DİYALOG MÜZESİ

MUSTAFA KOCABAŞI İLE

428. DİYALOG: NORTH CAROLİNA
CA,TX,TN,NJ,NY,VA,FL,NC



Sizce aydınlanma nedir, bulunduğunuz yer itibariyle nasıl görüyorsunuz?

Bana ağır gelir bu konu, öyle kitap kurdu filan değilim ama gördüğüm kadarıyla durum şudur: "Türkiye' deki yöneticiler ülkelerine hizmet etmek amacında olsalardı ama çok hata da yapsalardı o zaman "aydınlanmadan" söz edilebilirdi. Şu anki yöneticiler tamamen bilinçli ve planlı bir şekilde Türkiye' yi yok etmeye çalışıyorlar. Halkın yarısı reise bırakmış bütün kararları. "O en iyisini bilir" diyorlar. Diğer yarısı da kendi aralarında konuşup, rahatlayıp sadece seyrediyorlar olanları...

Aydınlanma için bilinçli bireyler gerekiyor. Ama heryerde olduğu gibi medya kullanılarak insanlar sürü haline getirildi. Türkiye' de yerli tohum yasaklandığında tepki göstermediyse bu millet, iş bitmiştir. Benim umudum yok... Otuz - kırk yıl sürecek bir dönem bu; çöküş, bölünme, gerileme.

Negatif gördüm sizi Kurtuluş Savaşını başarmış bir millet yenilir mi?


Aynı millet değil artık. O zaman, saf - dürüst idi insanlar,,, çalışkan. Artık değerlerini kaybetmiş bir topluluk var. Benim, aile içinde kazandığım parayı söylemem bile ayıptı. Şimdi kendisini ve ülkeni para, çıkar için satmaya hazır milyonlar oluştu. Kapitalistler dünyayı nasıl bu hâle getirdi! Bir ülkenin yöneticilerini beş - on milyon dolara satın alabiliyorlar. Satılık insanlar var. ABD' de 50.000 $' a kendini satan milletevekilleri var, dandik yasalara imza atan... insanlar ucuz artık.

Tayyip ortadan kaldırılsa bile medya temizlenip normale döndürülse ancak o zaman aydınlanma fikri hayata geçebilir. Şu anda herkes "beyin felci" geçiriyor. Alternatif düşünceleri duymuyorlar bile, bırakın düşünmeyi... İzole edilmiş millet düşünmekten, insan olmaktan, insan olduğdunu hatırlatacak her şeyden...

Aydınlanma zaten bireysel bir çaba değil mi, neden kitlesel olsun ki?

Bireysel tabii ki... Toplumu bireyler yönlendirebilir ama zor değil mi? Sen daha iyi görüyorsundur durumu, içindesin.

Çabalayıp duruyoruz ? İnsanları birey olmaya ikna edemedik henüz!

Hahahaha ben de o yüzden terketmiştim Türkiye' yi Birey olanı yaşatmazlar orada.

Yaşadığınız yerden ve oradaki aydınlıktan bahsetmek ister misiniz?

Burası çok farklı. Çok dindar var burada ama aynı zamanda bireyler var; bilimle, sanatla uğraşan, düşünen... Kendi kafamda yaptığım hesaplara / tahminime göre - genel olarak, bir ülkeyi ayakta tutan; düşünen, sanat yapan, bilimle uğraşan, üreten insanların oranı yaklaşık %3' kadar. Her ülkede yaklaşık böyle, bence...

Sanat ile uğraşan bireylerden bahsedin bize! Bildiğiniz gibi yanıtlarınızı web' imizde yayınlıyoruz.

Ben, antika da alıp satıyorum burada. Fakir, zengin, kültürlü, eğitimsiz v.s. herkesin evinde mutlaka resim, baskı, heykel gibi sanat objeleri mutlaka vardır. Para verip alırlar. Değer verirler bu işe... Bence genetik bir fark var. Ayrıca buradaki din, Hristiyanlık sex yada sanatı pek etkilemiyor / yasaklamıyor. Kiliselerde arkadaş bulma servisleri bile var. Sanat ise heryerde. Benim bulunduğum bu bölgede hemen herkes hobi olarak sanat ve craft' ile uğraşır.

İşyerinizden fotograf eklerseniz sevinirim. Bir kaç objenin yakın çekimleri olursa daha zevkli ve renkli olacaktır.

Yirmi iki senedir buradayım. Değişik eyaletlerde yaşadım. Yürürken bana omuz atan olmadı, yere tüküren insan görmedim asla. Köylü bir çiftçiyle konuşsan, adam sana toprağın kimyasal analizinden, hidrojenden falan söz eder, neyi neden yaptığını açıklar. Saçma sapan, kültürsüz, kazma insanlar burada da var ama topluma hâkim değiller, kendi köşelerinde takılırlar...

Ben evden çalışıyorum

Hangi şehirdesiniz?

Burada da çok sorun var; asgâri ücret 20 sene önce 7.25$' ken, şimdi 7.50$ bulunduğum eyalette (North Carolina). O zamanlar benzin 0.99 Cent' di şimdi 2.30$ falan, galiba ama asgâri ücret değişmedi.

Temel kriterlerden hareket etmek gibi bir alışkanlığınız / özelliğiniz var sanırım. Oradaki yaşamı tanıtalım okuyucularımıza bir Türk olarak.

Batı North Carolina' da yaşıyorum. Asheville şehrine 40 dakika uzaklıkta... Ormanlık, dağlık bir bölge. Temel özellik buradaki insanlar saygılı ve güler yüzlü insanlar. Hiç kimse sizi rahatsız etmez, bakışlarıyla bile... Bazen, özellikle güzel kadınlara dikkatlice baktığım oluyor görsel sanatlarla uğraştığım için inceleyen gözlerle bakarım etrafa... O durumda o kadın gülümseyerek selam verir bana. Tepkileri bu... Bağırarak konuşmaz hiç kimse, konuşmanı kesmezler ve özellikle bu bölge insanı çok yardımseverdir. Geçenlerde sakin bir yolda durup fotograf çektim. Durmuşken aracımın motor yağını kontrol edeyim dedim. Vallahi üç araba durdu yanımda, "iyi misin, bir sorunun var mı, yardıma ihtiyacın var mı?" diye sorup durdular. Belki bunu Texas' dayken yaşayamazdım ama burada durum bu...

İkinci bir özellik, burada insanlar profesyoneldirler. Hangi işi yaparlarsa yapsınlar çok çalışırlar ve kurallara kesinlikle uyarlar. Öyle resmi dairelerde saatlerce beklemek filan yoktur. Hem sistem işleyişi hem de insanların yapısından kaynaklanır bu. Ben Amerika' ya geldiğimde 37' yaşımdaydım. Tek pişmanlığım şudur: "Neden daha önce gelmedim buraya!"

African Senufo tribe Tefalipitya staff... Ayinde kullanılan ahşap değnek.




Sizin emperyalist olduğunuz, dünyayı sömürdüğünüz filan anlatılıyor?

Hahahaha her pislik buradan çıkar çünkü çok zeki insanları var ama merak etmeyin Amerikan kapitalizmi ve emperyalizmi önce Amerikan halkını sömürüyor. Özellikle 9/11 olayından sonra özgürlükler çok kısıtlandı. Halk hâlâ "Free America" deyip duruyor ve bir kısmı hâla farkında değil..

Buradaki şirketlerin değeri milyarlarca dolar. Ülkelere bedel şirketler çok burada. Çok para var. Bu güçler önce Amerika' yı sömürüyor sonra diğer ülkeleri... Burada devlet ile birlikte halkı kıskaca almışlar ve medya yoluyla insanları "güzel yaşadıklarına" inandırıyorlar.

Trump ve Cumhuriyetçilerle ilgili fikriniz nedir, orada yaşayan birisi olarak?

Trump seçildiğinden beri ilgilenmiyorum. Film koptu. Bernie Sanders cok iyi bir başkan olacaktı ama adaylık seçimlerinde engellediler onu, Demokratik Partide... Hile ile Hillary Clinton'a kazandırdılar sonra genel seçimdeki hilelerle Trump kazandı Hillary de savaş çıkaracaktı. İkisi de aynı patronlara çalışıyor. Trump' ın kazanabileceğini onlar bile tahmin edemiyorlardı. Burada halka karşı olan parti Republicans ama halk dinden dolayı onları destekliyor. Yıllardır asgari ücret artışı öneren Democratic Parti ama hep sağcılar engelliyor ve bu halk Trump'i seçti

Buradaki seçimlerde oy kullanabilecek seçmenlerin sadece %50' si yani yarısı oy kullanıyor. Kullananların yarısı Trump' ı seçti yani ABD genelinin %25' i ile seçildi! Hayatında hiç oy kullanmamış çok insan var, bizim yaşlarımızda... Buradaki American Rüyası gerçekten rüya herkes için... Republican Partinin bütün yaptığı halk yararına olabilecek gelişmeleri engellemek, hükümeti engellemek. Kendi önerileri filan yok... Sadece sistemi durdurma için çabalıyorlar.

Ben en az 10 senedir TV seyretmediğim için haberim bile olmuyor olup bitenlerden Büyük ve güzel ülke . Rahat ve özgür hissediyor insan burada kendisini. Rahatsız eden yok... Fazla hırpalanmadan sâde ve huzurlu yaşanabilecek bir yer ve çok yağmur yağar buralara o yüzden de çok yeşilliktir. Şu anda bile yağmur başladı.

Cumhuriyetçiler özellikle Amerikan Cumhuriyetçileri denilince nedense benim aklıma Amerikan Devrimini gerçekleştirip İngiliz Saltanatını kovanlar geliyor hâlâ aklıma. Kurucu Babalar fikri ve Demokratların yaklaşımı günümüzde nasıl algılanıyor, sizin pencerenizden..?


Bu arada Trump' ı başkanlıktan uzalaştırabilirler, bence. O işi becerebilecek güçte muhalefet var.

O Founding Fathers fikri hâla var. Özlemini çekiyoer insanlar ama bankerler güç kazanınca çok şeyi olumsuza çevirmişler, kontrolü ele geçirmiş durumdalar bankerler. Şimdi burada sosyal haklardan ya da sosyal demokrasiden söz ettiğinizde sizi komünist zannediyorlar. Bu Rusya ile yaşanan soğuk savaş yıllarıda halkı sol' dan çok korkutup uzaklaştırmışlar. Bazen soğuk savaşın Rusya ile Amerika' nın aralarındaki bir anlaşma olduğunu bile düşünüyorum çünkü hem Rusya' ya hem Amerika' ya yaramış. Biri halkını "ya komünizm gelirse" diye korkutmuş, diğeri "ya kapitalistler hakim olursa" diye.

Lincoln zamanında ilerici olan parti Republican  aslında. Lincoln Republican idi. Ama bir ara nasıl olduysa partilerin içerikleri yer değiştirmiş cumhuriyetçiler dinci, gerici olmuş... Yani şimdi partiler kuruluşlarının tersi düşüncedeler. Democratic Parti' de iyice sağa kaydı ve bu günlerde insanlar üçüncü parti kurulmasını ciddi ciddi düşünmeya başladılar.

Siyasetin / politikanın dışında sanata ve kültüre dönsek daha iyi oralar bize göre değil sanırım, şahsen geriliyorum...

Kendi sanat gelişiminizden bahsetsenize..?

Ben, Güzel Sanatlar Akademisi' nde Fotograf okudum. Mimar Sinan Üniversitesi idi mezun olduğumda. Siyah - Beyaz fotograf ile uğraştım, 1980' li yılarda. Fotograftaki gelişmeleri desteklemek için çok yarışmalara katıldım. O zaman o kadarı geliyordu elimden sonra askerlik, ondan sonra Yıldız Teknik Üniversitesi' nde Öğretim Görevlisi olarak çalıştım, dört yıl kadar ve istifa ettim. Eğitimi kimsenin taktığı filan yoktu! Sonra reklam fotografçılığı yaptım ve Amerika' ya gelince yeni ülke, yeni dil, yeni kültür. On beş yıl kadar kendim için fotograf çekemedim. İki bin dokuz' dan sonra burada yaşamaya başlayınca (N.C.) bu sefer çiçek, böcek fotografları çekmeye başladım.

İKİNCİ BÖLÜM: 

MUHABBET OLSUN


Şiiri (Üç Dönem) de beğendiniz

Bir kişi daha vardı beğenen, ona da sordum. Farkı ne sizce veya bu gerçekten bir şiir mi diye?


Şiirden pek anlamam ama yazılanlar güzel, ilginç ve okurken senin şiir yazdığını zannedenlere söylediklerin aklıma geldi Bence verdiği duygu güzel, gözümde canlandı yazdıkların. Verdiği duygu önemli bence. Bütünün verdiği duygu. Şiir ya da değil, pek farketmez. Bütünün verdiği duygu güzel...  


Gönlüne sağlık.


Nasıl bir duyguydu? 


Ben köyde yaşamadım ama benzer şeyler yaşadık. Onlar aklıma geldi. Güzel günlermiş aslında... Ben, iyi yada kötü diye ayırmıyorum yaşadıklarımı. Hayat bunların bütünü ve yaşamak, deneyim edinmek güzel.


Oğlana ne diyorsunuz? Şoför geç geldi diye telaşlanan oğlum… 


Hahaha bence çok genç, anlamak için. Belki biz de böyleydik. Nesil farkı. İnsanlar, herkes kendileri gibi yaşamıştı zannediyorlar. Bence normal. Duyarak değil, yaşayarak öğreniyoruz bence. Senin ne yaşadığını anlaması 40-50' yi bulur


Teşekkür ederim. 


Ne için? 


Okuduğunuz için… 

Benim vasiyetim: Ben öldükten sonra hiçbir eserim yayınlanmayacak hepsi imha edilecek.


Ben hayatım boyunca, hep annem haklı zannederdim. Babam vefat ettikten 4-5 sene sonra anladım ki, babam haklıydı hep... Adam 50' lerinin başlarında vefat etti. Benzer bir durum.


Neden? Kızgın mısın? Ben de bir ara negatiflerimi yakmayı düşünmüştüm.


Ölülerin sırtından geçindikkeri için. Çok ayıp bir şey bence…


Öyle düşünmemiştim... Ama doğru. Yaşarken kimse takmaz, öldükten sonra sırtından geçinirler. Van Gogh' a yaptıkları gibi. Bunu en iyi anlamış adam Paul Gauguin bence.


Hamallık yaptı.

Ben on sene önce elimi eteğimi çektim koşuşturmaca işlerinden. Ölmüş gibi izliyorum, acaba benden sonra ne olacak sorusunun cevabını. Çok zevkli.  


Hahaha Dünya yuvarlak. Yuvarlanıp gider yine de…  Ben artık insanlığı ciddiye almıyorum. Baksana yaşadıklarımıza! Mehter gibi 2 ileri, bir geri. Sanırım henüz tam gelişmedi insanlar. Sadece iki ayak üzerinde yürüyorlar…


Aynen öyle oluyor. Bir gün askerdeyiz. Erzurumlu bir çocuk vardı. Ben telefonlara bakıyorum, ben olmazsam o bakıyor. Telefon çaldı ben saklandım. Dedim acaba ne olacak? Koşarak geldi Erzurumlu, ben dolabın arkasındayım. Dedi: Bu bölükte de benden başka kimse yok, telefonlara kimse bahmiyir

Hiç unutmam.


Hahaha Çok iyi. 

Yerimizi kimse doldurmayacak. Herkes kendi yerini doldurmaya çalışacak… Bu hayatta neler yaşadığımızı anlatan bir şeyler bırakmak lazım geride. Sadece 1 kişi bile baksa geride bıraktıklarımıza... o kişiye yardımdır yine de... Yaşlanıyorum diye böyle düşünmeye başladım Aslında yaşlılıkla hiçbir ilgim yok, 35 gibiyim.


Onu cezaevindeyken öğrendim. Yer meselesini... Bir koğuşun içinde 30 kişi. İtiş kakış, sıkış yaşıyorsunuz. Kimse kimsenin sandalyesine oturamaz. Boş olsa bile oturamazsın. Oturursan cezası ağır olur. Havalandırmaya çıkarıp döverler adamı


Antika alıp satıyorum ben. İmzasız resimler gördüm... Ressam resim yapmış ama imza atmamış. Hangi ülkede yaşadı, ne zaman yasadı bulamıyoruz... Bir de ufacık şeyleri saklamış, not almış bazıları. Onlar mutlu ediyor beni. Bağlantı kuruyorum onlarla. Hediye almış gibi oluyor insan.


Onun icin mi, gel bi hava almaya çıkalım seninle diyorlar?


Müthiş anılar. Eşyada gizli hakikat.

Aynen öyle. O söz onun için söylenir.


Antika isinyle ugrasanlar "Sensing" diye söz eder. Bir eski eşyaya dokunduğunda hissettiklerin... Gerçekten hissediliyor. Bir keresinde oldukça pahalı bir antika esya gördüm. Dokundum. Hiçbir şey hissetmedim. Sonra araştırdım ve çok iyi bir "Sahte / Kopya" olduğunu buldum onun…


Çok ilginç. İlgili bir şiirim daha vardı. Kolye. MÖ bilmem kaçıncı yy'da bi kızcağazın gözünün nuruyla, narin parmaklarıyla oyduğu altın kolye, bugünün açgözlü bir definecisinin eline geçiyor ve....

Çok güzel duygular bunlar. 

Defineci kolyeyi eritip kuyumcuya satıyor ve kız ölüyor. Müthiş.


Güzelmiş. Çok çok ilginç şeyler yaşadım böyle. Eşyalarla birlikte, onun sahibi olan kişinin enerjisi de kalıyor ve bu hissediliyor.


Ama kız çok güzel bir kız. Hem becerikli. Alımlı. Zeki. İnsan yani. Sanki insanlığı doğurmuş da o açgözlü defineci onu öldürmüş gibi.


Kolyeyi erittigi zaman kızın ruhunu öldürmüş oluyor. Ben buldugumda, hiç kar edemeyecegim seyleri de alıyorum. Eskimiş, hırpalanmış olsa da. Temizliyor, tamir ediyor ve çok ucuza satıyorum, onu seven birine. Ziyan olmasın diye… Saygı duyuyorum ufacık şeylere…


Müthiş. Aslında, hikayelerini bulup yayınlamak lazım.


Arka bahçeye geyik bir gelmiş. Kızmış sanırım bir şeye. Kişner gibi sesler çıkarıyor. Fotoğraflarını çektim. Biraz da konuştum onunla Sonra gitti. Örneğin, bende bir tane oyuncak var, bebek gibi. 1920' lerden sanırım. O zamanlar çocuklar o kadar sevmiş ki o oyuncağı parçalanıncaya kadar oynamışlar. Simdi, iyi kondisyonda bulmak imkansız o oyuncağı. Hepsi  yırtık pırtık. Benim elime geçti bir tane. Satmadım. Yatak odamda duruyor. Pozitif enerji dolu. Bazen dokunuyorum ona, bana enerji versin diye. Çok mutlu bir çocuğun enerjisi bence…


Geyiğin de bir hikayesi var. İlla bir şey demiştir. Anlamak lazım Mutlaka. Başka bir ilginç söyleyeyim: İnsan vücudu koşuşturmacaya uyumlu. Sakin bir yaşama geçince hastalıklar başgösteriyor


Hahaha Ben cok sakin yaşıyorum Aslında değişiklik yapmaya karar verdim. Hareket lazım. Bakalım… Hayatım boyunca hep genç gösterdim. Elli iken 40 gibi görünüyordum. Bir kadın yaşımı öğrenince, galiba sen çok rahat bir hayat yaşamışsın, genç kalmışsın dedi. Ben de, tam tersi sürekli problem yaşadım. Koşusturmaktan, yaslanacak zamanım olmadı dedim.


Kırk yedi yaşıma kadar hastane yüzü görmedim. Sakinleşince diabet çıktı, o ara 8 ilaç birden verdiler, şimdi düzenli 6 ilaç kullanıyorum Üni' deyken günde 7 saat spor yapardım, öğrencilerim vardı. Şimdi günün yarısı uykuda geçiyor. 


Doğru aslında. Bana da oldu benzeri daha önce. Çok rahatlayınca problemler başlıyor.


Memphis' te, 85 yaşında bir otobüs şoförü vardı. Adam zımba gibiydi. Gençliğinin sırrı ne dedim adama. Çalışmak dedi. Ben hep çok çalıştım dedi…


Stressten kurtaracak kadar varlık yeterli. Ve hep bir şeyler yapmak gerekli…


Ben bu kısmı alıp Muhabbet Olsun diye yayınlarım Şiirden sonrasını alalım mı? Antika, kolye, define, koşturmaca, spor, Memphis, diabet… baya bi şey var. 

Kalsın böylece. 


Sen bilirsin. Paylaşmak güzel. Kendine iyi bak. Selamlar.


İşlerimden örnekler:
















Daha fazla ve çeşitli istiyorum






























Bir kaç tane de  eski siyah - beyazlardan gönderiyorum:

1980' lerde, tasarlanmış / deneysel fotograflar yapıyordum ama belgesel fotograf da denemişimdir. Dar'ül Aceze' de fotograflar çekmiştim. Bunlar onlar... 1984' de çekmiştim bunları. Benim için çok değerliler. Hayatımı, düşüncemi değiştirmiş bir çalışma idi.

"Hayatların Bittiği Yer: Dar'ül Aceze"
































Sevgili Erkan, benden bu kadar şimdilik Teşekkür ederim sohbet için.

Saygılarımı sunuyorum. Sürdürmek dileğiyle.

Sevgi ve selamlar herkese.
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol