DİYALOG MÜZESİ

SALİH YILDIRIM İLE

Erkan Yazargan·9 Şubat 2018 Cuma


SALİH YILDIRIM İLE
453. DİYALOG: AGON


Merhaba Salih Bey,
Yaşar Kemal Efsanesi yazışmak ister misiniz?


Bu konuyla ilgili olmasada paslaşmak isterim.

Agon' un anlamı nedir?

Terim olarak Antik Yunan’da “kapışma, yarışma ve karşılaşma’’ olarak kullanılan Agon, Antik tiyatroda tragedya ozanları, oyuncular ve Dithyrambos (AGON) koroları tarafından yapılan yarışmalara deniyordu. Dithyrambos.
Yarışmaları ilkbahar başlangıcında yapılırdı. Yarışmalar kent Dionysia şenlikleri olarak 5-6  gün sürerdi. İlk gün dinsel kutlama, alay geçidi, daha sonraki günlerde drama ve Dithyrambos yarışmaları olurdu. Onar çocuk ve erkekten oluşan bu koroların yarışmaları savsöz ve karşı savsözün öneri ve karşı önerinin yanıt ve karşı yanıtın atışma biçimi içinde aldığı söz kapışma sahnesidir.

Mersin' de kültür sanat ve yerinizden bahsetmek ister misiniz, kapışma Kültürü ile sanatı nasıl bağdaştırıyorsınuz?
Mersin' de dönemsel olarak agon örnekleri ortaya koymaya çalışan bir gurubuz. Kapışma kültürünü şuanki algıyla ele alırsak sıkıntılı...

Sanat çevrelerinde ilişkileriniz ne düzendir?

İyiye ulaşma noktasında fikir alışverişi olarak değerlendirmeler, daha doğru olacaktır.

Alış verişlerinizi merak ediyoruz..?

Son sürecinde yaptığımız bazı çalışmalardan örnek verecek olursam, dernek çatısı altında birçok tiyatro gurubu ile ortak hareket ediyoruz. Dekor, kostüm, ışık, oyuncu ve seyircilerimizi paylaşıyoruz... Yeni oyun türleri üzerinde sohbetler ve atölyeler düzenliyoruz ve ortaya güzel, tatlı bir rekâbet çıkıyor.

Yeni tür derken detay vermek ister misiniz?

Deneysel çalışmalar demek daha doğru olur. Dünya üzerinde farklı oyunculuk, oyun teknikleri ortaya çıkıyorken hâlen klasik çalışmalar yapmak bizi bir yerde tutuyor. Farklı denemeler yaptığımız oyunlar oluyor. Buna bir isim ve tür belirlemek doğru değil...

StandAp, talk show, tiyatro ve sinema arasındaki farklar nelerdir ve tek rolü 5.000 defa aynı heyecanla oynayan oyuncuyu ne motive eder?

Gâyet uzun bir soru sordunuz Bunları tek tek anlatmak yerine kısaca şöyle anlatayım: "Bunları birbirinden ayırır gibi aralarındaki farkları değil ortaya çıktığı ortak noktaları sorabiliriz!"

Temelinde insan ve insana özgü yaklaşımlar bulacaksınız. Bir oyuncuyu aynı oyunu yüzlerce kez aynı heyecan ve istekle oynatan şey; iş disiplini, seyirci ve yaptığınız işe duyduğunuz sevgidir diye düşünüyorum.

Fotograflarınızın hikayesini rica edebilir miyim?




Agon Oyuncuları' nın ilk turne çalışmalarından bir fotograf. Hatay Turnesinde ekibin kendi yazdığı "Kahkaha Garı" adlı oyun sonrası dekor toplanırken doğaçlama ani gelişen bir fotograf çekimi. Sanırım oyuncuların yaratıcılığı da o...




Bizim ekibe ait bir fotograf değil. Oyun sonrası ortak bir noktada buluşma diyebiliriz.




Ekibimiz tiyatro dışında farklı yapılardan oluşur. Agon Deneme Sahnesi, Agon Ritim Grubu, Agon Casting ve Film Yapım Ekibi' nden birkaçı... Bir de geleneksel Ramazan etkinlikleri sunan arkadaşlarımız var. Buradaki fotografta ben ve ekip arkadaşlarımızdan Ferit SAĞLAM, ortada bulunan arkadaşımız olur kendisi...




Mersin Tiyatro Derneği olarak projesini sunduğumuz ve Mersin' de ilk olma özelliği taşıyan, Sokağa Yansıyan Renkler Projesi kapsamında tiyatromuzun bulunduğu sokağın tamamında duvarlara çizilen graffity çalışması.



Başında da sizlere söylediğim gruplar arası oyuncu paylaşımında Ekip Tiyatronun çıkarmış olduğu Jandark' ın Öteki Ölümü adllı oyundan bir sahne.



Misafir oyuncu olarak görev aldığım bir fotograf. Eski bir fotograf. Bunlar şuan yenilenmekte. Ekip arkadaşlarımızın bir kısmı.




Geleneksel bir yapıda olduğu için kukla ve Karagöz yapım atölyemizden bir fotograf. Deri üzerine yapılan çalışmalar.

Sanat görüşünüzü öğrenebilir miyiz, en başta bahsini ettiğiniz kapışma ve çatışma çerçevesinden nasıl sıyrılır sanat..?

Belirttiğim durumlar aslında sanata bakış açımı az da olsa verir diye düşünüyorum. Hayatı, sanatı, sanata bakış açımızı şuanki durum üzerinden değerlendirirsek pek de aydınlık olmayacağını söyleyebilirim. Ortak üretimin, kolektif bir yapının olduğu alanlarda sanatın daha ileri gideceğini düşünenlerden biriyim. Agon' da olduğu gibi saf olan "söz söyleme" yerine iyiye, güzele ulaşmak noktasındaki bir ATIŞMA VE KAPIŞMA ve kapışmanın da zararlı değil iyi olacağını düşünüyorum.  

Sanatın geleceği kurmadaki rolünden devam edersek, kendinizi görevli hisseder misiniz ve "kolektifin kendiliğinden oluşması" fikrine nasıl yaklaşırsınız?

Tarih sayfaları önümüze yüzlerce, binlerce örnek belge ve eser bırakmıştır. Elbette sadece ben değil sanatla uğraşan her bireyin kendini görevli hissetmesi gerekli.

Kolektifin kendiliğinden oluşması zaman alan durumlardır. Daha çok ihtiyacın olduğu durumlarda ortaya çıkar. Uygun koşullar oluştuğunda yapıların nasıl oluştuğunu farkedemeyiz. Çoğu zaman küçük bir kıvılcım büyür. Önemli olan o kıvılcımın oluşabilmesidir.

Onu merak ederek yöneltmiştim sorumuzu: Kelebek etkisi de denilen ve nereden, nasıl uç vereceğini bilemediğimiz bir ağacı sulayıp durmak ile günümüz dünyasının anlık kazanç ve vurgun sistemleri nasıl olup da çelişmiyor ve sanat gün geçtikçe daha güçlenerek gücüne güç katıyor..?

Sanatla uğraşan insanlar yaratıcı, her türlü zorluğa uyum sağlayarak kendi savunma mekanizmalarını oluştururlar çünkü özünde insan vardır. Çıkmaza düştüğünde daha güçlü olarak yeniden doğar sanatçı.

Evrensel sanatı nasıl takip eder ve değerlendirirsiniz?

:) Buna nasıl cevap vereceğimi inanın, şaşırdım. Evrensellik kavramının dahi tartışıldığı şu noktada evrensel sanat olduğunu söylemek zor. Bir tüccarın gözünden mi yoksa insan gözünden mi evrensellik..?
Yüreğime hitap eden evrenselime ulaşır. Sanatın ulaşamadığı yüzlerce insan var. Evrensel demek bile beraberinde birçok soru ve cevap getirecektir.

Evrensel denilince "yıldızı parlamış", "dünyanın her yerinde çağrısına karşılık bulmuş", "dünyanın her insanı ile dost", "törpülmüş", "yontulmuş" ve "kendini bulmuş" gibi anlarsak kendinizi nerede bulursunuz ayrıca sizce evrensel sanat ve sanatçılara birkaç örnek rica edebilir miyim?

İzin içinde - sakıncası yoksa Erkan Bey, yarın devam edebilir miyiz?

Elbette.

Editten sonra size de bir nüsha gönderir ve daha sonra ilk bölüm olarak yayınlarım.

Teşekkür ederim.

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol