ız bizler. Almanya'da bile Almanlar Türkçe öğrenip, saz çalıp, semâh dönüyorlar. Bütün bunların nedeni bizlerin yolun pirleri olarak var olmasıdır.
 
Türk Kültürü'nün özünün "Alevilikte gizli olduğunu" söyleyebilir misiniz?
 
Türk Kültürü Alevilikte gizlidir. Ne ararsan Aleviliktedir. Alevilik evveldir, Adem'den öncedir. Türk Kültürü ademden bu zamana ve Adem'den de önce Aleviliği içeren büyük zenginliğe sahiptir. Ne mutlu yaşayana ve yaşatana. Büyük Ulu Ozanlarımız bile özünün zenginliğini Kur'an'ın zenginliğini Türk Dili ile öğrenmişlerdir. Bu güne kadar konuşulan dilin Türkçe olması, dünyamızda diğer dillerin bize yakınlaşmasının sebebi budur. Almanya'da bile en çok satılan kitaplar Pir Sultan Abdal'ın diğer Büyük Ulu Ozanlarımızın kitaplarıdır.
Avrupa'da biraz Türkçe bilen ülkemize gelerek dilimizi daha iyi konuşmak ve Aleviliği yaşamak için öğrenmek istiyor, yol alıyorlar. Bunlar sevindiricidir.

Aleviliğin - dolayısıyle Türklük bilincinin dinler üstü bir anlayış olduğunu" söyleyebilir misiniz?

Dinler üstü bir din varsa o da "sevgi" dinidir, "sevgi" dilidir bu da Türkçedir. Günümüzde gerçek İslâmın yaşanması halka ve halklarına hizmet etmesi, büyük düşünürlerimiz - fikir adamlarımız, ozanlarımız, yazarlarımız sayesindedir. Bu kişilerin yani bizlerin emeği büyüktür. Türklük bilinci ise, Atatürk'ümüzün getirmiş olduğu birliği bir vücut olarak bulma bilincidir. Bu da Alevilikten gelmektedir. Atatürk'ümüzün kendisi Alevidir. Türkçe bilip konuşması, Türk Dilini koruması bunun delilidir. Gerçek kültür dili iyi bilip korumakla yaşatılır. Dili olmayanın kültürü olamaz. Yok olan kültürler dillerinin yok olmasıyla batmışlardır. Bizim dilimiz Aleviliğin süreği olduğundan devamlılığı olduğundan asla batmayacaktır. Türkçe bizlere bırakılan emanetlerden en önemlisidir. Sahip olduğumuz; Ata'mıza ağıt yakılıyorsa bu dilledir. Şah Hüseyin'e ağıtlar yakılıyorsa bu kutsal dilledir.
 
Türk - İslam karışımıyla Osmanlıcılık ve dinciliğin Cumhuriyetimize karşı koz olarak kullanılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türklüğün içinin dincilikle boşaltılması çabaları, dolayısıyla gizli asimilasyon v.b.
 
Ülkemizde Türk Dili olmasaydı Türlük olamazdı. Aleviliği savunmak Ata'yı savunmak kadar önemlidir. Laik, çağdaş cumhuriyetten yana olmak Alevilik demektir. Osmanlı zamanında ise Türkçe yasaklanmış, Türk Dili kaldırılmış, Türkçe konuşanlar cezalandırılmıştır. Bunlardan örnekler ise, Yavuz Sultan Selim'in getirmiş olduğu adâletsi ferman ve fetvalardır. Bugün olanlar onun devamıdır. Cumhuriyetle birlikte boş inanç ve kültürlerin devri kapanmıştır. Kur'an'ı Türkçeye çeviren cumhuriyettir. Bu nedenlerle Türklüğün içine dinciliğin girmesine asla izin verilmemiştir. Yobazlığa asla izin verilemez. Dillerin Türkçe olması ile dinin içinin boşaltılmasına izin verilmemiştir. Bütün bunlar Atatürk'ün sayesinde gerçekleşmiştir. Cumhuriyet Devrimi ile dile bağlılık önemli bir yer edinmiş, dindar geçinen yobazlara izin ve fırsat kapıları kapatılmıştır. Bir ülkenin dilini yasaklarsanız o ülkenin kültürünü yok edersiniz. Şimdi Ata'ya bağlılığı yok etmek isteyen zihniyet bir yandan da Türk Dilini yok etmek istemektedir. Nedeni ise, asimile ederek geçmişe dönmek ve saray, taht düşlerini gerçekleştirmektir. Bunlar aynı zamanda şeriat - hilafet ve halifelik düşleri kuranlardır. Laik, çağdaş cumhuriyetimiz ve dilimize bağlılığımız bölünemez ve asla parçalanamaz. Çünkü biz bütün bunları "kutsal emanetler" olarak görüyoruz. Ehlibeyt ve Kur'an nasıl kutsal emanetlerse kültürümüzün sonsuza kadar yaşayacağının gereği bu kutsal emanetlerimizdir.
 
Bu kültürün sonsuza kadar yaşayacağını söyler misiniz?
 
Bu kültür ve dil sonsuza kadar yaşayacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Boş sevgiden olan dinler, diller, kültürler kendilerini yok ederler. Bizler boşaltmayan dolduran, doldurdukça kültürümüzü var eden, herşeyi var edenleriz. Sevgi dilimizi, sevgi dinimizi ilelebet Hak ile yaşatacağız.
1980 yıllarında seksen iki tır dolusu kitap ateşe verilip yakıldı. Türkçe yazılmış bu kitaplar yok edilmek istendi. O günden bugüne seksen iki tır dolusu kitap daha yazıldı, bunu hatırlatmak gerekir. Bu gerçek bir örnektir.

Yurt dışında yaşayan bir edebiyat insanı olarak, gençlerimize sahip çıkabildiğimizi düşünüyor musunuz?
 
Cem evlerimiz, çok sayıda dayanışma gruplarımız, ortak alanlarımız var. Nasıl sahip çıkılır, nasıl kazanılır? Bunun savaşını verenleriz. Bizler "bir kişi giderse bir nesil gider" ve "bir kişiyi kazanırsak bir nesli kazanırırz" bilinciyle yaşayanlarız. En büyük gayretin gencinden yaşlısına bütün bireylerimize sahip çıkmakla insan olunacağı, insanlık görevimizi bu biçimde yaptığımızı, gerçek görevimizin "sevgi" çerçevesinde gelişmesini gerektiğini savunuyoruz. Cem evlerimizde bizim çevremizde bulunanlar suç işlemiyorlar. Katil, zinacı, yalancı, yolsuz değil kendi diline sahip çıkan kültürüne sahip çıkabilir. Bunun sorumluluğunda ve bilincindeyiz. Ne mutlu böylesi güzellikleri yetiştirene! Sevgi dininden kopanlar Türk Dilinden de koparlar, ayrılanlar kendilerini bir boşlukta bulurlar, boş nesil haline gelenlerin dönüşümü fânidir. Fani olmakta yararlı olmaktan çıkmaktır. İnsan olmak, insanlığın getirdiği en büyük yücelik "insan olma" kaidesini bulmak gerçek erdemdir. Eyvallah Dost!
Aleviliğe karşı gelenler, Ata'ya karşı gelenler, ülkesine karşı gelenler - bağlı olmayanlar, yurt dışında bile "sevgi dininden" olmadıları için çok suça bulaşmaktadırlar. Sonuçları yurtdışı edilmek - kovulmaktır. Biz bunlara "dur" diyenleriz.

Gayet güzel bir diyalog oldu bence.
Başka zamanlarda başka konularında diyalogunu yapabiliriz.

Sizinle bugün burada Türk Dilini konuştuk genel olarak, teşekkür ediyorum.
 
Hak Eyvallah Degerli Can Dost! Başka bir zamanda başka konular için de diyaloga geçeriz. Pir Teslim Abdal Ocağı'ndan dualarım ile, Hak ile...

Eyvallah
 
allah allah

Link: https://www.manayazilari.tr.gg  

 
 
 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol