DİYALOG MÜZESİ

MELİKE PEKER İLE

442. DİYALOG: AYAKKABI TAMİRCİSİNİN OĞLU
(Tersine üçlü çift sarmal kurgu örneği)



Atatürk sevginizin kaynağı, sebebi nedir? 11 Ağustos 21:55

Ailem, öğretmenlerim. O kaynağı bir kere keşfetmişsen kanına işler zaten. Ekstra sebep aramaya da gerek yok. O sebebi anlayamayanlara Allahtan şifa diliyorum 20 Ağustos 11:21
 
Merhaba, "bazen takmıycaksınla ilgili" neler söylemek istersiniz? 22 Ağustos 03:33

Takılacak ve takılınmayacak şeyleri ayırt etmek çaba istiyor. O çabayı sarfedebilmek arzusu ve mücadelesi takmamanız gerekenleri ortaya çıkarıyor. Takmamak zamanla ilgili değil bence, içerikle ilgili.

Yani, takmamak lazım mı? Hatta bazen takmak lazım.
 
DAHA SONRA


Merhaba Melike,
Gece gece bir diyalog patlatmaya ne dersin?

Sevgili Erkan sizin uzmanlık alanında bilgisiz kalırım.
 
Est. Öylesine sohbet...

Ne güzel.
Sürekli ilgilenemiyorum ama bana farklı pencereler açtığınız için mutluyum.
 
Sınırlarda dolaşıp, bir yerlere dokunduğumuz için uzak duranlar daha çoğunlukta. Faydalı bir şey yapabiliyorsak, ne mutlu...

Güzel yerlere dokunduğunuz muhakkak ve bununla ilgili çabanız takdir edilmeli!

Yoo, kızıp bağırıp çağıranlar daha çok.
Az önce yine bir zılgıt yedim: "Ben çırağım, uzman değilim" demiş oğlu da tiyatroyu seçen bir oyuncumuz... Tevazularına inanabilir miyiz?

Hmm, tevazu fena imiş.

Ayakkabıcı tamircisinin oğlu ayakkabı tamirci olmak zorunda mıdır diye sormuştum.
“Bırak da keyfini çıkarayım" dedi

Alçakgönüllülük kişiliksel bir durum olsa gerek. İşinde uzmanlığa sahip olanlar gerekli durumlarda uzmanlık alanlarını en ateşli şekilde ortaya koymalıdır.
Ama bizim buralarda

Keşke bana da bu tür sorular soran olsa Sabahlara kadar yazardım.
Sanat tam da buradan çıkıyor aslında. O sınırlardaki hassas noktalar...

Her şey, her kavram birbirine karışmış. Oysa hayatın ve reflekslerin doğal akışı var ve hiç doğal değiliz. Kompleksliyiz. Bu yüzden her şeyi biliyoruz Ve bu yüzden öğrenemiyoruz.
 
 
Tanıyorum arkadaşı Bir yandan devlet kadrosundan maaş alıp, diğer yandan özel tiyatrosunu açıp... ödenekler, ekstralar, yolluklar, harcırahlar, kariyerini ticaret için kullanmak gibi açgözlülük girdabına yakalanmış binlerce DT çalışanı sanatçı bozuntusundan birisi sadece.
Terslemesinin nedeni de bu...

Ayakkabı tamircisini atlamışım, pardon.

Tarihi bir soru: "Ayakabı Tamircisinin Oğlu"... bildiğiniz gibi koskoca Fransız Devrimini ateşleyen soru...

Fransız devrimini ateşlemesi... bilmiyorum öğremnek isterim!

Krala karşı ayaklananlar Paris sokaklarında haykırıyorlardı: "Ayakkabı tamircisinin oğlu ayakkabı tamircisi olmak zorunda mı? Hayır."

Ayakkabı tamircisinin oğlu ne yaptı?

"O gün ben de oradaydım, Paris Sokaklarında...
Haykırıyordu kılıksız kıyafetsiz gençler,

Bizde devriminde içine ettiler,
Dinciler bile oldu devrimci "
 
1700’ ler de mi oradaydınız?

Sanat işte

Vampirler en sevdiğim mit karakterler.

Haa, bakın vampir konusu da yazılabilir.

Haa, tasvir yaşayacaksak...

Neden olmasın, bir hayal kuralım.

Fantastik bilim kurguya girer. Ben her zaman bilgiyi öğrenmek isterim.

Vampirleri Paris Sokaklarına gönderelim, tam da devrim sırasında acaba kralın yanında mı olurlardı yoksa kılıksız gençlerin yanında mı?

Zaten balık burcuyum, hayalle gerçeği karıştırıyorum. Kesinlike kılıksız gençlerin yanında yer alırdı vampirler.
En yakın zaman eseri...

Sizde ne sanat eserleri vardır...



 
Yüz elli yıldan fazla yaşında altın sırma işlemeli bindallı. Ben giydim.


Görmüştüm zaman tünelinizde, asırlık bir miras.

Bizdeki bu sanatçı bozuntuları olmasaydı sanatımız daha iyi yerlere gelmez miydi sizce, neden inat ediyorlar?

Ben şarkıcıyım.

Bu arada mutluluğunuzun sonsuz olmasını dilerim!

Çok teşekkür ederim.

Şarkı söylemek zordur. Neden kuşlar güneşin ilk ışıklarıyla ötüşmeye başlıyorlar?

Şarkı söylemek en zor ve en muhteşem eylem. Ayrıca benim yaşam standartıyla ilgili farklı görüşlerim var.

Bizimle paylaşabilirsiniz....

Günle, günün güzellikleriye ilgili.
Kuşlar haber vermek maksadı taşıyor olabilirler. Sevgili horozlar gibi

Paris sokaklarına bir şey daha ekleyelim o halde, devrimin olduğu sabah yine kuşlar ötüşsün güneşin ilk ışıklarıyla ve vampirler de kıyafetsiz gençlere destek olsun!

Acaba o çocuklar ne yaptıklarının ve dünyamızı ne kadar etkileyeceğinin farkında mıydılar,
Kuşlar farkında mıydı,
Kral farkında mıydı,
Ayakkabı tamircisinin oğlu farkında mıydı?
 
Vampirler ve günün ilk ışıkları !!!

Vampirleri çıkaralım,
Kuşlar kalsın!

Vampirleri severim onlar tabutlarında uyuyadursun. Onlara gece ihtiyacımız var

Ok.
Öyle olsun!

Kuşlar hep kalsın,
Kurban olduğum kuşlar..!
Yüreğimize su serpsin kuşlar. Kuşlar, hep kanat çırpsın!

Acaba insanlar kuşlardan mı öğrendi şarkı söylemeyi?

Sadece kuşlardan değil elbet... Başka nerelerden de olabilir?

Su sesi, rüzgar sesi ilk aklıma gelenler.

Homosapiens neyi duydu,
Ondan önce ses varolmuştu.
Kim duydu,
Neyi duydu,
İlk duyulan ses neydi?

Onun için bebeklerin kulağına ezân okuyorlar!

Onu geç, üçkağıt yapma

Demem o ki: "İlk fırsatta aşılamaya çalışıyor, bizim karşı olduğumuz güçler". Çok tuhaf bir durumdur bu. İrdeleyebilsek Fransız Devrimi olur

Aşkolsun yaa, Fransız Devrimine takmışsın. Sonra da insanlık tarihine atlıyorsun. Ben faydalanmak istiyorum. İnsanlık tarihi mi, felsefe mi..?

Çok etkili ama Etkilenmemek mümkün değil. Hakkında kaç şarkı yapıldı diye araştırmaya kalksak kütüphaneler dolar her halde?

Din tarihi mi, ihtilaller mi, sanat tarihi, sanatçıları, eserleri ve yapım yaratım süreçleri... Sizden öncelikli beklentim bu konularda...
Bu kız kaçar, iyi geceler!

Tekrar mutluluk dileklerimle. Devam edelim bahsini ettiğiniz konularla...

Teşekkür ederim. Melike Peker


 
 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol