DİYALOG MÜZESİ

ALİ SİNAN DEMİRKAN İLE

341. DİYALOG: ORDAN BURDAN
Televizyon, sinemada oyuncu - aktör ve İzmir Devlet Tiyatrosu'nda Oyuncu. İzmir'de yaşıyor.
 
Sizce denge nedir?

Doğru durabilmek..
 
Aktivist sanatçılık nedir, örneklendirir misiniz?

Halkıyla... içindeki her türlü sorunu kopuk olmadan, birlikte hareket eden. Örneğin bir parkın yapılması için halkla birlikte çalışmaya katılan, olabilir.
 
Serisi çekilen filmler film midir, sizce sinamanın konu sıkıntısı nasıl aşılabilir?

Örnek Seri Filmler:
-Harry Potter
-Yıldız Savaşları
-Yüzüklerin Efendisi
--Matrix
Geleceğe Dönüş
-Hayalet Avcıları
-Batman
-Örümcek Adam
-Transformers
-Baba
-X - Men
-Testere
-Karayip Korsanları


Çoğu ticâri amaçlı, tekniğe dayalı, toplumların gerçek sorunlarından uzak, hayalci filmler...
 
Sizin talebiniz ne yöndedir?

İnsanlığın sıkıntıları, barış, sevgi, birlik, adalet, hak v.b. önplanda olmalı.
 
İnsanlar bahsettiğiniz konulardan sıkıldıkları için sinemalara akın ediyorlar yalnız..?

Doğru. Filmler kan, vahşet, para, çıkar konulu. "Ne kadar faydalı ve ne kadar zararlı" sorularını komik şekilde de anlatabilmeli.
 
Ülkemizde sanatın sadece elitlere hitap etmesi ve elitlerin de sadece ezberlemeleri hususunda fikrinizi alabilir miyim?

Sanat aslında sadece elitlere hitap etmemeli. Sanat tüm insanlara madden değil manen verilerek, eğitimle verilmeli. Sanat parası olanlara değil herkese verilmeli. Özellikle devlet kurumları önderlik etmelidir.
 
Onu sorgulamaya çalışıyoruz... Neden ülkemizde böyle olmuyor?

Elit ve üst yöneticiler, halkı bilinçlendirmek için kültür sorgulamalıdır. Devlet her köyde kültür ve sanatla ilgili yatırımlar yapmalıdır. Her bölgenin kültür yapısına göre çalışmalar yapılmalıdır.
 
Bugün kültür bir avuç paralı, entel dantel tabakanın cafe ve özel klüplerinde, özel masalarda lafı edilen bir şey... İşlerine göre üretim yapıyorlar kapitalizmin gölgesinde...
 
Sanat ve değerlendirme kişi, kurum ve kuruluşları" denilince ne anlarsınız?

"Devletin kurduğu yetkili, bilimsel çalışmaların yapıldığı, yetki verilen kurum" olması gerekir aslında ama bu uyduruk üç - beş kişinin oluşturduğu jüri veya diğer bir kaç kişinin tekelinde çalışmaların yapıldığı dernek, yer, jüri v.s. haline gelmiş malesef...
 
Devletin kendisi maniplatörse?

Ülkenin usta saydığı, üretken, bilinçli, yetkili kişiler biraraya gelirler. Dernek veya topluluk olarak çalışmalarını yaparlar. Uluslararası iletişim kurarak bilimsel - sanatsal çalışmaların yapıldığı merkezler oluşturulabilir...
 
Şimdiye kadar yapılmamış mıdır, yapılmışsa neden etkin değildir veya biz görmüyoruz, zirâ düzensizliğin hakim olduğu kesin..?

Yapıldı. Yapılır. Parça parça değil ülkenin tümüne hakim, -ayrımcılık, tarafçılık yapmadan, kırılmadan, kırmadan, parçalamadan, parçalanmadan yapılmıyor. Kimi politik sanat yapıyor.
 
Sanat çalışmaları bütünlük içinde yapılırsa ayrışma, parçalanma olmaz bence. Eksiklik bu...
 
Bütünlük sorun değil midir sanat için ki her bireyin ayrı üretimleri dışardan değerlendirilemez mi?

Her bireyin üretimini kim değerlendirmeli? Tabii ki sanat kurumlarındaki yetkili ustalar ama burada ayrımcılık - tarafsız olarak kişi ayrımı yapılmadan, yapıldığını siz onaylıyor musunuz! Malesef kişilerde ayrımcılık yapılıyor. Bu durumda bütünlük nasıl sağlanabilir, bu anlayışlarla?
 
İster istemez - gelinen aşamasında da her oluşum kendi değerlenlendirmeleri ile hareket etmek zorunda kalıyor. Dolayısıyla kendi çevrelerine hitap ediyorlar. Çok büyük hızlarla hareket eden ve karar veren bir mekanizma da mevcut. Fakat dışında kalanların ne yapabilecekleri ile ilgili çözüm üretmeye çabalarsak neler üretebiliriz?

Dışarıda kalanlar, birbirleriyle fikir - düşünceleri yakın olanlar da ayrı bir birlik oluşturmak ve azınlık kalmaktan kurtulmalıdırlar.

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol